26 ağustos 2016 cuma günü değerli eğitimci Mehmet Bilal hocayı toprağa verdik.O bir düşünce ,fikir ve dava adamı idi.Nüktedandı. Bir konu anlatacağı zaman bir fıkra ile örneklendirirdi. Çalışmalarını bir kitapta topladı.Onu sevenlerin başı sağ olsun.Bazı insanların kıymeti vefat ettikten sonra anlaşılır. Ancak Mehmet Bilal Hocanın kıymeti sağlığında da bilinirdi. Bir ayağı şeker hastalığından dolayı kesilmişti.Kendisini arkadaşlarla ziyarete gitmiştik. Aramızda hatırladığım kadar Gazeteci Bekir Doğan,Abdulhakim Eren,Fatih Erdoğan ve üniversite den de bazı akademisyen arkadaşlar vardı. Ben üzülmüştüm doğrusu. Üzüntülü halim yüzüme yansımıştı olmalı. Mütebessim bir şekilde bana bakarak " Çok şükür bir ayağımız duruyor. Buna da şükür.Hayatta insanın başına her şey gelir .." gibi sözler sarf etti. Adeta bizi kendisi teselli ediyordu sanki. O gün şen şakrat bir şekilde bizi ağırladı. İkramlar verdi.Esprili fıkralar anlattı. Morali her şeye rağmen yüksekti. Dünya kimseye kalmaz. Dünyayı bir misafirhaneye benzetirler. Doğru bir benzetmedir bu. Yolcular gelir. Bir süre burada dinlenirler,eğlenirler. Sonra çekip giderler. Binlerce asırdan beri bu misafirhane kimleri ağırlamadı ki ? Kimler gelip ,kimler gitti. Medeniyetler kurdular. Söz söylediler. Memleketler kurdular. Saraylar, hanlar hamamlar kurdular. Devasa binalar yaptılar. Şimdi nerde onlar. Yerlerinde yeller esiyor. Yeni misafirler gelmeye devam ediyor. Onlarda aynı çaba ve gayret içinde . Yeryüzündeki bütün insanlar böyle. Dünya denilen misafirhaneye gelirler. Çocukluk, gençlik, yaşlılık gibi hayat safhalarından geçerler. Hızlı bir zaman akışı içinde bir serüven yaşarlar. Bir bakar ki vakit gelmiş. Misafirlik bitmiş. Ukba denilen tarafa geçer. Gider. Bir rüyadır sanki. Dünyada yapıkları orada karşısına gelir. Dünyanın gerçekten misafirhane olduğunu yaşarken anlamamışsa orada anlar. Dünyada ektiklerini orada görmeye başlar. Bu haller arkadan gelenlerde de olur. Hepimizde olacaktır. Bir resmi geçit gibi adeta. Herkes sırasını beklemektedir. Sırası gelen bu geçitten geçecektir. Dünya kimseye kalmıyor . Bir gün dünyanın kendiside kalmaz. Her şey fanidir. Kalıcı olan ancak Allah’tır. Baki olan O’dur. Elbette bu misafirhaneye gelince ,zamanımızı boşa geçirmek doğru olmaz. Misafir olduğumuz mekanı temiz tutmalıyız. İnsan misafir olduğu evi kirletir mi .? İhanet etmeyeceğiz. Bu misafirhanede bize sunulan ikramların kıymetini iyi bilmeliyiz. İyi anlamalıyız. Etrafımızdaki koşularımızı üzmemeliyiz. İnsanlara nezaketli olmalıyız. Eğer bu misafirhanede bize bir vazife verilirse onu hakkaniyetle yapmalıyız. Adaletli iş yapmalıyız. Hatır ,gönül kırmamalıyız. Gurura ,kibire kapılmamalıyız. Hepimiz bir miktar bu misafirhanede kalıp, toprağın altına gideceğiz. İyi eserler yapmalıyız. Bu misafirhaneden gidince arkamızda kalan diğer misafirler ismimizi hayırla yad etmeli. Bir akar çeşmemiz olmalı. Arkamızda faydalı bir eser bırakmalıyız. Yada bir öğrenci okutmalıyız. Okul yaptırmalıyız. İnsanların eğitimi için gayret göstermeliyiz. Eğitimli insan,okuyan insan topluma zarar vermekten sakınır. Bu fani hayatta , baki hayat kazanmakta vardır. İnsanlığın hayrına olan bir eser yaptırmak isminizi kıyamete kadar yaşatır. Allah rızası için bir vakıf kurmak ,insanlığın hizmetine sunmak fani hayatta baki hayatı yakalamak olur. Baki olan Allah hizmet edene beka vadisinde yer verir. Dünya kimseye kalmamış ve de kalmayacak .Mehmet Bilal Hoca da bu misafirhaneden çekti gitti.Allah kalanlara hayırlı ömürler versin. Mehmet Bilal hocanın sevenlerine ve aile efradına tekrar baş sağlığı dilerim. . O Kahramanmaraş için bir değerdi. Onu gelecek nesillere anlatmalıyız.