(CARİYEYİ TEDAVİDE HEKİMLERİN ACİZ KALMASI)

Gördü doktorlarda aczi, yalnayak,

Koştu, şah mihrabı etmişken durak.

 

Vardı şah diz çöktü tam mihraba ya,

Secdagahı gözyaşı ıslatmada.

 

Döndü gafletten gelirken kendine;

Övgüler sunmuş gönülden rabbine.

 

“Şahlığım Hakk’ın bana az verdiği,

Söylemem boş! Sen bilirsin her şeyi!

 

Daima sensin kulun sığnak yeri,

Biz yanıldık saklayansın bizleri!”

 

“Gerçi sırrın neyse bildim, söyle sen;

Pek de hoştur sırrı tezcek söylemen!”

 

Hacetim her neyse sensin sığnağım,

Geldi tekrar erdi şaşkınlık çağım.”

 

Arttı şahın kalpte mevcut coşkusu,

Coştu Hakk’ın rahmeti çok doğrusu.

 

Ağlayan şah daldı birden uykuya,

Geldi mürşid, himmeti dolmuş rüya!

Pir demiş: “Şah, müjde, istekler tamam;

Hem yarın bizden gelir has bir adam!

 

Hakkı bilmiş dertbilir tabiptir o!

Bizden elbet, hak bilir; sadıktır o!

 

Kudreti Hak’tan alır almaz ilaç,

Kudreti Hak, ilacın olmuş mizaç.

(55 -65)