Devletin başında Kanuni Sultan Süleyman var.Büyük İslam alimlerinden Yahya Efendi Padişahın  dini konuları danıştığı ulemalardan.Aynı zamanda  Padişahın süt  kardeşidir. Yahya Efendi  duası makbul,keramet ehli bir zat olarak bilinir. Kanuni bazı  konuları kafasında çözmeye çalışsa da : Mesuliyet sahibi bir kişiliği olduğu için gelecek hakkında tereddütler  yaşar. Osmanlı Devletinin sonu hakkında meraklanır. Bu hususta kendisini aydınlatması için süt kardeşi ve alim zat Yahya Efendiye bir mektup yazar. Özet olarak mektubun içeriği şudur : "Ağabey,sen ilahi sırlara vakıfsın. Kerem eyle de ,biz Osmanoğullarının  akibetinin  ne olacağını haber ver."  Bu soruyu okuyan Yahya Efendi  Padişaha kısa bir not yazar " Kardeşim neme gerek "  deyip , Padişaha gönderir. Bu cevabı okuyan Kanuni Sultan Süleyman hayretler içinde kalır. Hemen  Yahya efendinin Yıldız parkında bulunan  dergahına gider. Üzüntü içindedir. "Ağabey,bu ne iştir.Sualimize cevap vermediniz ?Yoksa bir kusur mu işledik.?" der. Yahya Efendi : " Biz cevap verdik,ancak bunu sizin anlayamamanıza  şaşarız " der. Padişah : " Nasıl cevap verdiniz ?" Yahya Efendi :"Kardeşim :Bir devlette haksızlık ve zulüm yayılır,bunu işitip görenlerde  "neme gerek " derse ,mani olmazlarsa ; bir koyunu kurt değil de çoban yerse ;bunu bilenlerde hakikati  söylemezlerse  ; fakirlerin,muhtaçların,gariplerin feryadı göklere çıkıp bunları taşlardan başkası  işitmezse ; işte o zaman neslinin yok olmasını bekle. Hazineler boşalır,asker itaat etmez olur. İşte o zaman yok olmak zamanıdır. " Bu veciz sözler karşısında hiç sesi çıkmaz Sultanın.  Yahya Efendiden hayır dua isteyerek  hüzün içinde oradan ayrılır.  Hakiki insanlık lezzetine erişmiş insanların mesuliyet duyguları da yüksektir.  Gerçek insanlar  " neme gerek" diyemez. Mehmet  Akif Ersoy'un dediği gibi " Kanayan bir yara  görünce ciğerleri  yanar,aldırmazlık edemez."Allah'tan korkar. Peygamberden utanır. Yüzyıllardan beri ayakta tutulan bunca mukaddes emanetlere  vurdumduymazlık edemez. Bir insan "neme gerek" diyebiliyorsa ondan uzaklaşmak yetmez ,onu yuhalamak gerek. Mesuliyet duygusu taşımayan,geleceğe karşı kaygısız ,hissiz olan bir insanın insanlığından şüphe duyulur. "Neme gerek" insanlığın nihaiyi ihanetidir. Bu yıkılışın gerçekleştiği zamandır. "Neme gerek " zihniyeti yıkılışa destek vermektir.