Sohbet sırasında Bektaşi’ye sormuşlar:
-Baba Erenler niçin oruç tutmazsın?
Bektaşi’de mazeret hazırdır:
-Vallahi tutmak isterim ama halim mecalim yok.
Bektaşi’yi zorda bırakmak için bir soru daha sorarlar:
-İftara çağırsalar gider misin?
-Doğrusu ne yapar eder giderim.
Bektaşi’nin bu cevabına itirazlarını bildirirler:
-Bu nasıl olur? Allah’ın emrini dinlemiyorsun da kulların davetini kaçırmıyorsun!
Bektaşi’nin cevabı hazırdır:
-Bunda şaşılacak ne var? Bilirsiniz ki Cenabı Hak merhametlilerin merhametlisidir ve affedicidir. Fakat insanlar böyle midir? Onlar, en küçük bir sebepten güceniverirler. Bunun için kulların davetlerini kaçırmamak gerekir
Şimdi buradan çıkarılması gereken bazı mesajlar olsa da, bir kere Allah nasılsa affeder diyerek oruç tutmamak geçerli bir sebep değil. Bunu bir kenara bırakalım. Asıl verilmek istenen mesaj gelince...
İnsanlar en küçük bir sebepten dahi gücenebiliyor. Allah'ın affettiği yerde insanlara ne oluyor? diyor bu kıssa bizlere...
