Bu Bayram içimiz kıpır kıpır ama lakin bir yandan da buruk…
Bayramların gönüllere girmek için, küskünlerin barışması için bir fırsat olduğunu unutmamak lazım.
Evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu azaptan kurtuluş olan mübarek Ramazan ayını geride bırakarak; sevgiyi, mutluluğu ve kardeşliği paylaşma günü olan bayrama ulaşmanın mutluluğu içerisindeyiz.
Bayramlar, şüphesiz ki sıradan günler olmaktan öte, dargınlık ve kırgınlıkların giderildiği, barış, sevgi ve esenliğin toplumun bütün kesimlerine yayıldığı, gönüllere girmek için bir fırsat olan günlerdir. Rabbimizin bize nimeti olan dini bayramlar; birlik, beraberlik, kardeşlik ruhumuzu pekiştirmesi, her türlü kırgınlıkları unutturması bakımından çok önemlidir.
Bayramların özünde dayanışma, hoşgörü ve mutluluk vardır.
İnsanlık olarak içinden geçtiğimiz zorlu pandemi süreci, hayatımıza yeni bir dizi zorunluluklar da bıraktı.
Birbirimizden uzakta, dijital ortamlarda, sosyal mesafe kurallarını gözeterek ve diğer bazı kurallara uyarak hayatımızı sürdürmek, özel günlerimizi kutlamak zorunda kalıyoruz.
Bu Bayram El öpme, Aile ziyaretleri olmasa’da Teknolojinin faydalarından o kadar uzaktaki ile o kadar yakın olacağız.
Telefonlarla, görüntülü görüşmelerle Bayramları yad edeceğiz.
Gönül gönüle olduktan ve uyarıları dikkate aldıktan sonra mesafelerin bir önemi olmadığını bilen bizler, yine ihtiyaç duyan kişilere yardım edebilir, çocuklarımızı sevindirebilir ve dargınlıkların giderilmesi için yeni fırsatları hayata geçirebiliriz.
Bu bayramda da demokrasi ve adaleti büyüten, ürettiğini eşit ve hakça paylaşan bir dünya özlemimizi bir kez daha yineliyor, insanlığın başındaki salgının bir an önce son bulmasını diliyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle başta sağlık olmak üzere, kardeşliğin, hoşgörünün ve dayanışmanın daim olduğu nice bayramları birlikte yaşamak dileğiyle tüm hemşehrilerimin Ramazan Bayramı’nı kutluyor, mutluluk ve huzur dolu günler getirmesi dileğiyle sevgi ve saygılarımı sunuyorum.