Bu günkü konumuz para. Para para para, varlığı bir dert yokluğu yara mı? Napolyon Bonaparte '' para para para'' demiş. Yaşadığımız bu yüz yıl para savaşlarının verildiği bir yüzyıl. Gerçi geçmiş yüzyıllarda da para savaşları verilmişti. Yani '' bütün dünyanın ve insanların uğruna savaş verdiği tek araç para.'' Hiç bir şeyde fikir birliği sağlayamayan dünya insanları, bu konuda hem fikir... İnsanlığın ortak noktası. Para dediğimiz bu araç için ülkeler ve insanlar kıran kırana bir mücadele veriyor. Rasyonel düşünürsek bir bakıma vermek zorunda. Yaşamsal varlığını sürdürebilmesi ve yapacaklarını hayata geçirebilmesi için. Fakat ... Ama ... Lakin ... Süper güç olan ülkelerin mazlum halkları birbirine düşürüp savaş çıkartmaları ve bu savaşlardan kazandıkları paralarla Karun gibi yaşaması ne kadar doğru .... Sorgulamamız gerekmez mi? Yazının başlığına bakacak olursak '' para manyağı olup olmamak? İşte bütün mesele bu ....? Sayın okurlar, biraz kaba bir tabir olacak ama '' bu hayatta manyaklıklar çeşit çeşittir.'' Para manyağı olmakta işte bu manyaklıklardan biridir. Peki '' para manyağı olmak nedir? Ne değildir? Nasıl olunur? '' Biraz buna bakalım mı? En kısa cümlelerle anlatmak gerekirse. İnsan doğar. Önce örtünmeyi, yemeği içmeyi yürümeyi konuşmayı ve bir çok şeyi öğrenir. Bütün bunları öğrenirken bir tarftanda öz benliği oluşmaya başlar. Bu evreye çocukluk deriz. Arkasından gençlik yılları gelir. Bu dönemde kişiliği karakteri huy ve ahlâkı da belirginleşir. Bu evreye de gençlik yılları deriz. Büyüme çağında ise nasıl yapıda bir insan olduğu ortaya çıkar. Bu büyüme döneminde hayatını yani varlığını idâme ettirmek için ihtiyaçlarını karşılamayı da öğrenir. Bütün bu öğrndiklerinin içinde para kazanmayı da öğrenir. Çünkü, yapmak istediklerini hayata geçirebilmek için araç olarak paraya ihtiyacı vardır. Hayatın gerçeğidir. Bu çağda bir insanın para kazanmadan hayatını idâme ettirmesi imkansızdır. Para kazanmak zorundadır. Ayrıca para kazanmayı öğrenmesinde de bir sorun yoktur. Ve.... '' Kalbinde ruhunda, hak hukuk adalet doğruluk merhamet vicdan haram helal'' gibi bir çok manevi değerleri taşıyorsa, hayatı da belirli bir çizgide kendi doğrultusunda sorunsuz gidecektir. '' Ahlâki normlarda bunu gerektirir. Çünkü... Hakkın hukukun adaletin doğruluğun merhametin vicdanın olduğu yerde sorunlar otomatikman minimize olmuş, hatta ortadan kalkmış demektir. Yok eğer, kalbinde bu manevi değerleri taşımıyorsa ve belli ilkelerden yoksunsa, işte o zaman bu dünyanın nimetlerine aldanmış, sadece bu dünyaya itibar etmiş ve sorun var demektir. Bu dünyanın nimetlerine aldanmak ne demek? Kısaca anlatmak gerekirse, '' nefse yenik düşmek, bir tek bu dünya için yaşamak, para kazanmak için meşru olmayan illegal her yolu mubah görmek, para manyağı olma yolunda ilk adımı atmak'' demektir. Peki '' para manyağı nasıl olunur? Birincil etken, aç gözlülük, üstün olma ve güç hırsıdır. Para bende o zaman senden daha üstün ve güçlüyüm hissiyatıdır. Aç gözlülük neden kaynaklanır? Nefsine hakim olamamaktan doyumsuzuktan ve kanaatkârsızlıktan kaynaklanır. Yani, kendi nefsinden başka hiç kimseyi düşünmeyen çıkarcı ve doyumsuz insanlar, bu aç gözlülük ve üstünlük hastalığına yakalanırlar. '' Varsa yoksa kendi üstün varlıklarının devam etmesidir. O üstün varlıklarını ise ancak çok para ile sağlayabilecek ve kendi varlıklarını lütuf gibi görmeye devam ettirebileceklerdir. En akıllı en zeki kendileridir. Hep her zaman daha çok para kazanmanın yollarını arayacaklardır. Peki '' para kazanmak kötü bir şey midir? '' Para kazanmak kötü bir şey değildir. Güvende hissettirir insanı. Gelecekte ne olacak, nasıl yaşayacağım,  kaygılarını ortadan kaldırır. Hiç kimseye muhtaç olmadan yaşamanızı sağlar. Yaşadığımız bu çağda insanın yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için para kazanmak gibi bir zorunluluğu da vardır. Önemli olan '' ne şekilde ve hangi yollardan kazanılmasıdır. '' Asıl mesele budur. Yani, başkaca insanların '' hakkını yemeden, gasp etmeden, çalmadan, çırpmadan, kötü yollara tevessül etmeden, ne kadar çalışıyorsan hakkın olana kanaat ederek, kazanmaktır.'' Peki, bu aç gözlü ve para manyağı olanlar için kazanmak, neyi ifade eder?'' O insanlar için kazanmak bir çok şeyi ifade eder. Onların kazanma duyguları normal insanlardan çok farklıdır. Onlar kazanmayı '' hangi yollardan olursa olsun hep kazanmak, neye mâl olursa olsun hep kazanmak ve biir tek kendi çıkarlrı doğrultusunda kazanmak olarak algılarlar.'' Yani ceplerinin sürekli olarak dolması gerekir. Bilmezler ki '' kazandıkları ve tapındıkları o çok paranın manyağı olmuşlardır.'' Onların hayatlarına kendileri değil, kazandıkları para yön veriyordur. Hayatın ipleri kendi ellerinde değil kazandıkları ve tapındıkları paranın elindedir. Para başlarını döndürmüş, kendi kazandıkları paranın kölesi olmuşlardır. '' Kukla gibi kazandıkları paranın bekçiliğini ve hamallığını yaparlar. '' İşte para manyağı olmak böyle bir şeydir.'' Paranın büyüsüne kapılan insanlarda insani ve manevi değerler yok olmuştur. Sıfırlanmıştır. Sadece aç gözlülük ve çok para kazanmanın hırsı, paranın gücü vardır. İşte bu aç gözlü insanlar gibi para manyağı olmuş aç gözlü ülkeler de vardır. Karun gibi yaşamak için ülkeleri birbirine düşürüp, savaş çıkartıyorlar ve bu savaşlardan para kazanıyorlar. Bu yüzyılın asıl gerçeği budur. '' Asıl amaç gücü ellerinde tutmak.'' Mazlum insanlar nasıl bunların elinde oyuncak oluyorsa, mazlum halklarda bu süper zengin ülkelerin elinde oyuncak oluyorlar. Bir cümle ile tanımlayacak olursak, azgınlaşarak yaşamaya alışmışlar diyebliriz. Tolstoy ne demiş. '' Kötüler kendilerine tahammül edildikçe daha çok azgınlaşırlar... ''  Onlar için '' savaş çıkartmak insan öldürmek, ölüm üzerinden para kazanmak bir sorun teşkil etmiyor.'' Son söz .... Bu hayat '' paranın bekçiliğini ve hamallığını yapacak kadar değersiz ve ucuz değildir.'' Yapanlar yapabilir. Herkes '' kendine neyi layık görüyorsa öyle yaşar.'' Ülkelerde tıpkı insanlar gibi kendilerine neyi layık görüyorlarsa öyle yaşarlar. Siz siz olun paranın kölesi olmayın. Kazanın, fakat neye mâl olursa olsun değil. Manevi değerlerinizden ödün vermeyin. Paranın sizi yönetmesine izin vermeyin. Açıkçası '' paranın manyağı olmayın. Para bekçiliği para hamallığı ağır bir yüktür. Kamburlaştırır. Farkına bile varamazsınız. Unutmayalım ki '' on evimiz olsa ancak birinde yaşar, on tabak yemeğimiz olsa, ancak bir tabak yiyebilir, on tane yatağımız olsa ancak birinde yatar, bu evrende cür-mü-müz kadar yer kaplarız. Yani bu kadar hırs ve aç gözlülüğe gerek yok. Nefse hakim olmak, hak hukuk bilmek, adaletli merhametli vcdanlı olmak haramı - helali ayırt etmeyi bilmek, kanaat etmek, ne güzel bir cümle değil mi? Özellikle '' bu çağda herkeste olmayan... '' Ne dersiniz! Gününüz sağlık ve başarılarla geçsin. Hoşça kalınız.