Giden gitmiştir, biten bitmiştir…
Bu güne kadar her sezonu temiz bir sayfa açarak, gelen Başkanların büyük umutlarıyla hayal dünyamızda gezintiye çıkartıldık.
Sonuçta avutulduk, boş sözlerle kandırıldık ve TFF 2. liginin gediklisi haline bile düştük.
3-4 sezon önce Yeni bir sezon yeni filizlenmiş umuttur dedik, lige iyi de başladık ama ne olduysa oldu, mehter takımı gibi bir ileri iki geri attığımız adımlarla ne arpa boyu bir yol nede hedeflerimize ulaşabildik.
Lig uzun bir maratondur bu köprünün altından çok sular akacak dedik, aktı akmasına ama bu süre zarfında galibiyeti unutup beraberliklere bile sevinir olduk.
Bizim ligde ki istikrarsızlığımız üst sıralarda ki takımlarında şekillenmesine neden olurken, nefesini ensemizde hissettiğimiz takımlar ise bir çıkış yakalayıp, almış oldukları seri galibiyetlerle play-Off ‘a ortak olma savaşı içerisinde yer aldılar.
Biz ise kötü gidişatın faturasını birkaç futbolcu ile hocaya hemen kesiverdik.
Yeni bir hoca yeni bir kan değişimidir dedik, ama yeni hocayla yola çıkıp, maceraya yelken açarak bu durumlara geldik.
Neredeyse galibiyete hasret son dakika fobisini alışkanlık haline getirerek, rakiplerimize hedeflenen bu yolda puanları altın bir tepside ikram eder içerisinde olduk.
Hani derler ya iyi ve kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta diye, bizler bu sadakat yeminini
Kahramanmaraşspor’lu olmakla zaten etmişiz, buna bağlıyız.
Bunu da kimse sorgulayamaz.
Varsın yirmi yedi yıllık 1’lik- Süper lig özlemi içimizi yaksın kavursun, ateşler içinde yanalım ama elbet bir gün önümüzdeki engelleri aşıp mutlu sona ulaşacağız…
İçimizdeki kor sönmeyecek, tükenmeyecek…
Kırmızı- beyazlı Camia veda konuşması yapsa da…
Benim bir patronum vardı, kulakları çınlasın; Ne kafanı yoruyon oğlum, bir İsmail gider, bir İsmail gelir derdi.
Şimdi Aynı cümleyi telafüz etmiş olursak bir başkan gider, bir başkan gelir.
Neden kafamızı yoralım ki.
Zaten ana Tema DEĞİŞİM ŞART…
Yenilik, değişim için Tecrübeye TAM Not.
Veda konuşmalarını sadece sosyal medya aracılığı ile bilgilendim.
Futbolculara sanırım veda yemeği verilmiş…
Malumunuz program 1 hafta önce düzenleniyor, Basın 1 gün önce çağrılıyor, şahsım ise yarım saat kala…
Al buradan ne almak istersen…
Tepkimi Başkana ilettiğimde ise masum bir dille sen öyle anlamak istiyorsundur sen önce Gözlüğünün camını sil diyor.Sonuçta ben onlara göre ASKF ‘de Muhalefetim.
Çağırılırmıyım…
Sadece çağırılmış olurum.
Nede olsa açım ya, yemek görgüsüzüyüm ya…
Herneyse davet konusu Gözlük çamına çevriliyor.
Bahane olacak ya, iğneyi bana batırmak isterken, çuvaldırız düşünen yok.
Sağ olsun Gözlükçü Akın Hocam o işle ilgileniyor, ben o işe bakmıyorum.
Diyorum ya zihniyet meselesi diye…
Boş yere demiyoruz.
Başarı yoksa değişim şarttır.
Bahane alacaklı varsa vermeye hazırım demekle olmuyor.
Şirket takımı ne zaman devredilir..!
Biz de çocuğuz ya kanıyoruz.
Dernek yap sahip çıkan biri olur, çıkmadı mı?
Valiliğe anahtarı teslim et.
Olay bu kadar basit.
Her neyse sevdamız Kahramanmaraşspor bizim atsan atılmaz satsan satılmaz.
Küçük Düşün küçük ve senin olsun.
Büyük düşün Herkesin olsun.
Profesyonellik ilkesi ise mesele Profesyonelsen, Profesyonel Kal…
Profesyonelce hareket et.
Kalın Sağlıcakla…