Doğu ve Güney doğu illerinde yaşayan vatandaşlarımızı yine kullanmak isteyenler oldu. Geçen gün kürt kardeşlerimizi Sur ilçesine yürüyüşe davet edenlerin niyetleri kursaklarında kalmıştır. Çünkü kürt kardeşlerimiz bu provakatörlerin isyan provasını başlamadan bitirmiştir. Bunu bitiren tabi ki o bölgede yaşayan kürt kardeşlerimizin sağ duyusu olmuştur. Çünkü Sur ilçesinde fare gibi kapana sıkışan teröristleri kurtarmak için canlı kalkan olarak kullanılacaklarını anlamışlardır. Bu nedenle artık teröristlerle yan yana gelmek istemiyorlardı. Kürtler artık bölgemizde terörü görmek istemediklerini haykırmaya başlamışlardır. Demek ki halkımızda bir sağ duyu oluşmuştur. Bu sağ duyu sayesinde başkalarının ayaklanma provası gerçekleşmeden son bulmuştur. Bu sağ duyuya sahip tüm kürt kardeşlerimizi alnından öpüyorum. Bu kürt kardeşlerimiz artık kan görmek istemiyor. Kürt kardeşlerimiz artık kendilerinin piyon olarak görülmesini istemediklerini ve kendilerini kullandırtmayacaklarını ispat etmişlerdir. Böyle düşünen Kürt kardeşlerimizi her zaman sahiplenmemiz gerekir. Bugün (04.03.2016) Cuma namazı bahane edilerek yine provakasyon girişiminde bulunanlar ikinci kez hüsrana uğratılmışlardır. Çünkü bölge insanlarımız şu gerçeği gördüler; Teröre destek verenlerin, teröristlere payandalık yapanların sonunun hep hüsran olduğunu bölgelerinde bizzat yaşayarak görmüşlerdir. Bakın! Bu vilayetlerimizde, ilçelerimizde terör ve teröristlerin vatandaşlarımızın yaşamlarını, geleceklerini harap etmeye yönelik olduklarının canlı şahidi olmuştur. Görmüşlerdir ki evleri, malları, camileri, okulları ve hastaneleri teröristlerce hedef alınmış yakılmış ve bombalanmıştır. Bu nedenlerle artık bölge halkımız insanca yaşamak istiyorlar. Özgürce, huzurlu ve güven içerisinde hayatlarını yaşamak istiyorlar. Artık bölge halkımız devletiyle ve milletiyle bir olduğunu yüksek sesle haykırmalıdır. Bu teröristleri nerde görürse derhal devletinin güvenlik güçlerine bildirmeleri gerektiğini artık biliyorlar. Çünkü teröristlerin o bölgenin çocuklarını, istikbalini hedef aldıklarını son bir yıl içerisinde net olarak görmüşlerdir. Devlet ve millet olarak el ele vermeliyiz. Bizler devletin yanında yer alalım ki devletimiz de bizler için hizmet versin. Sen yaşa ki devlette yaşasın. Devletimiz kürt kardeşlerimize sahip çıkıyor, onların harap edilen evleri, okulları, camileri ve hastanelerini tek tek onaracağını vaad etmiştir. Millet olarak bizlerde aramıza terör nifakını sokmamalıyız. Devletini yaşat ki sen de rahatça yaşayabilesin. Bu yaşadığımız acı tecrübe teröre artık hiç göz yumulmaması gerektiğini ortaya koymuştur. Çünkü bölgemizde artık halkımız sefalet ve cahillik içerisinde kalmayacaktır. Bölge halkımız eğitimine önem vermelidir çünkü etrafında o kadar çok art niyetli insanlar ve örgütler var, cahil kalırlarsa bunlarla mücadele etme şansları olmayacaktır. O nedenle okullarına her zamankinden çok sahip çıkmaları gerekir. Halkımız güvenlik güçlerimizin vatandaşlarımızı terörden adeta tereyağından kıl çeker gibi çekip aldığını yaşayarak görmüştür. Yine güvenlik güçlerimiz bölgede yaşayan yaşlılarımızı terör mahalinden sırtında taşıyarak kurtarması kalplerde yer etmiştir. Artık 1990’ların o yanlış algıları insanlarımızın zihninde silinmeye başlanmış olmalıdır. Yine güvenlik güçlerimizin ekmeğini aşını bu masum insanlarımızla paylaşması insanlığa ders verecek nitelikteydi. Güvenlik güçlerimizin halkımızın güvenliği için gece gündüz çalıştığını görmüşlerdir. Artık barış türkülerinin söylendiği, mahallesinde çocukların özgürce oyunlarını oynadığı, herkesin işine, alış verişine kısaca hayatını özgürce yaşamak istediği bir dünya istiyorlar. Bunun içinde teröre ve yandaşlarına hiç prim verilmemesi gerektiğini biliyorlar.