"Kişi sevdiği ile beraberdir","Nasıl yaşarsanız öyle haşrolunursunuz" Netice itibarı ile Rabıtadan maksat iyi bildiğiniz kişiyi sürekli takip etmektir. Onunla inip onunla kalkmaktır. Rabıta bağlanmak anlamını da içerdiğinden , o zirvede olan kişinin tüm öğretilerine teslim olmak gerekir. Yoksa bir şey anlamazsın. Bağlanmazsan öğrenemezsin. Kayıt yaptırdığınız okulun yönetmeliklerine uymaz, o okulun derslerine devam etmezseniz sınıfta kalırsınız. Bağlandığınız hocanın dersini dinlemek zorundasınız. İman hareketi içinde bulunan bir kişiyi hayal etmek,düşünmek ,onun sözlerini ezberlemek insanı mutlu eder. Bu bağlılıktan muhabbet doğar. Hz. Ebubekir'in ,Hz. Peygambere bağlılığı gibi. Hz. Peygambere tam bağlanan Hz. Ebubekir tehlikelerden korkmamıştır. Ondan hep muhabbet almıştır. Yeryüzünde her şey birbirine bağlıdır. Birbiri ile ilişkilidir. Cebrail ile Hz. peygamber arasında bir bağ,bir rabıta vardır. Kuran ile Hz. Peygamber arasında bir rabıta vardır. Tüm sahabeler ile Hz. Peygamber arasında bir bağ vardır. Hz Ali ile Hz. Peygamber arasında bir bağ vardır. Müşriklerin öldürme tehlikesine rağmen Peygamberin yatağına girmesi bu bağı göstermiyor mu ? Tüm dua ve istekler Allah'a yapılır. Her isteğimizi Allahtan isteriz. Allahtan isteme şeklini Hz. Peygamber öğretmedi mi ? Allah insanlara,kavimlere Peygamber gönderdi. Peygambere muhatap olmayan mesul değil. O zaman mutlaka bir öğretici,bir vasıta,bir aracı ilahi bir durumdur. Allah isterse hiç bir vesileye gerek olmadan tüm insanları kendi dinine girdirir: Bunda şüphe yok. Yeşil ot yediğimiz zaman ayran içmiş olur muyuz? O yeşil otun içindeki ayranı nasıl elde edeceğiz. ? Bir ineğimiz olacak. O inek otları yiyecek. Süt olacak. Yoğurt yapacağız. Yoğurdu ayran yağacağız. İnek yeşil ottan ayran almamız için vasıta oluyor. İfrat ve tefrit bizim inancımızda tehlikelidir. Yasaktır. Şu anda biz dinimizi,ilmimizi nasıl öğreniyoruz. Yüce peygamberimiz : "İlim Çin de ise arayıp bulunuz."Çine gidince oradaki alimlerden ilim öğreneceğiz. Özetlersek bazı kimselerin söylediği gibi rabıta şirk değildir. Rabıta gereklidir. Eğer rabıta yapacak bir vasıta bulamazsak hayatta hiç bir şey öğrenemeyiz. Bu durum sadece tarikatlarda,tasavvuf da değil. Hayatın her alanında ilişki kuracağımız bir delilimiz olmalıdır. İnsan bir memlekette rehberi olmazsa o şehri tanıyabilir mi ? Rehber,delil olmayınca yolumuzu bulamayız. Bu rehberi de bulduğumuz zaman onun peşinden gideriz. O ne derse yaparız. Onunla rabıta kurarız. Onunla ünsiyet kurarız. Onunla dostluk kurarız.Onun konuşmaları ile kendimizi eğitiriz.