Oruç    gaflette  olanlara, kendini   unutmuşlara kim   olduklarını  hatırlatır. Necisin ?  Nereden  geliyorsun ?  Nereye   gideceksin   gibi;  insana kendi  kendinin  bu dünyada  ne  işinin olduğunu  düşünme  fırsatı  verir.   Gaflette  tamamen boğulmamış  olanlara  bir hatırlatma   yapar.  Oruçla aczini, fakrını  anlar.Açlıkla  midesini  düşünür. Midenin   gıdaya  ne  kadar   muhtaç olduğunu  hisseder. Oradan,   bize gıda  veren ve  bizi  gıdalarla  besleyip   yaşatan Rabbini   hatırlamaya  başlar. Sonunda  anlar ki ; vücudu  ne  kadar zaif   ve  ne kadar  çürük  olduğunu derketmeye, anlamaya   oradan  bir manevi  yol  bulur.  Vücüdunun   demir ve  polattan   olmadığını, her  zaman   dağılmaya müsait  maddelerden   yapılmış   olduğunu   anlar. Demek ,    buradan  anlaşılıyor  ki  ;  bize  rızık  veren, verdiği  rızıkla  bizi  besleyip   yaşatan  biri var.  Bizim   bu dünyada  esas   görevimiz  onu   tanımak  ve onun   emri  dairesinde yaşamaktır.  Nazik  ve   nazenin   bir  insan, ecel  celladı  kafasını  kesmek  için  her an   geleceğini  bildiği halde,  nasıl  oluyor da   umursamaz  bir şekilde   kendini günah  bataklığına atabiliyor?  Bu  hal  bir  sukuttur, vurdum  duymazlığın  alasıdır. İşte   oruç ,    tüm bu   nefis   vartasından insanı   kurtaran   önemli bir   uyarıcıdır. Bu durumda  olan insan,   oruç  vasıtası  ile  ne derece   şefkate muhtaç  olduğunu  anlar, nefsin  firavunluğunu  bırakıp, Allah’ın   dergahına  iltica edip  o’na  sığınır. Rahmet kapısını  çalar,  gaflet bataklığından  kurtulur.

İkinci   önemli  bir husus  da  şudur ki;  Ramazan  aynı  zamanda  bir  Kur’an   ayıdır. Şehr-i   Kur’an   dır. Kur’an’ın   nüzül olduğu ( taraf-ı  İlahiden   yer yüzüne  inmeye   başladığı)  aydır.  Madem  Kur’an  Şehr-i    Ramazan  da nazil   olmaya  başlamış, ondan   dolayı   bu ayın   ayrı  bir  önemi  ve  özelliği var.   Yani   Kur’an ayıdır  bu  ay. Okumayı   bilenler  çokça okumalı.  Hatta  mümkünse  en  azından  bir mealine     bakarak   ne demek  istendiğini    anlamaya  çalışılmalıdır. Ramazan  ayı  bir nevi  ahiret  kazancının bol  olduğu,  manevi  hasat   mevsimi   olduğu bir  aydır.  Salih amellere  kat  be kat   sevap   verilen bir  aydır.  Bu ayda okunan   Kur’an   sevabının  daha  çok  olacağı bildirilmektedir.  Özellikle  Ayet’ el   Kür’ si   okunması, İhlas  suresinin  bolca  okunması,  Kul ya eyyühel   kafirun  suresinin   okunması gibi.  Özellıkle Cuma   ve  Leyle-i  kadir  de   okunması  daha   bereketli   olmaktadır. Okuma  bilmeyenler dinleyerek veya   bu  ayı bir  fırsat   bilip  öğrenmeye  çalışarak   istenilen  sevabı  alabilirler. Bu  yönleri ile  Ramazan   ayı  ahiret  ticareti için  karlı bir  Pazar,  Uhrevi hasılat  için  münbit bir  zemindir.  Ne mutlu   bu  ayın kıymetini  bilip   gerçek  manada  değerlendirenlere.  Rabbim  gafletten  uyandırsın   cümlemizi  inşallah.   Kainat’ın    Sahip  ve  yaratıcısına   emanet  olun.

                                                                                              Ahmet    OĞUZ