Şehrimiz ülkemizdeki en eski tarihe sahip ender şehirlerdendir. En az 5000 yıllık bir geçmişe sahip bu kadim kentimiz, turizm açısından aynı şansa sahip değil. Ülkemizde büyük bir sorun olan tarihi ve doğal güzelliklere sahip çıkamama hastalığı maalesef bizde de mevcut. Yoksa binlerce yıllık tarihe sahip bir kente nasıl turist gelmez ve nasıl olurda bir turizm şehri olamaz. Şehrimizin kuruluş tarihi eski hem de şehrimizde kurulan medeniyetlerdeki çeşitlilik oranı fazladır. Hititlerden Roma’ya, ondan Bizans’a, Bizans’tan Selçuklulara ve Dulkadiroğlu Beyliğine, ondan ise Osmanlıya kadar pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış bir şehre sahibiz. Şehirdir diyorum, zira Hititlerden beri her devlette şehir olarak varlık göstermiştir. Böyle tarih ve kültür zengini bir şehirde yaşadığımızın farkında olabiliyor muyuz? Sonradan kurulmuş şehirlerden değiliz. Bu nedenle şehrimizin turizm potansiyelinin buna göre değerlendirilmesini istiyorum. Şimdi gelelim birçoğumuzun adını bile duymadığı, varlığından haberdar olmadığı zenginliklerimizden biri olan ÇUKURHİSAR KÖYÜ ANIT MEZARLARINA… Evet, bende bu zenginliği geç keşfedenlerdenim. Tanıtım ve reklam olmayınca, o zenginlik sadece o yöre insanının ve birkaç kişinin bilgisinde kalıyor. Hal böyle olunca da doğaya karşı kendisini koruyabilmesi ve ayakta kalabilmesi zor oluyor. (Ama çoğu zamanda insanlardan korumak gerekiyor) Şehrimize takriben 50 – 55 km uzaklıkta, Fırnız piknik alanından ileride bir yer. Tabi bu yeri Fırnızdan ayırmak ve ayrı düşünmek olmaz. Fırnızın doğası korunarak çok güzel bir piknik alanı haline getirilmeli, insanlar orada güzel bir piknik yapmalı, piknik sonrası ise ilerdeki Çukur Hisar köyüne ve oradaki güzelliklere erişebilmeli. Şimdiki yollar çok kötü ve berbat. Ulaşım demek medeniyet ve gelişim demektir. Yol olmadan o yerlerin gelişip güzelleşmesi ve turizme açılması çok zor. Çünkü ulaşımı kolay olan yere herkes gitmek ister. Gittiği yerin şehir merkezine uzak olması gitme isteğini öldürüyor. Ancak cazip ve gitmeye değer olması ziyaretçi sayısını arttıracaktır.  Bu nedenle fırnız piknik alanı ile bir bütün halinde düşünülerek alan; doğa, tarih ve piknik alanı olarak dizayn edilmelidir. Çukur Hisar köyünde bizi neler bekliyor? Gelelim bizi bekleyen güzelliklere: ilk önce tertemiz ve yemyeşil bir doğa var. Gürültü ve hava kirliliğinden çok uzak, insanı dinlendiren bir ortamı var. Ders kitaplarında pek geçmeyen bir polye (aşınım, erime ovası) bulunmaktadır. Kenarlardaki kaya kütlelerine Hellenistik Roma döneminde yapıldığı tahmin edilen 10 adet kaya mezarı bulunmaktadır. Bunlardan bazıları sağlam değil, gerek insan müdahaleleri gerekse sert doğa koşulları onların günümüze kadar sağlam kalmasını engellemiştir. İçine girilebilecek kadar büyük olan bu kaya mezarları harika bir görünüm sağlamakta, insanlara Ege ve Akdeniz kıyılarındaki tarihi yerleri geziyor hissi vermektedir. Onlardan avantajı ise oralar kadar sıcak ve nemli değil. Bu nedenle daha rahat ve güzel gezmenizi sağlıyor. Kaya mezarlarını gezdikten sonra çayın kenarında oluşmuş kanyondan ileriye doğru yürüyüş düzenlemek de gezinize ayrı bir heyecan ve güzellik katacaktır. Tabi ilk önce kanyonda yürüyüş alanı düzenlemek gerekiyor. Burada bir konuyu daha dile getirmek istiyorum. Köy içerisinde yaşı tam olarak bilinmeyen ve gövdesinin genişliğine bakarak oldukça eski olduğunu düşündüğüm bir DUT ağacı var. O ağaç anıt olarak tescil edilmemiş ve köylü kendi gayretiyle koruyor. Bu ağacın da anıt ağaç olarak tescil edilmesi ve turizme katılması gerekiyor. Ne diyelim eskiden Turizm Bakanımız vardı. Turizm konusunda umutluyduk. Şimdi ise Başbakan yardımcımız var ve daha fazla umutlu olmamız gerekiyor. İlk defa hükümette bu kadar etkin olduğumuz bir dönemde bu işlerin çok rahat bir şekilde yapılacağını düşünüyorum. Akıllı şehirler hükümete desteği oranda hizmet alan şehirlerdir. Yeter ki yöneticiler ve halk bunu istesin ve harekete geçsin. Bakalım ilerde neler olacak, neler yapılacak. Söze değil icraata bakmak gerekiyor.