• Duygu ve düşüncelerin insan ruhunda ürpertiler uyandıracak biçimde ölçülü – ölçüsüz, kafiyeli – kafiyesiz olarak genellikle dizeler halinde anlatılan şekline “şiir” denir.
  • Şiirler biçimlerine göre “mensur” ve “manzum” şiir olmak üzere ikiye ayrılır:
  • Mensur Şiir: Genellikle ölçü, uyak gibi kurallara uymadan konuşma havası içinde yazılan şiirlere denir.
  • Manzum Şiir: Duygu ve düşünceleri ölçülü ve uyaklı olarak anlatma yoluna “nazım” denir. Dizmek, düzene koymaktır.
  • Şiirde Yapı(Şiir Birimi):

Dize(Mısra): Şiirin en küçük birimidir. Şiirin satırlarından her birine denir.

Hasretinle geçiyorken bu gençlik çağım

Beyit(İkilik): Anlam bakımından birbirine uygun iki dizeden meydana gelen ve aynı ölçüyle oluşturulan şiir birimidir.

Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi

Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi

Dörtlük: Anlam bakımından birbirine uygun dört dizeden meydana gelen ve aynı ölçüyle oluşturulan şiir birimidir.

Karac’oğlan der ki ismim överler

Ağu oldu yediğimiz şekerler

Güzel sever diye isnat ederler

Benim Hak’tan özge sevdiğim mi var

Bent(Küme - Bölüm): Üç, beş ve daha fazla dizeli öbeklere verilen addır.

Yarin dudağından getirilmiş

Bir katre alevdir bu karanfil

Ruhun acısından bunu bildi!

Şiirde Ahenk (Ses ve Ritim):

Asonans: Şiirde aynı sesli harflerin tekrarlanmasından oluşan ahenktir.

Uzaklaşır usul usul bir vapur limandan

Uğuldar ufuklarda ses duman duman olur

Aliterasyon: Şiirde aynı sessiz harflerin tekrarlanmasından oluşan ahenktir.

Kınalı kuzum benim kırda seken kekliğim

Bitir şu karakışı kime kar ki ayrılık

İç Kafiye (Uyak): Dize ortalarında bulunan ve mısra sonlarındaki uyakla uyumlu ses benzerliğine denir.

Değildim ben sana mail sen ettin aklımı zail

Bana tan eyleyen gafil seni görgeç utanmaz mı

Ölçü (Vezin): Şiirde ahenk oluşturmak amacıyla dizelerdeki hece sayılarının yahut ses değerlerinin birbirine eşitlenmesine denir.

  1. Hece Ölçüsü
  2. Aruz Ölçüsü
  3. Serbest Ölçü 

Uyak (Kafiye): Dize sonlarında yazılışları aynı, anlamları ve görevleri farklı olan eklerin veya sözcük ve sözcük gruplarının tekrar edilmesine denir.

Ne hasta bekler sabahı

Ne taze ölüyü mezar

Ne de şeytan, bir günahı

Seni beklediğim kadar (Necip Fazıl KISAKÜREK)

Uyak Türleri:

  • Yarım Uyak     “Tutmak için koştum ayışıklarına
                               Dağılıp karıştım ayışıklarına”      (Ahmet Muhip Dranas)

  • Tam Uyak     “Yollarda kalan gözlerimin nurunu yordum
                               Kimdir o, nasıldır diye rüzgarlara sordum”

  • Zengin Uyak  “Miskin Yunus biçareyim
                                 Baştan ayağa yareyim
                                 Dost ilinden avareyim
                                 Gel gör beni aşk neyledi (Yunus Emre)

  • Cinaslı Uyak    “Niçin kondun a bülbül
                                  Kapımdaki asmaya
                                  Ben yarimden vazgeçmem
                                  Götürseler asmaya”

  • Tunç Uyak       “Fikrim bir hülyaya bazı dalar da
                                  Düşünür, derim ki: Bu odalarda” (Yusuf Ziya Ortaç)