Büyüklerimiz; “Allah yokluğunu vermesin, muhtaçta etmesin” derlerdi doktorlar için. Bu doktorlarımız için söylenmiş ama, esas Allah muhtaç etmesin denmesi gereken alt kadrolardaki elemanlar bence. İşe girmek için 7 takla atıp, birde burgulu perende yapanların, işe girdikten sonraki hallerini anlatmaya burada terbiyem müsaade etmez. Konu Tıp Fakültesi… Muhtemelen şirket elemanı. Ultrason için doktor sizi yönlendiriyor. Sizi bankonun arkasında, gayet lakayt bir şekilde karşılayan görevliye ahvalinizi arz ediyorsunuz. Bekleyin diyor. Durumun vehametini anlatmaya çalışıyorsunuz ama, karşınızdaki bunu anlayacak kapasitede değil.
Çekimi ben yapmıyorum, doktor yapıyor gibi saçma sapan bir sözle hasta ve yakınlarını çilden çıkarak garip cevaplar veriyor. Ey kendini bir şey zanneden zatı-muhteremiye... Zaten çekimi sen yapsan orda oturan sen olmayacaksın. Tamam sen çekmiyorsun ama, o bankoya görevli diye oturmuşsan, vatandaşın talebini yerine getirmek ya da yardımcı olmak, veyahut içerdeki doktora iletmek senin görevin. 5 dakikalık ultrason için insanların 3 saat sıra beklemesi kadar abes bir durum hangi mantıkla izah edilebilir.
Sabah saat sekize burda ol diye insanlara tenbih edip, ilk gelenden başlamak üzere sıra vermenin mantığını hangi akıl izah edebilir. Uzay çağında, bilişim dünyasının tavan yaptığı bir dönemde, randevu vermek diye bir sistemi kurmak için ne bekliyorsunuz. Doktorların göreve başlama saati zaten 09.00.. Vatandaş sabah 08.00’de gelecek, doktorun gelme saati belli. Kafadan bir saat yiyen vatandaşın, sıra beklemeside göz önüne alındığında en iyi ihtimale 3 saat beklemesi garanti. Doktorların tedavi sırasındaki hassasiyetini, bekleme için göstermeyen yönetim mi suçlu, yoksa bankonun arkasına geçince kendisini bulunmaz Bursa kumaşı zanneden alt kadrolardaki elemanlar mı suçlu bilemem. Ama bilinen bir gerçek, vatandaş Ak Parti hükümetinden önceki dönemde tıpkı SSK hastanelerinde yaşadığı sıra bekleme olayını, bu çağda Tıp Fakültesinde ziyadesiyle yaşıyor. Daha; görevliyle konuşurken güvenlik sorunu olmadığı halde olaya müdahil olmaya çalışan güvenlik görevlilerinden söz etmiyorum bile. İki kişi konuşurken, alakasız üçüncü kişinin lafa karışması ile ilgili çeşitli atasözlerimiz mevcut. Muayene sırası beklerken kimsenin başına bir iş gelmemesi için, kim kimin kulağını çekecekse bir an önce çeksin. Hiç değilse, vatandaşla nasıl konuşulacağı konusunda biraz eğitim verilsin..