Muhatabım Ziya Paşa değil, Avrupa meftunlarıdır
Mütekellim nefsim değil, tilmiz-i Kur’an namına kalbimdir
Geçen Sözler hakikattir, sakın şaşma, hududundan hazer aşma
Ecanip fikrine sapma, dalalettir kulak asma, eder elbet seni nadim
Görürsün en ziyadarın, zekavette alemdarın
O hayretten der daim: “Eyvah, kimden kime şekva edeyim, ben dahi şaştım!”
Kur’an dedirtir, ben de derim, hiç de çekinmem
Ondan Ona şekva ederim, sen gibi şaşmam
Haktan Hakka feryad ederim, sen gibi aşmam
Yerden göğe dava ederim, sen gibi kaçmam
Ki, Kur’an’da hep dava nurdan nuradır, sen gibi caymam
Kur’an’dadır hak hikmet, ispat ederim, muhalif felsefeyi beş para saymam
Furkandadır elmas hakikat, dercan ederim, sen gibi satmam
Halktan Hakka seyran ederim, sen gibi sapmam
Dikenli yolda tayran ederim, sen gibi basmam
Ferşten Arşa şükran ederim, sen gibi asmam
Mevte, ecele dost bakarım, sen gibi korkmam
Kabre gülerekten girerim, sen gibi ürkmem
Ejder ağzı, vahşet yatağı, hiçlik boğazı, sen gibi görmem
Ahbaba kavuşturur beni, kabirden darılmam, sen gibi kızmam
Rahmet kapısı, nur kapısı, Hakk kapısı, ondan sıkılmam, geri çekilmem
Bismillah diyerek çalıyorum, arkama bakmam, dehşet de almam
Elhamdülillah diyerek rahat bulup yatacağım, zahmeti çekmem, vahşette kalmam
Allahu ekber diyerek ezan-ı Haşri işitip kalkacağım, Mahşer-i Ekberden çekinmem, Mescid-i Azamdan çekilmem
Lütf-u Yezdan, nur-u Kur’an, feyz-i iman sayesinde hiç üzülmem
Durmayıp koşacağım, Arş-ı Rahman zılline uçacağım, sen gibi şaşmam inşaallah