Sosyal medya artık, yazılı medyanın önünü geçtidiyebiliriz, görünen o ki sosyal medya her gün biraz daha kapsam alanınıgenişletiyor.

“Facebook, Twitter, Instagram gibi yüzlerce, binlercesiber-âlem platformunda dünyanın her ülkesinden, tüm etnik ve dini gruplardan,tüm sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasal kesimlerden yüz milyonlarca kişi herkonuda fikir, görüş beyan edip beyan edilenlere de tepkiler veriyor.

Hiper interaktif bir ortam söz konusu. Arama motorlarını ellerinde bulunduran şirketler vedevletler, sahip oldukları muazzam teknolojik imkânla bu milyarlarca insanınnabzını ellerinde tutuyorlar. ..”

Hal böyleolunca, algı operasyonları da tabi ki artıyor.

Şahsen kendim, Facebook ve Twitter kullanıcısıyım ,Facebook’de 2500 yakın takipçim bulunuyor ve

yerel manada paylaşımlar alıyorum.  Arkadaşların çoğunluğu gazeteci, sivil toplumörgütleri ve dostlardan oluşuyor. Twitır da takip ettiklerim ise, neredeyse tümulusal basın mensupları.

 

ALGI OPERASYONLAR

Yazar Ömer Özkaya geçtiğimiz günlerde, bu konuda önemlibir değerlendirme yaptı; Der ki; “Mevcut trendlerin, gelecekte oluşacaktrendlerin hangilerinin yaşaması, hangilerinin yok edilmesi gerektiğinibelirleyecek tüm imkânlara sahip devletler ve şirketler var. Bu devletler ve şirketler, hangitrendlerin, hangi sosyolojik yapıların, kültürel, dini, folklorik toplumların,hangi ekonomik, siyasi ve felsefî zihniyetlerin ve benzeri binlerce faktörünvücut bulmasını veya farklı içeriklerle devam etmesini veya ilerleyen süreçteortaya çıkmasını planlayacak güçteler….”

İşte buaçıklamaya dikkatinizi çekmeye çalışıyorum. Bu sanal medya da yazdıklarımız,düşüncelerimiz, paylaşımlarımız bir süzgeçten geçiyor. Paylaştığınız herdüşünce, birilerinin elinde toplanıyor ve toplumsal hafızamız tahliletutuluyor. “

Dikkat edin; “Bugün Batılı ülkelerin ve onlarlabirlikte hareket eden ülkelerin bizlere çok saçma, anlamsız, mantıksız, akılsızgelen siyaset ve stratejilerinin ardında bu bilişim maceralarından toplanmışverilerden elde edilen bilgilerin yattığı şüphe götürmez.

Elinizdeevrensel nitelik kazanmış arama motorları, bilişim mecraları varsa; insanların,dinlerin, milletlerin, ailelerin velhasıl her türden toplulukların ruhları,beyinleri, gönülleri, mideleri, akılları bilinçleri, yani hayatlarının tümkıvrımları rahatça yönlendirilebilir ve yönetilebilir.

Ömer bey kardeşimiz, yazısının sonunda der ki; “Bugünbilişim bilimleri imparatorları bu şartlar altında “ideal insan”, her türlüşaşırtmacalar, bilimsel tuzaklar ve kandırmacalar, teknolojik ve bilişimselefektler, dini, ekonomik, siyasal, kültürel ve sair sayısız akıl, bilinç, algıve gerçek çelici her türlü engeli aşıp “kendisi” olarak kalabilenedenilecektir.

Kararları ve davranışları öngörülemeyecek insan, devlet,şirket, topluluk ve millet artık yoktur ya da tüm bu olgular sürekliöngörülebilecek bir kulvarda tutulabilir. Öngörülemeyecek insan, devlet, kurum,şirket, millet ve topluluk davranışı olmadığı gibi güdülenemeyecek, dikteedilemeyecek insan, devlet, aile, millet, topluluk da kalmamıştır diyebiliriz.

 

KAYBOLMAMAK GEREK

Arama motorlarına her girdiğimizde ve bilişim ortamımecralarını her kullanışımızda kendi doğal ortamımızdan kopuyor, yörüngesinikaybetmiş gezegenlere dönüyoruz hepimiz.

Aklını, içgüdülerini, bilincini, sağduyusunu vemuhasebesini kaybetmiş varlıklar bir süre sonra hayatlarını da kaybederler.“Kitleler çıldırmış olmalı, insanlar çıldırmış olmalı” dediğimiz bu günler,küresel hiper kaosun tüm belirtilerini vermektedir. Bu kaosun derinleşmesi kıyametin ta kendisi olabilir. Dünya birgöktaşının çarpması ile değil de insanların akli ve vicdani melekelerinin yokolması sonucu imha olabilir. “Arama motorları acaba bizleri kıyamete migötürüyor?” diye soranlar ise bunların mucitleri.

Aslında uyarı hepimize, sosyal medyanın içinde çoğumuzkayboluyoruz, eşimize, çocuklarımıza, hatta işimize yeterli zaman ayıramıyoruz.Büyülenmiş gibiyiz.

Ne yapalım yani, bırakalım mı diye sorsanız? Hayır derimancak, hak yolda kullanmak gerek. Buradan, iyiliği, güzelliği, doğruluğuyaygınlaştırmak için çaba sarf etmek en doğrusu diye düşünüyorum. Kendim, herbir bir ayet, bir hadis paylaşıyorum. Yada paylaşımlarını doğru bulduğum dostların,paylaşımlarını paydaşlarıma atıyorum. Kalın sağlıcakla.

 

 

[email protected]