Birkaç dostum ile akşam sohbeti yapıyorduk. Birisi güya insancıl düşünerek, askerin de, teröristin de anne yavrusu olduğunu belirttikten sonra,  her iki tarafa da acıdığını söyledi; bunun üzerine, diğer bir arkadaş tepki göstererek, ben terörist de acımıyorum! dedi. Bana sordular, bende suç ve ceza romanını okumaları tavsiye ettim. Hemen şunu belirteyim. Terörün yanında, önünde, arkasında nerede durursa dursun o insan suçludur.  Acı verene acınmaz. Nitekim, bu konuda yeni bir yasa da çıkartılması için düğmeye basıldı, bu da biline. Artık öyle önüne gelen densizler bölücü şerefsizlerin yanında yer alamayacak, propogandasını yapamayacak, yataklık ve yaltaklık edemeyecek… TARİH DE SUÇ VE CEZA İnsan öldürmenin tarihi süreç içinde cezası nedir diye araştırma yaptım, semavi dinlere, meşhur Roma Hukukunda, Yahudi, Hıristiyan ve İslam Hukukunu baktım. Yüce dinimiz, bir insanı haksız yere öldüren insanı, tüm insanlığı öldürmüş gibi değerlendiriyor. Yani otobüs durağında evine gitmek amacı ile toplanan masum insanlara öldürene acınmaz, çünkü o inancımıza göre tüm insanlığı öldürmüştür ve katilin ta kendisidir. Biliriz ki İslamda suç ve ceza dengesinde ‘kısas’ vardır. “Ey iman edenler! Öldürülen kimselerin hakkını almak için size kısas farz kılındı. Hür hür ile, köle köle ile, dişi dişi ile kısas olunur. Ama kim, maktûlün velisi tarafından affedilirse kısas düşer. Bundan sonra, diyeti ona güzel bir şekilde ve tam olarak ödemek gerekir. Bu esneklik Rabbiniz tarafından bir kolaylık ve lütuftur. Artık kim bundan sonra karşıdakinin hakkına tecavüz ederse, Ona son derece acı bir azap vardır. Ey inananlar, öldürmelerde kısâs size farz kılındı. (Kâtilin de öldürülmesi gerekir). Hüre hür, köleye köle, kadına kadın. Kardeşi tarafından kısmen affedilen kimse, örfe uyup o(affeden kardeşi)ne güzelce (diyeti) ödemelidir! Bu, Rabbiniz tarafından bir hafifletme ve acımadır. Kim bundan sonra da saldırıya kalkarsa artık onun için acı bir azâb vardır.(Bakara 178-179) Yani suçun dengi ceza söz konusudur.  Tabi ki İslam  öncelikle suçları engellemeyi amaçlamak için kalplere Allah korkusunu aşılamakla, fıtratı desteklemek, ahireti hatırlatmakla, doğruları göstermekle, sorumluluk alanlarını belli etmekle suçu kurutmaya çalışır… Yani suç bataklığını kuruttuktan sonra, buna rağmen suçu işleyenlere suçuna denk ceza verir. İnancımızda suçu firenlemek ve azatmak esas olandır. Bütün buna rağmen insan suç işlemede ısrar ederse, can alırsa, can verir… Bu tarih boyunca çeşitli şekilde uygulanmıştır. (Ama affedilmesi de tavsiye edilir. Can sahibi isterse, bedelli veyea bedelsiz öldüreni affedebilir) İdam yöntemlerinden en ağırı olan recm cezası, insanlık tarihinin belli bir döneminde uygulanmıştır. İslamda ve Yahudilikte Recm cezası sadece Yahudi hukukuna özel bir uygulama olmayıp insanlık tarihinin ilk dönemlerinde Ortadoğu’da bulunan diğer kavimlerde de uygulanmaktaydı. İsrailoğullarını diğerlerinden ayıran husus, diğer cezalar gibi bu cezayı da Tanrı iradesinin bir sonucu olarak görmeleridir. BATI HUKUKUNDA Roma Hukukunda ise suç ceza dengesi şöyle; “Diyet kabul edilmeyince suçlu, zarar görene teslim edilir; o da göze göz, dişe diş şeklinde öcünü alır. Aile reisinin (babanın) riyaseti altındakilere karşı hayat ve ölüm hâkimiyeti vardır.” Muhtemelen, semavi dinlerin çoğunda suç ve ceza dengesi vardır. Ama, yanına af da getirilmiştir. Mesele, İslamda kan parası vardır ama affederseniz daha iyi olur denilmekte. Eksiğim varsa, dostlar düzetsinler çünkü bu konularda hata yapmaktan korkarım. Diyeceğim şu ki, hiçbir suç cezasız değildir. Bu teröristleri yönlendirenler bir gün mutlaka vicdanlarının altında ezilecek, gece rüyalarında ölümüne sebep oldukları insanların ruhları tarafından işgenceye uğratılacak, daha da önemlisi ahirette cezalarını görecekler. Diyeceksiniz ki, bunlar ahirete iman etseler, Allah’ı bilseler böyle suça teşvik etmezler tam tersi islah edici olurlardı. Dolayası ile bilerek suç işleyene acınmaz, çünkü şeriatın kestiği parmak acımaz, biz çocukluğumuzda bunu bildik bunu öğrendik. Sonuç olarak, eline kan bulaşanlar, bunun bedelini ödeyeceklerdir. Çünkü ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR. Hadi kalın sağlıcakla…