İnsan yaşamının ne yöne doğru yol alacağını belirleyen iki önemli etken…

Eğer beklentiniz yönünde doğru tercihler yaparsanız, doğru yoldasınız demektir.

Bunda da en önemli faktör beklenti çıtasının doğru yere koyulmasıdır.

O yüzden çıtanın koyulacağı yer realist olmalıdır.

Ayakları yere basmayan hedeflerin, ütopyadan ileri gidemediğini, mutluluk yerine mutsuzluk getirdiğini geçen sezon hep birlikte yaşadık.

Şayet şampiyonluk söylemleri olmasaydı; bizlerdeki psikolojik yıkım bu denli büyük olmayacaktı.

Lakin beklentimiz büyüktü ve bizler için ‘bu sene o sene’ idi…

Hep diyoruz ya, Sefer Bizden, Zafer Allah’tan…

Her neyse geriye gitmeye gerek yok.

Geri gittikçe arap saçı ve boş vaatler ortada…

Bu Sezon Hedef yok, başarı zaten yok.

Destek zaten yok, zaten yok.

Gel buradan çık, hangi yoldan gidersin.

Hedefsiz yola çıkılmaz, destek gelmez, başarı onu konuşmaya gerek yok onlar yoksa…

Hal böyle olunca durum sessiz sakin…

Şurada bir gerçek var tek gerçek KAHRAMANMARAŞSPOR, bunu kavrayamayanlara ilanen duyrulur.

Taraftar Tepki verecekte neye…

Başarısızlığa mı?, Hedefsiz bir boş vagona mı?,

Adının Kahramanmaraş olmasına rağmen rağbet görmeyen Takımına mı?

İş adamlarının benden uzak dursun, spor demeyin bana dediği şey mi?

Yoksa siyasetçilerin hep gündeme getirdiği Stadyum konusu mu?

Biri der ben yapacağım, biri der Kendi kendi maliyetini kurtaracak.

Sonra Tasarruf tedbirleri dolayısı ile bir sonraki döneme…

Kahramanmaraş taraftarının her sene yaşadığı hayal kırıklığının yarattığı travma kolay atlatılacak cinsten değil…

Derler ya Eşşek olduktan sonra sırtına semer vuran çok olur diye…

Her neyse Tepki kime, neye onu da tartışırız zaman geldiğinde…

Lig heyecanına az bir zaman kaldı.

Önümüzde bir Bayram var, ardından Taraftarın Coşkusu olacak.

Heyecan tavan yapar mı bilmem…

İlimizin takımlarında ses seda yok.

Kahramanmaraşspor transfer harekatı başlattı.

Yine kadro revizyonu yaşıyor her yıl aynı sendromu?

Tabi gelen-giden olacaktır.

Ne diyelim, Şansımız bol olsun, vurduğu gol olsun…

BAL takımlarına gelince geçen yazımda da yazdım.

BAL para tuzağı, (BAL pahalı bir yiyecek, kilosu da pahalı)

Yiyecek le Futbol tabiri aynı şey…

Tabi herşey şaka maka gerçekten büyük paralar harcandığı bir mecra…

Orada Hedef var, şampiyonluk kıyaslaması var.

Bana kalsa, rahat nefes için bu ligi lav ederim.

 3. Lig'e çıkmanın kapısı olan Bölgesel Amatör Lige bu sezon daha şimdiden pek çok takım katılmama kararı almış durumda.

Defalardır dediğimiz gibi adı amatör ama kendisi tamamen profesyonel olan Bölgesel Amatör Ligde takımların milyonlarca lira harcama yapması, şampiyon olunamaması sonucunda ligden düşmesi yada düşme tehlikesi yaşaması, harcanan milyonlarca liranın günümüz popüler kültüründe kullanılan manasıyla 'çöp' olması aralarında birçok köklü kulübün de bulunduğu takımları yeni kararlar almaya itti.

Birçoğu belediyelerin desteğiyle ayakta durmaya çalışan Bölgesel Amatör Lig ekipleri belediyelerden de gerekli desteği bulamayınca ve çaresiz kalınca lige katılmama kararı aldılar.

Bölgesel Amatör Lig statüsü başlı başına bir sorunken; buna bir de her yıl adeta katlanarak artan astronomik oyuncu ücretleri de eklenince işler iyice içinden çıkılmaz hale geldi.

Kulüpler Nefes Alamıyor, alamaz da…

Tek bir kuruşa dahi ihtiyacı olan kulüpler gelirler giderleri karşılayamayınca ve transfer için kaynakta oluşturamayınca mecburen lige katılmamaya kararı da baş gösteriyor.

10-15 yıl geriye dönüp baktığımızda; Bölgesel Amatör Lig kurulmadan önce böylesi astronomik oyuncu ücretleri yoktu. Bölgesel Amatör Lig'in kurulmasından sonra birbirine yakın illerin kendi aralarındaki rekabeti ve 3. Lig'e çıkma hırsı sonucunda tıpkı profesyonel liglerdeki oyuncu ücretleri gibi BAL da da oyuncu ücretleri akıl almaz boyutlara ulaştı.

Birçok kulüp değeri mesela 5 lira olan için "rakibime gitmesin" diye sıradan oyunculara bile 10-15 liralar vermeye, transfer piyasasını şişirmeye başladı.

Bu da Hem kendine hemde Türk futboluna zarar verdi ve verecekte…

Bu nedenle diyorum ya takım olmak Kolay iş değil…

Kalın Sağlıcakla…