Kahramanmaraş'ımızın yöresel ürünlerinden birisi olan Maraş Tarhanası, Türkiye'nin dört bir tarafında bilinir. İlk defa yiyenler cipse benzetiyor. Kimisi ekşimsi buluyor ama bir çoğunun da damak zevkine uyuyor.
Şehrimize gelen misafirlerimizde başta dondurma olmak üzere, tarhananın da tadına bakmadan gitmiyor. Ancak geçtiğimiz gün bir büyüğüm yaşadığı olaydan bahsetti ve esnafın böyle bir şey yapması beni üzdü.
Olayı benim dinlediğim gibi yaşayan kişinin ağzından dinleyin;
''Bir gün akşam iş çıkışı biraz acele ile birazda şehir dışından gelecek olan misafirlerin vermiş olduğu heyecanla Kahramanmaraş’ın yöresel ürünlerinin satıldığı dışarıdan çok iyi dekor edildiği belli olan bir işyerine girdim. Esnafı selamladıktan sonra tezgâh arkasında duran beyefendiye “ fazla vaktim yok kusura bakmayın, ben Kahramanmaraşlı değilim, şehir dışından misafirlerim gelecek onlar da Kahramanmaraşlı değil, bana en iyisinden Kahramanmaraş tarhanası verinde misafirlerime ikram edeyim, Kahramanmaraş’ı ilk defa görecekler tarhanayı de ilk defa tadacaklar” dedim. Tezgâhın arkasında duran beyefendi hemen bir tarhana ayarlayıp piyasadan birazcık fazla fiyata tarhanayı verip beni işyerinden uğurladı. Akşam heyecanla beklediğim misafirlerim geldikten sonra akşam çayında almış olduğum tarhanayı çıkarıp ikram ettim. Hemen misafirlerden önce tarhanadan alıp tadına baktığımda büyük bir hayal kırıklığı yaşadım, bu güne kadar yediğim en kötü Kahramanmaraş tarhanasını yemiştim. Misafirlerim de hemen alıp tadına baktılar nezakettenimdir bilmem ama tarhananın çok güzel olduğunu söylediler. Ancak yaşadığım olay ben de derin bir üzüntüye neden oldu nedeni nemi diye sorarsanız söyle anlatayım size. Ben işim nedeniyle Anadolu’nun birçok şehirde yaşama fırsatı buldum. Yaşadığım her şehir birbirinden güzeldi. Kahramanmaraş’a da kendim isteyerek geldim. Geldiğime de hiç pişman olmadım. Kahramanmaraş’ın tarihine, doğasına, sıcak kanlı samimi insanlarına çok kısa zamanda aşık oldum, Kahramanmaraş spor’ un attığı her golde en çok ben sevindim. Son yaşamış olduğum olayda bazı şeyleri sorgulama fırsatı da buldum. Bu şehirde yaşayan insanlar içerisinde bulundukları bütün bu güzelliklerin farkında değiller mi acaba diye kendi kendime sordum. Şehirlerin gelişmesinde turizmin son derece önemli olduğu günümüzde bir kilo tarhana satmak uğruna Kahramanmaraş markasına zarar veren insanlar acaba farkında değil midir ki kendi ayarlarına kurşun sıkma cüretini gösterirler. Neden şehrini, ürünlerini her şeyden önemlisi de Kahramanmaraş markasını üç beş lira için ayaklar altına alırlar. Tam tersi olsaydı işyerindeki in güzel ürünü verseydi bana kendisinde yoksa da başka birisine yönlendirseydi, tarhananın yanına bir iki tane de Kahramanmaraş çöreği koyup misafirlerinize ikram edin deseydi ne kaybederdi. Yaşamış olduğum bu olumsuzluk benim Kahramanmaraş markasına bakış açımı hiçbir şekilde değiştirmedi, tüm Kahramanmaraşlılardan ricam herkes bu markaya sımsıkı sarılsın, kişisel çıkarlarını küçük hesaplarını bir tarafa bırakıp Anadolu’nun incisi Kahramanmaraş’ı Dünya’nın incisi haline getirmek için elinden geleni yapsın.''
Yaşanan bu olay belki bir kişinin ayıbıdır, mutlaka kaliteli güzel hizmet veren yerlerimizde var ancak nadiren de olsa, bu tip olayların yaşanması şehrimiz açısından olumlu bir yansıma olmuyor. Bu konuda vatandaşları daha duyarlı olmaya davet ediyorum.
Sonuç olarak, o esnaf tarhanası kaliteli değilse, güzel olan bir yer söylese de misafirimiz oradan alışveriş yapsaydı. Onun misafirleri de aaa çok güzelmiş diyerek dönüşte memleketlerine götürmek üzere alış veriş yapmaz mıydı? Yorum sizin.