Genellikle çocuk geleneklerinde yer alan ses ve sözcük benzerliğine göre sıralanan ve söyleyeni belli olmayan ürünlerdir.

Masal, oyun ve tören tekerlemeleri olmak üzere ikiye ayrılır.

SINIFLAR                                                                  

EV                                         

Mini mini birler,                                            

Evli evine
Çalışkandır ikiler,                                          

Köylü köyüne
Mavi gözlü üçler,                                           

Evi olmayan
Dayak yiyen dörtler,                                    

Sıçan deliğine
Misafirdir beşler,
Altılar, altınımı çaldılar,
Yediler, yemeğimi yediler,
Sekizler, semizdirler,
Dokuzlar, doktor oldu,
Onlar bizi okuttu.

FIKRA:

Hayatın içindeki olaylardan hareketle anlatılan, anlatılanlardan bir sonuç çıkarma amaçlanan; nükte, hiciv ve mizah unsurları barındıran kısa sözlü ürünlerdir.

Güldürücü ve düşündürücüdür.

Nasrettin Hoca ve İncili Çavuş fıkraları en meşhurlarıdır.

ATASÖZÜ:

Atalarımızdan günümüze kadar ulaşan, belirli bir yargı içeren ve söyleyeni belli olmayan kalıplaşmış nesir türündeki sözlerdir.

Acele işe şeytan karışır.

Bakmakla öğrenilseydi, kediler kasap olurdu.

Mal adama hem dost, hem düşmandır.

Meyve veren ağaç taşlanır.

Zulüm ile âbad (mâmur) olanın akıbeti berbat olur.

GÖLGEOYUNU (KARAGÖZ VE HACIVAT):

Deriden kesilen ve tasvir denilen şekillerin beyaz bir perde üzerine arkadan ışık verilerek yansıtılması yoluyla oynatılan gölge oyunudur.

Karagöz oyununu oynatan ilk kişi Ebu Kuşteri’dir.

XIX. yüzyıldan sonra hayal oyunu olarak anılmıştır.

Bu oyunu oynatan kişilere hayalbaz denir.

Oyunun ana temelini mizah öğeler oluşturur.

Usta- çırak ilişkisi vardır.

Dört bölümü vardır: Mukaddime, muhavere, fasıl ve bitiş.

Kişiler: Karagöz, Hacıvat, Çelebi, Beberuhi, Zenne, Tuzsuz Deli Bekir, Acem, Efe, Arap…

ORTAOYUNU:

Meydan adı verilen yerde seyircilerin ortasında oynanan, temeli mizaha dayalı, bir çeşit Karagöz oyunun gerçek oyuncularla sahnelenmiş biçimidir.

Yazılı bir metne bağlı kalmadan doğaçlama olarak oynanır.

Temelinde yanlış anlaşılmalar, nükteler ve gülünç hareketler vardır.

Çeşitli meslekler, yöreler ve uluslardan insanların mesleki ve yöresel özellikleri, ağızları taklit edilir.

Usta- çırak ilişkisi içerisinde devam eder.

Dekor yok denecek kadar azdır. Dekor “yeni dünya” denilen bezsiz bir paravandan ve “dükkan” denilen iki katlı bir kafesten oluşur.

Müzik ve dans vazgeçilmez iki temel öğedir.

Karakterler: Kavuklu ve Pişekar ve Karagözdeki diğer kişilerdir.

Bölümleri de Karagözdeki gibidir.

MEDDAH:

Taklit yaparak halk hikayelerini anlatan kişilere denir.

Göstermeye dayalı bir sanattır ancak temelinde anlatma vardır.

Tek kişiden oluşur yani tek kişilik dev kadrodur.

Halkın seyredenlerin onu görebileceği yüksekçe bir yere oturur.

Sahnesi, perdesi, dekoru ve yazılı metni yoktur; baston, mendil ve iskemle araçlarıdır.

Temelinde mizah vardır ve usta- çırak ilişkisi içerisinde gelişir devam eder.

Bu oyunda her şey meddahın zekasına ve bilgi birikimine bağlıdır.