Paylaştık zahmet çekmeden İslâmlık mirasını
İbadet etmeyiz Hakk’a almadan kirasını
Esiriz nefsin elinde bilen yok çaresini
Namaz, oruç, hacc hep riyadır, hep riya
Bir acayip ümmet olduk, ey Resül-i Kibriya
Sade gösteriş içindir fakire sadakamız
Boş telaştan bir araya gelmez oldu yakamız
Ya yalandır ikramımız ya küfürdür şakamız
Sevgi, şefkat, selam, sohbet hep riyadır hep riya
Bir acayip ümmet olduk, ey Resül-i Kibriya
Kosarız benlik peşinde her ay, her gün her saat
Değişmeyen hedefimiz menfaattir, menfaat
Sahtekarlık mesleğimiz, hem kolaydır hem rahat
Saygı, hürmet, izzet, ikram hep riyadır hep riya
Bir acayip ümmet olduk, ey Resül-i Kibriya
Öğretmeni talebeye hayır, öğüt vermiyor
Öz anası yavrusuna helal süt vermiyor
Gidenimiz boşa gider, gelen umut vermiyor
İlim, irfan, takdir, tenkid hep riyadır hep riya
Bir acayip ümmet olduk, ey Resül-i Kibriya
Dilimizde duayı gör, gözümüzde yaşa bak
Kör şeytanı kovmak için attığımız taşa bak
Camii, mescit, çeşme, köprü yaptığımız işe bak
Hep riyadır, hep riyadır, hep riyadır hep riya
Kıl şefaat, kurtar bizi ey Resül-i Kibriya
(Abdurrahim KARAKOÇ )