Tam 6 Yıl Önceydi, 15 Temmuz 2016 yılı Gece yarısı…
Ortalık karışık, ateşler Bombalar patlamaya başladı.
O günü yaşayanlardan biriyim, Muğla da görev yapıyordum.
Marmaris’te Grand Yazıcı Turban Otel’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kaldığı otelde çekim yaparken bombaların arasında kalan biriydim.
Aradan 6 yıl geçmiş ve Türkiye Felaketin eşiğinden döndü.
Bunu halk sağladı, zafer Halkındır.
Türkiye 15 Temmuz darbe teşebbüsünü önlemekle bir felaketin eşiğinden döndü.
15 Temmuz, tarihimizdeki öbür darbeler gibi değildir.
Sultan Aziz’in tahttan indirilmesinden 12 Eylül’e kadar bütün darbeler “askeri” niteliktedir.
Bir grup subay ya da ordu kendi akıllarınca “vatanı kurtarmak” için idareye el koymuşlar veya buna teşebbüs etmişlerdi.
15 Temmuz ise “ordu dışından” örgütlendirilmişti. Ordu içine yıllarca yerleştirilmiş unsurlar eliyle FETÖ’nün darbe girişimiydi.
Tarihimizdeki en kanlı darbe olması da bundandır.
Darbe kısa süreliğine de olsa başarı sağlasaydı Türkiye korkunç bir iç boğazlaşmanın içine düşebilirdi: Çok büyük ve kanlı bir kaosun yaşanması muhtemel olurdu.
Ordunun kendi içinde çatıştığı, polisin ordunun bir kesimiyle çatıştığı durumlar yaşanabilirdi.
Kimin hangi tarafta durduğunun, kimin kime ateş ettiğinin belli olmadığı durumlar olurdu.
Türkiye’yi bu felaketten döndüren, bir dizi basiretli tavır oldu.
Darbenin sezildiğini anlayan darbeciler erken harekete geçtiler...
Köprüdeki olaylar üzerine TV’ler yayına başladı.
Başbakan Binali Yıldırım saat 23.10’da ordu içinde küçük bir grubun kalkışması olduğunu açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan saat 00.37’de CNN Türk’te açıklama yaptı, halkı demokrasiyi savunmaya çağırdı, bu, darbeciler için sonun başlangıcı oldu.
Darbe Az Gelişmişliktir
Darbenin bastırılmasında medyanın farkındalık sağlaması ve halkın sokağa çıkması en önemli faktördür.
Emniyetin bütünüyle ve ordunun da çok büyük kısmının anayasaya bağlı olması da bir bu kadar önemlidir.
Özgürlük, anayasa, hukuk gibi değerlerin önemi diyelim özetle.
Darbeler az gelişmiş toplumlarda olur.
Orduda FETÖ örgütlenmesi olmasaydı bizde de bir darbe girişimi olmazdı.
Demek ki, devlette asker ya da sivil kamu görevlilerinin kanunlarca verilmiş görevlerinden başka görevi, başka itaat ve sadakat odakları asla olmamalıdır.
Buna “hukuki rasyonel bürokrasi” diyoruz.
Bunu sağlamanın yolu, kişilerin sadece liyakat ilkelerine göre kamu görevlerine alınmasıdır.
FETÖ ise uzun yıllar boyunca gizlilik, kayırılma, soru çalma gibi çirkin usullerle devlet içinde örgütlenmişti.
Darbenin defteri dürülmüştür; zaman hukuk devleti zamanıdır.
Asker ya da sivil kamu kurumlarında hukuku, hukuka bağlılık kültürünü, yargıda bağımsızlık şuurunu güçlendirme zamanıdır.
Allah’ım Milletimize bir daha İstiklal marşı yazdırmasın, Devletimizde böldürmesin.