Mühür zade Mehmet Nuri Bey: Türk işadamı, siyasetçi demir yolları inşaatının ilk müteahhitlerinden biridir. 1886 yılında Sivas’ın Divriği ilçesinde dünyaya gelmiştir. Bu necip girişimcinin soyadı da Atatürk tarafından 1250 km’lik demiryolu inşa etmesi nedeniyle verilmiştir. Bu değerli insan yaptığı ilkler nedeniyle Türk tarihine geçmesini bilmiştir. Bu ilkler; ilk uçak fabrikası, ilk sigara kâğıdı üretimi, ilk yerli paraşüt üretimidir. Ayrıca boğaza bir köprü ve Keban’a bir baraj yapılmasını da öneren kişidir. Kendi şirketini kurduktan sonra 1926 yılında Fransız şirketi demiryolu yapımını yarıda bırakıp gidince, onun yerine ihaleyi alıyor ve ilk demiryolu müteahhidi oluyor. Samsun- Erzurum –Sivas arasını ve Erzurum - Afyon- Dinar arasını yapıyor. Şirketi işleri zamanında ve sağlam yapmakla ünleniyor. Karabük demir çelik, Sivas çimento ve Merinos tesisleri gibi birçok tesisin inşaatını da yapıyor. San Francisco’daki Golden Gate Köprüsünü örnek alarak ve onlarla ortak çalışarak Boğaza bir köprü projesi yapıyor. 1934 yılında bunu Cumhurbaşkanı Atatürk ve Hükümete sunuyor ancak Atatürk beğense de hükümet tarafından onaylanmadığı için yapılamıyor. Demirağ Türk malı uçak yapmak istiyor. Bu hayalini gerçekleştirmek ve uçak fabrikasını kurmak için 1936 yılında girişimlerde bulunuyor. Asıl fabrikayı memleketi Divriği’ye kurmak istiyor, ancak ilk önce İstanbul’a kurup ilk aşamayı geçmeyi sonrada Divriği’ye taşımayı planlıyor. Fabrikayı ilk İstanbul’da Barbaros Hayrettin İskelesinin yanına kuruyor. Sonrada Yeşilköy’de çiftlik satın alarak uçuş için pist, hangarlar ve tamir atölyeleri yaptırıyor. O gün onun yaptığı pist, şuan Atatürk havalimanı olarak kullanılmaktadır. O kadar iyi planlıyor ki, bir de pilot yetiştirmek için alana Gök Okulu kuruyor. Onun okulunda 1943 yılına kadar 290 pilot yetiştirilmiştir. Hatta Divriği’ye de Gök Okulu açıyor ve orada yetiştirdiği çocukları İstanbul’a getirerek onların eğitimini tamamlatıyordu. Nuri Demirağ’ın Uçakları: 1936’da tek motorlu ilk uçak üretilerek NU D-36 adı veriliyor. 1938’de NU D-38 adında çift motorlu 6 kişilik yolcu uçağı yapılıyor. İşin ilginç tarafı yaptıkları NU D-38 adlı uçak 1944 yılında dünya havacılığında yolcu uçakları kalitesinde A sınıfına alınıyor. Yani biz o dönemde dünyanın en kaliteli uçaklarını üretebiliyoruz. İlk uçak siparişi 1938’de Türk Hava Kurumu veriyor. THK tarafından sipariş edilen 65 planör kısa sürede teslim ediliyor. Daha sonra NU D 36 adlı 24 eğitim uçağı tamamlanıyor ve deneme uçuşlarını gerçekleştiriyor. 1941 yılında Tamamen Türk yapımı ilk uçak İstanbul’dan Divriği’ye uçuyor. Bu uçuşun pilotu Nuri Demirağ ve oğlu Galip Demirağ. Maalesef filmin kötü sonuna geliyoruz. Bir el, bu kahramanın, Türkiye’nin önünü açacağını düşünmüş ki, onu engellemek için bazı hainlerden gerekeni yapmasını istiyorlar. THK’nın siparişleri test edildiği halde son bir kez daha test isteniyor. Gereken tüm çalışmalar önceden yapılmış olacak. NU D 36 adlı uçak bu ikinci test uçuşu için Eskişehir’e getiriliyor. Uçuş testinin özellikle burada yapılmasını istiyorlar. Türkiye’nin ilk uçak mühendislerinden olan pilot Selahattin Reşit Alan bu hava alanına yabancı olduğu için hava alanına hayvanlar girmesin diye açılan hendeği bilmediği için uçuş sırasında bu hendeğe düşüyor. Ve orada şehit oluyor. Ülkeyi ve Nuri Demirağ’ı batırma planı burada devreye sokulur. THK tüm siparişleri iptal etmekle kalmıyor. Yurt dışına satışını da mahkemece yasaklatıyor. Yukarıdaki bu ele gücü yetmeyen Nuri Demirağ açtığı tüm mahkemeleri kaybediyor. Sipariş alamayan ve ürettiği uçakları satamayan fabrika iflas ediyor. Hatta İspanya, İran ve Iraktan alınan siparişlerde engelleniyor. Eldeki uçakları hurdacıya satıyor. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ye ne kadar mektup yazsa da derdini anlatamıyor. Bu davayı ve kanunları değiştirmek için siyasete atılarak, 1945 yılında Milli Kalkınma Partisini kuruyor. 1946 ve 1950 seçimlerini kaybediyor. 1957 yılında ise Demokrat partiden milletvekili oluyor. Bu yiğit zeki kahraman 1957 yılında 71 yaşında şeker hastalığı nedeniyle vefat ediyor. Allah rahmet eylesin. Bu kahramana sahip çıkmayan yöneticiler utansın.