Ülkemiz sorun konusunda pek sıkıntı çekmiyor. Çünkü biri bitmeden diğeri başlıyor. Büyük sorunlarımızdan biri (hatta sorunların da kaynağı) Muhalefet Sıkıntısıdır. Bu ülkenin ciddi anlamda muhalefet sorunu bulunmaktadır. Eskiden ülkeyi yönetecek muktedir iktidarlara hasrettik, şimdi ise muhalefete. Uzun yıllar iktidar sorunu yaşadığımız için iktidarı sağladığımızda tüm sorunların biteceğini zannettik. Ama görüyoruz ki muhalefetin olmaması da büyük bir sorun imiş. Maziye şöyle bir baktığımızda iktidarla muhalefet mücadelelerinin hep var olduğunu gördük. Bu konuda halkın yanında olan ve halkın yanında olduğunu gösterenlerin halktan destek aldığını da… Fakat günümüzde muhalefetin halkın yanında yer almadığını hatta bazı konularda karşısında olduğunu da gördük. Normal de iktidar devletten taraf olur ama muhalefet halktan… Gel gör ki bizde muhalefet halkın karşısında, iktidar halkın yanında olduğunu gösterdi. Bu durumda da halk muhalefete değil iktidara destek verdi. Başarılı olmanın başka bir yolu da; en geniş kitleye hitap eden parti en çok oy alabilen partidir. Eğer bir parti halkın tüm sorunlarına odaklanır ve halkın sorunlarını giderirse halktan da o kadar destek alır. Hele de bizdeki gibi kendisine oy vermeyenleri aşağılayan, onları küçük gören partiler ağızlarıyla kuş tutsa da, iktidar çok büyük hatalar yapsa da oyunu arttıramazlar. Ana muhalefet yani CHP: yıllardır varlığı devam eden ve ülkenin en eski partisidir. Hatta övündükleri gibi parti kurucuları aynı zamanda Cumhuriyetin kurucularıdır. Ülkeyi tek parti döneminde uzun süre yöneten bu nedenle olumsuz bir imaj yaratan parti. Devleti kurduk diye devleti sahiplenen ve halktan korumaya çalışan parti. Yıllarca Atatürk ve Laiklik üzerinden siyaset yapması en büyük kaybı olmuştur. Hala ülke insanının laikliğe oy vermediğini anlamamaktadırlar. Halkın sorunlarına çözüm getirmek yerine, halkı değiştirmeye şartlanmışlardır. Halka karşı devletin yanında bulunmuşlardır. İzledikleri Laik ve Kemalist politika halk nezdinde hiçbir zaman kabul görmemiş oylarını arttırmamıştır. 2000’li yıllardan sonra ise iktidar partisine destek verenleri hor görmeleri ve onları aşağılamaları halkın desteğini daha da azaltmış, kemikleşmiş bir oy oranına sabitlemiştir. Parti her ne kadar sol olduğunu iddia etse de gerçek anlamda hiçbir zaman sol parti olamamıştır. Çünkü sol demek halkın yanında olmak ve düzene karşı olmak demektir. Fakat CHP daima halka karşı devletin sıkıcı politikalarını savunmuştur. Parti seçimlerde sadece kıyılardaki şehirlere hapsolmuştur. Gün geçtikçe de kıyı şehirlerini de kaybetmeye başlamıştır. Bu politikayı bırakmadığı sürece gerilemeye devam edecektir. CHP ne zaman gerçek bir sol parti olursa, işte o zaman iktidara yürüyebilir. Yöneticilerin de iktidar olmak gibi bir politikasının olduğunu zannetmiyorum. Kendisinin kaybettiği oya üzülmeyip, rakibinin kaybettiği oylara sevinenler iktidar olamazlar. Gelelim MHP’ye: Yıllardır (kurulduğu yıllardan beri) Milliyetçi ve devletçi bir politika izlemektedir. Benim politikam bu; bu politikaya oy veriyorsanız verin, yoksa vermeyin anlayışındalar. Ülkede sadece bir şehirde ilk sırada, diğerlerinde durum kötü. İktidara gelmek gibi bir amaçları yoktur. Bu nedenle tüm toplumu kapsayan politikalar yerine belli bir kesime hitap etmektedir. Oy oranı az çok değişse de belli bir tabanı var ve onun altına düşmüyor. Barajın altında kalmadıkları sürece kendilerini başarılı görüyorlar. Partideki muhalif hareket nasıl bir yol izler veya parti ne duruma gelir bilmiyoruz. HDP: kendisi bir türlü özgür olmayan ama ağzından da özgürlüğü düşürmeyen bir parti. Her ne kadar sol parti olsa da milliyetçi bir yapıya sahip. Kendisi gibi düşünmeyenlere kapılarını kapatıyor ve dağ kadrosunun emrinden çıkamıyor. Diğer muhalefet gibi onlarda belli bir bölgenin partisi olmaktan öteye gidemiyorlar. Özellikle teröre verdikleri destek nedeniyle, ülkenin büyük bir kesimi tarafından reddediliyorlar. Barışçı politikalar yerine savaş yanlısı ve savaşı övücü politikaları nedeniyle oy vermeyenlerin tepkisini alıyorlar. Sevmeyeni sevenlerinden kat be kat fazla olduğu için iktidara gelmeleri hayal bile değil.  Savaşın şehir içlerine çekilmesine destek oldukları için kendisine oy vermediği halde destek verenlerin ve oy veren bazı kesimlerin desteğini kaybetmiştir. Böyle giderse ilk seçimlerde baraj altında kalması muhtemeldir. Ülkenin belli bölgelerine sıkışan ve tamamından oy alamayan partilerin muhalefet olmaktan başka şansları yoktur. Bu anlayışla iktidar olmaları hayaldir. Normalde şartlarda muhalefet partileri oyunu arttırıp iktidar partileri oylarını düşürürken, bizde yıllardır iktidar partisi oyunu arttırmakta fakat muhalefet oy kaybetmektedir. Bu gerçekler ülkede muhalefet sorunu olduğunun en büyük göstergesidir.