Dünya üzerinde gezip görülecek çok yer vardır. Hani bir söz var ya, çok gezen mi bilir çok okuyan mı diye. Her ikisinin de kendine göre bilgisi olduğunu söylemekte yarar var bence. Peki, gidilen yerlerin tarihini, ne olup bittiğini araştırdınız mı hiç. Ya bizim burada şöyle bir yer var ama aslında orada gece sesler duyuluyormuş felan; hah işte Dünya üzerinde sizinle gelin oralara gidelim şimdi de. Filipinler, Kabayan: Filipinler ile başlayalım. Burada çok güzel bir mağara var. Yalnız bu mağaraya girmeye cesaret ister. Alırız fenerleri gireriz dediğinizi duyar gibiyim. Bu mağarada binlerce insan cesedi mevcut üstelik hepsi o kadar iyi mumyalanmış ki. Üst üstüne dizilmiş vaziyette. Ayrıca bu mağarada kaybolanlara bir daha ulaşamıyorlarmış. Hatta sesler duyduğunu iddia edenler bile var. Oranın bekçilerin aklını kaçırdığını söyleyenlerde… Meksika, Bebek Adası: Yapma yazar, ne güzel işte bebek adası bunun neresi ürkütücü mü dediniz. Aramızda kalsın bebeklerin buraya nasıl geldiği belli değil. Söylentiye göre, küçük bir kız çocuğu boğularak ölüyor. Ve bu adaya sürükleniyor. O günden beridir, adaya böyle oyuncak bebekler geliyor. Oyuncak bebekler hemen hemen adanın her yerinde mevcut. Öyle ki arkanızı döndüğünüzde bile karşınıza çıkabilir. Türkmenistan, Cehennem Kapısı: Aslında yanlışlıkla olan bir durum sonucunda oluşmuş doğal bir yer burası. Sovyet Bilim adamlarının yaptığı yanlışlık üstelik bu… Burada çok büyük bir doğal gaz kaynağı varmış. Sovyet Bilim adamları da, burayı kurutmak istemişler. Bilim adamları ne düşündülerse artık… Buranın kurutulması için ateşe vermişler. O zamandan bu zamana burası sürekli yanmaya başlamışlar. Büyük bir oyuk ve içi cayır cayır yanıyor. Sanki bir lav havuzu gibi görüntüsü var. Prag Yahudi Mezarlığı, Çek Cumhuriyeti: Mezarlıklar, tabi birkaçımızın girmeye cesaret edemediği yerler. Aslında onların insan olduğunu hatırlatmama gerek yok, zaten biliyorsunuz. Peki buranın sırrı ne. Burada ölen kişiler yer olmadığı için üst üste defnediliyorlarmış. Yani bir mezarda abartmadan 11 kişi birden yatabiliyormuş. Bu da o bölge de ürkütücü bulunuyormuş. Ürkütücü olmasının diğer bir yanı da gece gelen çıkarın buradan sesleri oluyormuş. İddia edilene göre, mezar yetmezliği yüzünden defnedilen kişilerin huzursuz olmasıymış. Aokigahara Ormanı, Japonya: Şimdi sizi çok değişik bir yere götüreceğim. Japonya kalabalık şehir. Öyle ki ümidini yitirmiş insanların gittiği bir daha dönmediği bir yer var. O da Japonya da ki bu orman. Burasının diğer adı da intihar ormanı olarak geçiyor. Şu anda bile ormana gittiğinizde intihar edenleri görmeniz mümkün deniliyor. Meraktan giden bazıları ormana not bırakıyorlarmış hatta “Hayat güzeldir” “Aileni düşün” “Hiç kimse değmez bunu” gibi şeyler yazılıyormuş. Bir keresinde hatta hükümet ormana gidip ölenleri toplama kararı almış. Bir günde 80 kişinin ölüsü bulunmuş. Gerçekten de umutsuzluk ormanı olmuş. Unutulmaması gereken şeylerden biri de şu bence. İnsan hayatından daha değerli bir şey yok. Arkandan ağlayacak biri varsa eğer, demek ki çok sevilen birisin demektir. Eğer kimsen yoksa da bu olmayacağı anlamına gelmez. Bu haftalık bu kadar. Yeni bir konuda yeni bir hikayede buluşmak dileğiyle değerli okurlarım. Esen kalın… Bana ulaşabileceğiniz adresler: İnstagram: Selma.kahraman.7 Facebook: Selma Kahraman