Yine bir deplasman maçı ve yine kayıplarda olan bir Kahramanmaraşspor.

İçeride aslan kesilen dışarda ise tırsak bir kedi, tabiri caizzse…

Maalesef Futbolda son demlerin modasıdır oyunu geride kurmak.

Bütün takımların kullanmış olduğu yeni bir anlayış gelişti ülkemizde

Oyunu geriden kurmak…

İyi de Bu taktiğin amacına ulaşması için bir defa kalecinin top tekniğinin çok iyi olması gerekiyor.

Hadi kalecimiz iyi, öylede zaten ama bu yetmiyor.

Stoperlerini, sağ ve sol beklerini ve ön liberoları iyi tanıması gerekiyor.

Hani derler ya “malzeme bu” nasıl denersen dene.

Bizim durumun en basit özeti bu cümle olsa gerek.

Malzeme bu giren çıkan futbolculara baktığında skoru etkileyecek oyunu değiştirecek futbolcumuz YOK!

Bu bir gerçek…

Yapılan transferlere bakıldığında ve beklentilerimizi en üst seviyeye çeken futbolcularımızın gerektiği gibi futbolunu sahaya yansıtamadığı için gerekli sonuçları alamıyoruz.

Osman hocam hala takımın kimyasını çözmeye çalışıyor ve elindeki malzeme ile neler yapabiliriz araştırmasında.

Görünen o ki bu takımdan bir şey olmaz.

Maalesef acı tablo bu…

Bu zamana kadar bu lige ne böyle “kötü” başladık ne de bu kadar kötü futbol gördük.

Az gol yiyoruz, az gol atıyoruz bu bir gerçek…

İlk haftalarda pas kayıpları çoktu, şimdi yok denecek kadar az ama sonuç yok.

Golcü yok.

Maça gelirsek eğer;

Daha önceki yazımda belirtmiştim, Kastamonu çıkış takımı…

Farklı sonuçlar takımı, son 3 haftada galibiyete, 3,4,5 golle ulaşan bir ekip.

Maçın başında 18. dakikada yaşanılan hatanın sonucunda bir gol yememiz resmen soğuk duş etkisi yaptı.

Bu yediğimiz gol sahada futbolcularımızın oyundan kopmasına da vesile oldu.

Hırs yaptırdı, oda keseye zara verir.

Derler ya Keskin sirke küpüne zarar verirdiye…

Bu durum tabii ki Osman hocamızın çözüm aradığı ilk mesele gibi görülüyor ki.

İlk değişikliklerini hep bu bölgeye yapıyor.

İkinci yarı daha atak oynayan taraf iken golü bulamadık.

Yani yapacak bir şey yok.

Bu futbolcularımız ile öyle yada böyle elimizden geldiğince topladığımız kadar puan toplayacağız.

Ama dediğim gibi futbolcularımıza “yönetimin” bir ayar vermesi lazım.

Bu gidişat hiç hayra alamet değil.

Resmen ligin dibine temel atarız…

Yavaş yavaş gidiyoruz.

Vur dibine, Koş peşine sistemi…

Şimdi evde Bayburt maçı var.

Rahmetli Kemal Sunal ‘inek Şabanın dediği gibi Tüne Bayburt, Tünne Bayburt, sende benim nem kaldı…

Bayburt takımı da “çıkışa” başlayan bir takım.

Biz ise bir var, bir yok!

Ecik yapan bir ekibiz.

Bakalım 8. Hafta ne olacak.

İnşallah Hayırlısı olur.

Kalın Sağlıcakla…