Hatay'ın Yayladağı ilçesinin Olgunlar mahallesindeydik birkaç gün önce.

Geniş katılımlı Kültür-Sanat Etkinliği'ne davetliydik.
Şiir eksenli bu düzenlemeye, daha önce de katılmıştık haliyle.
Olgunlar Derneği başkanı Necip Demir (Suskun Şair) ile Olgunlar muhtarı ve Yayladağı Belediye Başkanlığının ortaklaşa düzenledikleri söz konusu etkinliğin çok renkli geçeceğini biliyorduk.

Kösedağı'nın eteklerinde zeytinlik ve kızılçamlarla tabiat dokusunu tamamlayan eski bir yerleşim birimidir Olgunlar. Ayrıca haritamızın en uç noktası sayılan Güney kısmındadır ve bünyesinden bir nice bürokrat ve de akademisyen çıkartmakla bilinen yerdir

Sabahın erken bir vaktinde çıktığımız yolculuk serüveni, saat 11'e doğru hitam bulmuştu. Tabii bu esnada depremde ziyadesiyle zarar gören kadim şehir Antakya'yı, içimiz sızlayarak izledik içerisinden geçerken.
Şehrin simgesi konumundaki Habibi Neccar Camisinden eser yoktu. Ulu camii yerle yeksan vaziyetteydi. Mis gibi baharat kokan uzun çarşı, harabeye dönmüştü. Kısacası kadim şehrin slüeti silinmişti görselliğinden.

Asi Nehri mahzunca akmaktaydı  kıyısındaki palmiyelerden eymenerek.

Olgunlara vardığımızda, dışarıdan gelenlere ikram etmeye yönelik keşkek ve etli pilav kazanları kurulmuştu.  Alan ise yavaş yavaş dolmaktaydı. Yine alanda, uzanan kollarıyla  çevreyi kuşatan tarihi çınarın gölgesi  herkesi kucaklamaktaydı.
Değişik illerden gelen şair ve ozanlarda, bir kaynaşma bir muhabbet faslı başlamıştı.
Kültür- sanat zaviyesinden bakınca, ilgi bir hayli fazlaydı aktiviteye.

Gözlerimiz, Galata Kulesini andıran ve bedenine kocaman Türk Bayrağı çekilen minareyi aradı, fakat maalesef depremde yıkıldığını öğrendik!

Milli Mücadele döneminde Milli Kongrenin
yapılmasına tanıklık eden camii ayakta kalsa da, minaresi dehşetengiz sarsıntılara mukavemet gösterememiş anlaşılan.

Açılıştan sonra ilk türküyü, ilerlemiş yaşına ve hastalığına rağmen,  Amik Ovası'nın güçlü sesi  Aziz Tok havalandırdı. Emekli Trt sanatçısı Muzaffer Gök ona eşlik etti ve akabinde kendi türkülerini çığırdı.

Kahramanmaraşlı gazeteci- şair anonsuyla naçizane şahsım, "Mahzun Olur" başlıklı eserimi okudum. Keza aynı minval üzere tüm şair ve ozanlar sırasıyla eserlerini icraya koydular.
Keşkek ve etli pilav ikramından sonra  katılımcılara birer plaket verildi ve böylece hatıralarda kalabilecek güzel bir gün, taçlanarak ikmâle erdi.