Bugün milletin, kalkışma karşısında şahlandığı gündür. Aslında 15 Temmuz’u hergün yazmak gerekiyor. Bunun için hergün anımsamak, uyanık olmak ve konuşmak, o mübarek şehit ve gazileri rahmetle anmak zorunluluğumuz var. Tabi tüm şehitlerimize de bu vesile ile rahmet diliyorum…
Bani göre aradan geçen süre içerisinde yazılmış birkaç kitap, birkaç video dışında bu işin planlayıcıları bile net olarak ortaya çıkmadı, kalkışmanın gerçek yöneticileri(üst akıl), piyonlarını, şahını, çakallarını net olarak ortaya koymak gerekiyor! NATO, BM, AB, ABD, İNGİLTERE, ALMANYA neresinde bu işin? Ve diğer işbirlikçiler kimler?
Evet 15 Temmuz’u Habil ile Kabil’inden başlatmak da mümkün fakat milletimiz için ise 1071’e kadar götürebiliriz. Şark Meselesi diyebiliriz. Hak ile batıl mücadelesi diyebiliriz veya Haçlı-Hilal savaşları…
İbn-i Haldun demişti ya, milletlerin kaderini yaşadıkları coğrafya ile bağdaştırmak gerek. İşte öyle bir şey Türk milletinin kaderi Anadolu’ya yerleştikten sonra değişmiştir. Haçlı ile o günden bu yana savaşmış, şimdi isi Siyonizm ile mücadele ediyoruz. Neyse uzatmadan, Bismillah deyip başlayalım…
MESELE VATAN OLUNCA
İbrahim Gülsu hocam geçen yıl 15 Temmuz ile ilgili bir bildiri hazırlamıştı, o yazısında; “Ülkende barış ve huzur istiyorsan, cenge heran hazır olman gerek! Cümlesi dikkatimi çekti. İşte 15 Temmuz bu milletin bölücü ve ihanet çetelerine karşı verdiği büyük bir kahramanlık mucizesidir. Kahramanlık ve mucize kelimelerini özellikle seçiyorum. Çünkü, Allah’ın(c.c) o gece her birimizi kaplan yapmıştı ihanetçilere karşı. 15 Temmuz gecesi yollara düşenler sadece bir partinin mensupları değildi. 80 yaşında ayağının biri olmayan teyzemi gördüm o gece yollardı. 7 yaşında çocuklar vardı, 70’lik genç delikanlılar; “ Vatan bölünmez!” nidaları atıyorlar, şanlı bayrağımızı taşıyorlardı...
Hocamın ifadesi ile “ …15 Temmuz asla askeri, siyasi bir olay, şahıslara bağlı bir kalkışma değildir. 15 Temmuz 1800 yıllarda durdurulan bir medeniyeti ve ehli sünnet omurgayı yok etme hamlesiydi..”
Aziz Türk Milleti! Diye başlayan o bildiride; “ Düşman; beyaz pirincin içine karışmış beyaz taşlar gibi, çok sinsice bu ümmetin çocuklarını; İslam adına mankurtlaştırdı, robotlaştırdı ve bu milletin üzerine kurşun yağdıracak hale getirdi…” Kesinlikle hocama katılıyorum. Neyse devam edelim.
SOSYOLOJİK BOYUTU İRDELENMELİ
Aslında çok iyi yetiştirilmiş bu hain ya da hainler, sadece bizim önümüze değil, tüm İslam dünyasının önüne konmuş bir tuzaktı. Tıpkı Arabistan’daki Vehhabilik, Hindistan’daki Kadiyanilik, Irak’taki Kesnizani, Pakistan’daki Tahir Ül Kadri, Mısır’daki selefi hareketi gibi…”
Şimdi esas meseleye gelelim, 15 Temmuz Sosyolojik açıdan mutlaka irdelenmeli, sebep ve sonuçları ile ortaya konmalı. Unutulmamalı, unutturulmamalı….
Ulusal ve uluslar arası işbirlikçileri ortaya çıkartılmalı ve toplumsal bilinç mutlaka oluşturulmalıdır. Tezler hazırlanmalı. Öncelikle birliğimiz sağlanmalı, bozanlar deşifre edilmeli. Toplumun kültürel seviyesi yükseltilmeli. Aile müesesesi korunmalı, bu bağlamda bozgunculuk yapanlara gerekli hukuki cezalandırma verilmeli. Zaten veriliyor da…
Eski ABD Dışişleri Bakanı Kissinger diyor ki; “Biz ABD olarak neden güçlüyüz biliyor musunuz? Bizler Amerika olarak içimizdeki vatan hainlerini çabuk etkisiz hale getiririz…
Dünyanın birçok ülkesindeki vatan hainlerini de kahraman yaparız, onları ülkelerinde önemli yerle getiririz…”
‘Adam’ böyle söylüyor ama biz ayıkmıyoruz, hala ihanet edenleri farkında olmayanlar var. Gaflet olsa gerek…
15 Temmuz ülkesine ihanet edenlere karşı bu milletin verdiği kahramanlık günüdür. Unutmayalım, unutturmayalım diye boşuna yazmıyorum, çünkü dünya tarihinde başka örneği yoktur! Yeni nesillere ayık olmalı. Bu vesile ile o gece tankların önüne yatan, Boğaz Köprüsünde bir tabur askerin önünde duran hanımefendiye saygılarımı iletir, şehitlerimizi de rahmetle anıyorum.
Şöyle bitireyim, dostlar yedi düvel ile gizli ve açık savaş halindeyiz. Bu bizim son savaşımız olmayacak elbet ancak bu savaşı Allah’ın izni ile biz kazanacağız. Yeter ki milli birlik ve beraberliğimizi sürdürelim. Töreye bağlı kalmak, birbirimizi kardeş olarak görmek durumundayız. Ajan ve fitnecilere de dikkat edelim…
Kalın sağlıcakla.