Halk arasında “Allah(cc), devletimizin yokluğunu vermesin!” duası çok yapılır. Kesinlikle öyledir, Rabbim kimseyi devletsiz, vatansız, ezansız bırakmasın…
Neden mi? Açayım.
Bu sorunun cevabını bulabilmek için öncelikle devlet nedir? Bu sorunun cevabını, ilkokul öğrencisinin bile anlayacağı dilden belirtip, sonra da esas değerlendirmemezi geçmek istiyorub
Devleti kutsadığım için değil, elbette millet için devletler önemlidir. Biri olmadığında diğeri, olmuyor. Olsada da yetim kalıyorsunuz…
Nitekim, geçtiğimiz günlerde ifade ettiğim gibi Suriyeliler şimde devletlerini arıyorlar. Bakın bazı insanlar aynı dinin mensubu olmamıza rağmen, bu insanları ülkemizde görmek istemediklerini söylüyorlar. Onların bu durum çok zoruna gidiyor. İnanın buna, neyse biz konumuza geçelim.
DEVLET NEDİR?
İlkokul 4. Sınıf İnsan Hakları ve Yurttaşlık kitabının (s.92)’de devlet nedir? Sorusunun cevabı şöyle anlatılır: “Aynı yurdu paylaşan insanlar yaşamları boyunca eğitim, sağlık, hukuk, güvenlik vb. alanlar için düzenleyici bir kuruma ihtiyaç duyarlar. Örneğin yurttaşlar eğitim haklarından yararlanabilmek için okullara, sağlık haklarından yararlanabilmek için hastanelere giderler.
Bu düzenleyici kuruma devlet denir. Devlet bu kurumların işleyişini sağlamanın yanı sıra yurttaşların sorunlarını da çözer. İhtiyaç duyulan alanlarda yeni kurumlar kurar ve bu kurumların yurttaşlara hizmet etmesini sağlar.
Kurumların verdiği hizmetlerden yurttaşımız olmayan insanlar da faydalanır. Bir devlet, sınırları içinde yaşayan herkese hizmet ulaştırmak ve onların ihtiyaçlarını karşılamak durumundadır…”
DEVLET İHTİYAÇLARI KARŞILAYANDIR
Toplumların ihtiyaçları zaman içerisinde farklılaşmış ve çoğalmıştır. Yurttaşlar karşılaştıkları
sorunları çözebilmek ve bu sorunlarını duyurabilmek için sivil toplum kuruluşlarını (STK) oluşturmuşlardır.
Sivil toplum kuruluşları resmî kurumlar dışında politik, sosyal, kültürel, hukuki ve
çevresel amaçlarla çalışır. Bu kuruluşlar üyelerini ve çalışanlarını gönüllülük usulüyle alır, kâr
amacı gütmez.
Yani devletin yaşayabilmesi için kurulan kurumlar, örgütler ve kişilere önemli görevler düşüyor. Bu görevlerin başında insana yatırım geliyor. Şeyh Edebali; “ İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın!” sözü ile bu dediğimizi yıllar önce bizlere aktarmış, kulağımıza küpe olmuş o özlü sözleri.
ŞEYHİMİZ NE BUYURMUŞ
Şeyh Edebali’ nin Osmangazi’ye söylediği gibi “Ey oğul! İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.” Emin Fırat Bey şöyle yorumlar: “ Devlet millete hizmet etmekle mükelleftir. Devlet millet için vardır. Millet güçlü olursa devlet güçlü olur. Nasıl ki bir canlının yaşayabilmesi için kana ihtiyacı vardır, aynen öyle de, devletin de yaşayabilmesi için millete ihtiyacı vardır. Canlılar bağışıklık sistemi güçlü olursa sağlıklı yasayabilir. Devletin de dimdik ayakta durabilmesi ve güçlü olabilmesi, milletin güçlü, sağlıklı olmasına bağlıdır.
Millet, devletin bekası, toplumsal barış ve huzuru, haklı veya haksız diğer sair sebeplerden ötürü, zaman zaman, devletin sert otoriter ve bazen de acımasız yüzüyle karşı karşıya kalabilir. Ancak her ne sebeple olursa olsun millet, her daim devletin şefkatli ve merhametli yüzünü görmek ister…” Eyvallah.
Şimdi çocuklara, devlet olmazsa ne olur? Sorusunu yönettim. Şeyma kızım şöyle bir değerlendirme yapmış: “ Devlet olmazsa köprüler, okullar, hastaneler, barajlar, yollar, güvenlik, sağlık v.b hizmetler olmaz. Ayrıca dinimizi yaşama imkanımız da kısıtlanır. Karmaşa çıkar. Memur maaşını alamaz…
Bunun için devletimize sahip olmalıyız…
Kalın sağlıcakla.