Resulullah ( s. a. v) min bine yakın mucizeleri vardır. Bunlardan bir kaçını ibret alınması bakımından kısa ve öz olarak zikretmeyi uygun bulduğumu ifade etmek istedim. İslam’ ın ilk yıllarında müşrikler Peygamberimizi öldürmeyi planlarlar. ( Bunun misalleri de epeyce var dır) . Bunu haber alan Allah Resulü ( a. s) Hz. Alinin evine sığınır. Müşrikler, bunu öğrenir ve evin etrafını kuşatırlar. Dışarı çıkması için zorlamaya başlarlar. Çaresi kalmadığını anlayan Peygamberimiz, Hz. Aliye sen burada kal ben çıkıp gideyim der. Hz. Ali ( r.a) Sana zarar vermelerinden korkarım diye endişelenir. O korkma !ya Ali, onlar, Allah’ın izni ile bana zarar veremezler der. Bir rivayete göre , Yasin suresini okuyup aralarından geçer gider ve onu göremezler. Hala dışardaonun çıkması için bekleşirler. Bakarlar kidışarı çıkan yok, zorla kapıyı kırarak içeri girerler. Bakarlar ki, Hz. Aliden başka kimse yok. Nerede diye sorarlar, Hz. Ali meseleyi anlar, o biraz önce çıktı gitti diye cevap verir. Rabbül Alemin onu , onların şerrinden korumuştur. Burada bizim almamız gereken ders; Allah la beraber olanı, Yani ona samimi olarak sığınanı Allah mutlaka her türlü kötülüklerden korur.İmanımız ve inancımız budur. İkinci bir örnek. Amcası EbuLehep hakkında inmiş olan Tebbet sure-i Celilesi etrafa yayılmaya başlayınca; Ebu Lehep’in karısı buna çok sinirlenir ve Peygamberimizi öldürmek için eline taşları alır, bunları onu kafasına vurup öldüreceğim diye bağırarak etrafta onu aramaya başlar. Sebep olarak ta o surede geçen şu ifadeleri öne sürer. “ Onlar cehenneme gidecekler. Ebulehep’in karısı da boynunda ip olduğu halde orada cehenneme odun taşıyan, odun hamalı olacak” tır. Bunları duyunca hemen Allah Resulünü aramaya başlar. Birileri der ki , o mescit, in yanında Ebu Bekir le oturup sohbet ediyorlar diye salık verir.Hemen oraya koşarak gider.Elinde taşlar, varır oraya Ebu Bekri görür ona sorar. Nerede o Muhammed (s.a.v) o benim hakkımda böyle kötü şeyler söylemiş, beni cehennemde odun hamalı yapmış, nerede onu bana göster diye bağırmaya başlar. O sırada Hz. Peygamber yanında oturmaktadır. Ebu Bekir durumu farkeder. Allah’ın onu ona göstermediğini, onu gizlediğini anlar. Şimdi buradaydı der. Kadın onu göremeyince, hemen hızla döner başka tarafa doğru aynı hışımla çeker gider. Burada da Yüce Yaratıcı; kötülüklerden ve zarar görmekten onu kurumuştur. Çünkü o ; Alemlere Rahmet olarak gönderilmiştir ve Allah’ın himayesi altındadır. Üçüncü olarak ta ; Hz. Ebu Bekir le Mağraya sığınma olayıdır. Müşriklerin zarar vermesinden kurtulmak için bir mağraya sığınırlar. Düşmanlar onları öldürmek için arkalarından takip etmektedirler. Buldukları birmağrayasığınırlar. Hemen bir örümcek gelir, mağranın ağzını örerek kapatır. Anında dışardan gelen bir güvercin oraya yuvasını yapar. Birde yumurta yapar. Düşman gelir , acaba bu mağraya mı saklandıler ki diye bakarlar. İçlerinder birsi der ki, buraya girmeleri mümkün değil, baksana örümcek ağları bile bozulmamış. Bir güvecinde yuva yapıp yumurta bile yapmış bur da olmaları imkansızdır der. Döner giderler. İçeridekiler onların seslerini duyarlar. Bir ara Hz. Ebu bekir endişelenir bizi bulacaklar diye korkar. Allah Resulü ona “ Korkma Allah bizimle beraberdir” buyurarak onu teselli eder. İşte Samimi olarak , Allah’a sığınan ve güvenenin koruyucusu Allah tır. Bizde her halimizde gerçekten, samimi olarak, ona sığınır ve güvenirsek dünya ve ahirette inşallah gam ve keder bize bulaşmayacaktır.Rabbim küffarın ve münafıkların her türlü hile ve kötülüklerin bizleri korusun.
Kainatın sahipve Malikine emanet olun.