Sabahları erken kalkan biriyim, nitekim her gün olduğu gibi geçtiğimiz Cuma günü de güneş doğmadan kalktım o da ne, çeşmelerden su akmıyor. Tabi gün öncesinden haber verilmeyince ne yapacağımızı şaşırdık! Tabi su önemli.  Neyse evdekilerle bir süre idare ettik, Alo 185 aradık, sekreter, “Arızayı tespit ettik, ilgileniyoruz” dedi. Öğleye yakın tekrar aradık, bu defa tele sekreter 6 mahallede su kesintisi var, saat 12:00’de su verilecek anonsu yapıyordu, neyse Cuma saati abdest alınacak, evde bir damla su kalmadı. Komşudan istedik, abdestler alındı. Namaz sonrası bir daha aradık, bu defa aynı ses, suların saat 16:00’da verileceği ilan ediliyor. Bunları niye anlatıyorum? Şehit Abdullah Çavuş 50. Sokakta ikamet ediyorum. Bu eve geleli 10 yıl oldu, sokağımızda su patlağı sayısı 12 adet, yani iki yüz metrelik sokakta tam on iki defa su patlamış, tamir görmüş, asfalt yenilenmiş, ikisi de kaldırım sökülerek yapılmış. Bu durumu bildirmek için mahalle muhtarımızı aradım, o da muhtarlığın çevresinde daha yakın zamanda 3 patlama olduğunu, arıza ekiplerinin tamir ettiklerini, alt yapının yetersiz geldiğini, kendisinin gerekli başvuruları yaptığını ancak şu ana kadar netice alamadığını vurguladı, durumu belediye bildirmem gerektiğini söyleyince, bu yazıyı ilgililere yazmak zorunluluğu hissettim.

ALT YAPI EKSİKLİĞİ

Su arızasının sebebini araştırdım, gerçekten alt yapı yetersizliğiymiş. Eyvallah! Kendi kendime sordum, yani alt yapısı olmayan bir şehirde yaşadığımız su sıkıntısı ve zaman zaman kanalizasyonunda yetersiz oluşu normal değil mi? Sayın Büyük Şehir Belediye Başkanım bu yaşananlar sizin eseriniz değil ama şu anda o görevde siz oturduğunuz için, bu sorunu çözmeniz gerekiyor. Eğer siz çözemez iseniz, sizden sonraki başkana böyle kötü bir miras devretmiş olacaksınız. Kaldı ki sadece temiz su değil, yukarda söyledim kirli su gideri sıkıntısı da yaşıyoruz. Apartmanımızda yılda birkaç defa kanalizasyon da tıkanıyor. Kimi yıllarda üç defa su ve kanalizasyon müdürlüğü ekip gönderiyor, parasını biz verip temizletiyoruz.  Yani bu alt yapı sorunun çözmek gerekiyor. Sonra yeni imara açılan yerlerde bu konu da hiç sorun yaşanmamalı. Şimdi su sıkıntısı var, gelecekte en büyük sorun bu olacak diyoruz. Milyonlarca ton yerin altına boşa akıtıyoruz. İşin özetine geliyorum. Sayın Başkan, iyi niyetinizden şüphemiz yok. Elinizden gelse bu sorunu da çözersiniz inanıyorum. Şunu söylemek istiyorum, Eski Belediye Başkanlarımızdan Ali Sezal’a böyle sorunları götürdüğümüzde çözümünü de getir bana derdi. Yine Eyvallah.

İş sizin, görev sizin ancak derim ki, böyle sık sık arızalar için harcama yapacağımıza her yıl bir mahallenin alt yapısını yenileyelim. Eğer bu sorunu çevremizdeki iller halletmiş ise sizde halledebilirsiniz. Bu konu sizin uzmanlık alanımız olarak biliyorum. Görevi ehline verdik dedik, göreceğiz. Bekliyoruz...

RUS BABANIN, EVLADINI MİRASISINI VERMEYİŞİ

Aslında ana konum bu olacaktı. Biliyorsunuz bir Rus milyarder, oğlu üniversiteden atıldı diye miras vermeyeceğini, bütün servetini büyük oğluna vereceğini açıkladı. Yani adam ne kadar cana geldi ki evladını mirasından ret kararı aldı! Benzer durumlar bizde de yaşanmıyor değil.  Ben derim ki gençliğe vatanınıza, ailenize, kendinize karşı sorumlulukları unutmayın. Zaten bunu yapmayanlar inanın Allah’a karşı da görevini yapmayanlardır! Ne yazık ki, yetişen neslin çoğu da sorumluluklarını bilmiyorlar. Sebebi, bozuk eğitim, özür dilerim öğretim sistemimiz diye düşünüyorum!

Bir kısa konu daha işleyeyim, şu ağzı tel ile bağlanmış eşek sıpası meselesi var ya, bana göre o eşek eşektir tamam ama onun ağzını bağlayan eşekten de daha aşağı bir varlıktır.

Bu mahlukun vicdansız davranışı Furkan Suresini aklıma getirdi (25. Ayet) Cenabı Allah aynen şöyle buyuruyor: “Yoksa Sen, onların çoğunu (söz) işitir ya da aklını kullanır (gerçeği dinleyip anlar ve vicdanına uyar) mı sanıyorsun? Oysa onlar ancak hayvanlar gibidirler; hayır, onlar (tuttukları) yol bakımından daha şaşkın (ve aşağı)dırlar.”

Değerli dostlar, bir toplum eğer iyiliği emredip, kötülükten vaz geçirmek için çaba sarf etmiyorsa, o toplum kıyametini beklesin diye bir söz varÇevremizdeki yanlışlara, haksızlıklara karşı bana ne diyemezsiniz, dememeniz gerekli. Yanlış kimden gelirse gelsin yanlıştır ve bu yanlışlık karşısında da mutlaka hak ve hakikate savunma durumundayız.

Kalın sağlıcakla.