Savaşlarda bu güne kadar kaç milyon insan can verdi, bu canların da hesabını kim verecek,nasıl verecekler hep düşünmüşümdür! Savaş, insanlığın var oluşundan beri gündemden hiç düşmemesi nedeniyle, üzerinde en çok kafa yorulan kavramlardan birisi olmuş, bir çok düşünür tarafından sanat olarak kabul edilmiştir. Her kavram gibi, savaş da yüzyıllar içinde “gelişerek”, sürekli olarak çehresini değiştirmiş ve son yıllara kadar teknolojik gelişmelere de itici güç olmuştur. “Asimetrik savaş, güçsüz olan askeri birliklerin daha güçlü olan askeri birliklere karşı yürüttüğü gayrinizami harp unsurlarını da barındıran savaş yöntemidir. Asimetrik savaş özellikle 11 Eylül sonrasında ortaya çıkan bir kavramdır. Genelde; Taraflardan biri diğerinden daha zayıfsa Taraflardan birinin yeri belli değilse Taraflardan birine zayiat verdirilebilecek zayıf noktaları var ise ortaya çıkması mümkündür.” Vikipedi böyle diyo… Serdar Ersever’de, geçtiğimiz hafta Perşembe yazısında, İran-Türkiye-Rusya üçgeninde, meydana gelen üstü kapalı savaşları değerlendirdiği yazısında, şöyle bir tespit yapıyor; “Brüksel’de dış politika alanında sıkı gözlem yapan uzman dostlarla görüşme imkânını buldum. Birkaç noktanın altını çizdiler, sizlere aktarmak isterim: 1- İran, Rusya’dan gittikçe artan dozda rahatsızlık duyuyor. İran, Suriye’ye çökmeyi hesaplarken Rusya’nın pastadan en büyük dilimi kapma çabasıyla karşılaştı. İran, Rusya’ya bozuluyor. 2- İran, ABD’nin PKK’ya tam destek vermesinden de rahatsız, kendi güvenliği için tehdit algılıyor. 3- Suriye’de “Baas’a yakın” olmakla birlikte vatanseverliklerini kaybetmemiş çok sayıda subay da, ülkelerinin İran, Rusya ve ABD’nin ayakları altında ezilmesinden rahatsız. Bunlara kabaca “ulusalcı subaylar” diyebiliriz. İşgale karşı direniş. 4- Obama giderayak DEAŞ üzerinden bir başarı hikâyesi yazmak istiyor... PKK seçimlerden sonra zora girer. 5- Bölgede yeni bir denge kuruluyor, ülkemizin İran ve Brüksel ziyaretlerini takip edecek olan Ürdün programına dikkat!. Türkiye kendi oyununu yeniden kuruyor!” O da böyle diyo… PAYLAŞAMIYORLAR Category Archives, Asimetrik Savaşlar üzerine yaptığı bir değerlendirmede, 4. Nesil Savaşlardan bahsederken, artık büyük güçlerin, gerilaları kullandığına anlatır. Dördüncü nesil savaş, savaşan tarafların her ikisinin de düzenli ordular olması gerektiği fikrine son vermiştir. Bu savaş şeklinin diğerlerine nazaran çok daha uzun zaman dilimine yayıldığı görülmektedir. Ancak, dördüncü nesil savaşta, zayıf tarafın uluslararası politik desteğe veya güçlü bir devletin himayesine sahip olması elzemdir. Devamında ise “Savaş, aralarındaki menfaat çatışmasını kendi lehine çevirmek isteyen taraflardan birisinin savaşma gücünün, matematiksel olarak diğerine nazaran alt edilemez bir seviyede olduğu zaman patlak verir. Bu durumda, zayıf taraf olarak görülen aktörler, kendi menfaatlerini korumak için bu dengesizliği kendi lehlerine çevirmeye yönelik çaba sarf ederler” der. Galiba, şu anda bu durum yaşanıyor. Çünkü ABD ile Rusya anlaştıklarını söylüyorlar, bu iki sözde süper güç, avı parçalara ayırmışlar, büyük kısmını kendilerine ayırırken, destekçilerine de kemekleri atıp, al bununla idare et diyorlar. Bu durumda İran Maraş tabiri ile ‘çemkiriyor’ kendince haklı, orada bir çok genaralini kaybetti, kendisene paylaşımda sende nereyi istiyorsun diye sorulmamış olacak ki, Rusya ile araları gittikçe açılıyor… Göreceksiniz, ABD ile Rusya’da birbirlerine düşecekler. Haberlere bakacak olursak, PYD ABD’yi satıyor. Evet, Ortadoğu Kurtlar Sofrası. Bakalım Üst Aklın hesabı tutacak mı? Tutmayacak, çünkü hesap yapanların en yücesi, hep mazlumun yanında yer almıştır. Zalimin zulmü varsa, mazlumun Allah’ı var, diyenler boşuna bu sözü söylememişler Göreceksiniz, hesap birgün dönecek ve zulmedenler birbirlerini düşeceklerdir. Hadi kalın sağlıcakla.