Yüce kitabımız yanlış ile doğruları ortaya koyar, ilk okuduktan sonra önceme ve sonrama baktığımda, Kur’an’ın bakış açısını bilmeyenler tabi vizyon sahibi olamıyorlar. İsterseniz bu konuda ölçümüzü okuyalım, sonra da değerlendirmemizi yapalım inşallah! Tefsir derslerime evde alıyorum. Şöyle yapıyorum, internetten Kur’an’ı bilgisayarıma indirdim. Gözler yavaş yavaş bozuluyor, böylece harfleri büyüterek daha iyi okuyabiliyorum. Sonra da Prof. Şadi Eren’in daha önce televizyonlardan anlattığı dersleri kendisinden dinliyorum ve notlar alıyorum. Bakara 177’de; Rabbimiz nasıl bir müslüman olmamız gerektiğini şöyle açıklıyor. “ Erginlik değil: yüzlerinizi kâh gün doğu tarafına çevirmeniz kâh batı, ve lâkin eren o kimsedir ki
Allaha, Ahiret gününe, Melâikeye, Kitaba ve bütün Peygamberlere iman edip karabeti olanlara, öksüzlere, bîçarelere yolda kalmışa, dilenenlere ve esirler uğrunda seve seve mal vermekte, hem namazı kılmakta hem zekâtı vermekte, bir de andlaştıkları vakit ahidlerini yerine getirenler, hele sıkıntı ve hastalık hallerinde ve harbin şiddeti zamanında sabr-ü sebat edenler işte bunlardır o sadıklar ve işte bunlardır o korunan müttekiler (Elmalılı Hamdi Yazır) Şadi hocamdan aldığım notları aktarayım, gerçe meal açık ancak birkaç cümle yazalım. Burada yönünü Rabbine dönen insanın , Allah’a, ahirete, meleklere, kitaplara ve peygamberlere ve ahirete iman etmesi gerektiği belirtilirken. İman sahibi insanların mallarından yakınlarımız başta olmak üzere mallarından vermeleri gerektiğini belirtiyor. Ve bir anlaşma yaptığımızda anlaşma şartlarını yerine getirmemiz gerektiğini, sıkıntıya ve hastalıklara ve diğer belalara sabır etmemiz gerektiğini, Allah yolunda harcamamız gerektiğini söylüyor. Konuyu toplayıp saadete gelmek istiyorum. Demek ki bir müslüman
öncelikle iman edecek, Sonra
islamın şartına yerine getirecek. Ve sabır edecek. (İbadette ve musibetlerde) ve bunların tamamını gösterişten uzak Allah için yapacak.
OKUMUYORUZ Şimdi günümüze gelelim. İslam dünyasının içinde bulunduğu durumu masaya yatıralım. Yukarda bir müslümanın nasıl olması gerektiğini Rabbimiz bize anlattı, peki biz ne durumdayız ve nelar yapmalıyız? Ne durumda olduğumuz ortada, kan ve gözyaşı! Günümüz müslümanlara üç şeyi mutlaka yapmalı ki, kafirlerin önüne geçsin. Okuma alışkınlığı edinilmeli. En azından çocuklarımıza bu alışkınlığı kazandırmalıyız. Kur’anın ilk emri; “İkra” Oku hemde Allah(cc) için oku değil mi? Okudan ne anlayacağız ?Yani bilgi toplumu olun, araştırın, zengin olun, temiz toplum oluşsun ki birbirinize yardım edin, üretin, tasarruf edin, bu tasarrufları ihtiyaç sahiplerini verin v.s. Evet şu üç şeyi mutlaka yapmamız gerekiyor.
Okuyan toplum olmak gerek bu birincisi, parkta, evde, otobüste, gemide, uçakta çene yapmak yerine, kitap okumalıyız. Bu konuda batılı toplumlardan ne kadar uzak olduğumuz ortada.
İkinci konu, üretmeliyiz daha fazla çalışmalıyız ve israftan vazgeçmeliyiz. Böylece
takva medeniyeti oluşturmalıyız Olmazsa olmaz
üçüncü sorunumuz kadınlarımıza hak ettikleri saygınlığı kazandırmalı,
onların annelik fıtratını yani terbiyeciliğini ve üretkenlik özelliğini öne çıkartmalayız. İBADETSİZ DE OLMAZ İbadetsiz de olmaz. Efendimiz(sav)namaz iki gözümün nurudur” buyurur. Dünyanın yoğun telaşı içinde hiç olmazza, farz namazlara terk etmemeliyiz. Zekatsız toplumda sosyal sorunlar çıkar. Zenginlerimiz, fakirin hakkı olan zekatlarını dağıtmalı. Alış verişlerimizde sözümüzde durma alışkanlığı edinmeliyiz. Yüce kitabımızda Allah, müminlere seslenerek, “ Neden yapamayacağınız şeyleri söylersiniz? Diye sorar. Sonra yaşadığımız sıkıntılara sabır göstermek gerek. Şimdi dönüp, çevremize bakalım. Halep’i düşünelim, aynaya bakalım, kendi kendimize şu soruyu soralım. Biz ne kadar müslümanız? Kalın sağlıcakla.