John Robert Bolton, Amerikalı bir avukat, siyasi yorumcudur. Cumhuriyetçi danışman ve 9 Nisan 2018-10 Eylül 2019 tarihleri arasında ABD'nin 27. Ulusal Güvenlik Danışmanlığını yapmıştır.
Muhafazakar siyasetin şahin politikacılarından biri olarak görülen Bolton, uzun bir süredir ABD siyasetinde varlığını hissettiren,George W. Bush döneminde ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Temsilcisi olarak görev yapan Bolton, Bush yönetiminin Irak müdahalesinin mimarlarından biri olarak görülüyordu.
ABD Başkanı Trump'ınFlynn (24 gün) ve McMaster'ın (414 gün) ardından 3. Ulusal Güvenlik Danışmanı olan 70 yaşındaki Bolton, bu görevde 520 gün kaldı. Aslında Bolton’un inatçı ve baskın kişiliğini göz önünde tutarsak ama Bolton’dan daha inat ve egosu tavan yapmış Trump ile yine iyi 520 gün görevde kalabilmiştir diyebiliriz.
Ya bayBolton! böyle boyundan büyük işlere karışırsan, kendi bildiğini okursan Trump’ta tekmeyi böyle kı…na vurur. Hadi byebyeBolton!..
ABD’nin dış ilişkilerini böylesine geren, tutarsız ve güvensiz bir imaja bürüyen Bolton aslında 24.günde şutlanmalıydı…Trump iyi sabır etti…
ABD bir yanda Çin ve Rusya ile soğuk savaşta diğer yanda özellikle İran konusundaki farklı yaklaşımlarıyla Trump'tan ayrıksı duran Bolton Venezuela ve Kuzey Kore konularında da Başkan'dan farklı bir çizgide durması bugünkü yaşananların ayak sesleriydi. Yakın çevresindeki birçok ismi göndermekte hiç tereddüt etmeyen Trump'ınBolton'ı da göndereceğine kesin gözüyle bakılırken, bu ayrılığın bir sabah ansızın bir Twit ile gerçekleşmiş olması yine birçok ABD’li vatandaşı şaşırttı, ama bizleri memnun etti…
Esasen Trump'ın "istediğim ülkeyle kendi bildiğim müzakere yöntemleriyle konuşur anlaşırım" diyerek özetlenebilecek dış politika yapım süreci, Bolton gibi sabit fikirli, savaşsever, İran konusunda takıntılı ve BM görevinden itibaren şahin görüşleriyle tanınan bir kişiyle zor yürüyeceği bekleniyordu…
Aslında Bolton’a şahin yakıştırması yapan insanları anlamakta zorlanıyorum, bu insan şahinden ziyade Tilki’ye benziyor, art niyetli, insanlara ırkçı yaklaşan ve mahsum insanları katletmekten çekinmeyen savaş yanlısı yaşlı bir bunak…
Trump'ın bir dönem "görüşlerine çok değer verdiği" eski Savunma Bakanı James Mattis'le Suriye konusundaki anlaşmazlıktan dolayı ayrılması, yine yönetimin gözdelerinden sayılan ve "Yüzyılın Anlaşmasının" teslim edildiği Ortadoğu Özel Temsilcisi Greenblatt'la yolların ayrılması ve benzeri örnekler temelde bir şeyi gösteriyor, Trump karar alma süreçlerinde kendi gölgesinin dışında gölge istemiyor.
Esasında Trump ABD seçimi öncesi biraz yumuşak siyaset yaparak puanını artırma düşüncesindeydi…İç politikada ekonomi temelli başarı hikayesi kurgulayan Trump'ın dış politikada da Afganistan, Kuzey Kore, Suriye,Venezuela ve İran ekseninde birkaç başarı hikayesi yaratmak istiyordu…Bunu Bolton kafa analayamadı…
Trump, dün Beyaz Saray'da yaptığı açıklamada, Bolton'ın Kuzey Kore için Libya modelini önermesini "facia" olarak nitelendirerek, bu noktadan sonra ayrıldıklarını vurgulamış, "Kim JongUn'u bu öneriden sonra söyledikleri için suçlayamam. John Bolton ile hiçbir şey yapmak istemedi. Bu sert olma meselesi değildi. Bu bunu söylemek için zeki olmama meselesiydi." demişti.
Bolton'ın kendileriyle aynı çizgide olmadığını ve sert olduğunu vurgulayan Trump, Bolton'ı "Bay Sert Adam (Mr. ToughGuy)" olarak nitelendirmişti.
Bolton Afganistan'daki ABD askerlerinin yılın sonuna kadar ülkeyi terketmesi planına şiddetle karşıydı.Venezuela konusundaki toplantılarda ABD'nin bu ülkeye asker göndermesini öneren belgeler ve planlar sunmuştu. Amaç Nicolas Maduro liderliğindeki sol hükümeti devirmekti.Bolton'unMaduro'nun hızla düşeceği ve Venezuela ordusunun hükümeti devirmeye girişebileceği öngörülerinin boş çıkması Trump nezdindeki itibarını epey sarsmıştı. Dışişleri Bakanı Pompeo, Başkan Yardımcısı Mike Pence ve Ulusal Güvenlik Danışmanı sıfatıyla John Bolton geçtiğimiz yaz ABD'ye ait bir İnsansız Hava Aracı'nı (İHA) düşürdüğünde, Trump'a "İran'a saldırı düzenlemeyi" önerdiler. Ama Trump askeri bir çatışmanın sonuçlarından çekinerek bu tavsiyeye uymadı. Bolton'un İran'da arzuladığı bir rejim değişikliğini getirecek ayaklanma öngörüleri ise gerçekleşmedi ve İranlı reformcular ile sert tutumlular "dış güç" ABD'ye karşı safları sıklaştırdı. Bolton Kuzey Kore konusunda hep çatışmacı bir çizgi izlemiş ve Trump yönetiminde yer aldığı süre içinde de "önleyici saldırı" yapılmasını savunmuştu.Kim Jong-un ile diyalog başlatılmasına şiddetle karşıydı ve bu yüzden Trump Kuzey Kore lideriyle yüzyüze görüşmeler yapmaya yöneldiğinde aralarında ciddi bir anlaşmazlık konusu daha oluştu.
Amerikan dış politikasında, Başkan Turmp’a rağmenBolton’un belirleyici bir rol oynaması tabiki düşünülemez….
Özellikle de Bolton’un doğrudan sorumlu olduğu güvenlik politikaları kapsamında alınan kararların, ABD ve müttefikleri arasındaki gerilimin tırmanmasına ve ABD’nin uluslararası alanda izole edilmesine yol açtığı söylenebilir.
TrumpSuriye’den Afganistan’dan hatta Irak’tan da askerlerini çekeceğini açıklamıştı ama daha sonra çark edildi ve çekilmediler… Umarım bunda da Bolton faktörü vardı… Turmp’ın Türkiye’ye karşı verdiği taahhütler,F35 konusu, terör konusu, Suriye sınırında güvenli bölge planlaması umarım hep bu Bolton’a bağlı bir durumdur.
Son karar “verici” durumundaki Başkan Trump dışında, ABD dış politikasının oluşumunda bugün rol oynayan kişilerin kendi gölgesinde kalmasını istiyor…
Dünya ülkeleri böylesine kindar, inatçı, ırkçı bir bunaktan kurtulduğu için mutludur…