Geçen hafta bir arkadaşımla şehrimizle alakalı aramızda geçen sohbeti aktarmıştım. Şehrimizin daha fazla bilinir olması, şehrimize olan ilgi ve alakanın artması için neler yapılabileceğini konuşurken, sporun bu konudaki öneminden konuşmak üzere vedalaşmıştık. -Merhaba arkadaşım, yazıyı okudun mu? -Okudum kardeşim, eline ve yüreğine sağlık. -Spor demiş, detayları bu haftaya bırakmıştık. -Evet kardeşim, sporu belirli kurallar çerçevesinde fiziksel aktivetelerden meydana gelen faaliyetler diye tariff edebiliriz. Ancak bizim bugünkü sohbetimizin sebebi toplumun farklı kesimlerinin yapabildikleri ya da yapamadılkları fiziksel aktiviteler değil. -Olur mu canım spor demek toplumun tüm kesimlerinin aktif olarak o faaliyetler içinde olmasıdır. -Tabi ki öyle, toplumun tüm yaş grupları için, özellikle de çocuklarımızın ve gençlerimizin düzenli bir şekilde spor yapması için gereken tüm alt yapının acilen yapılması gerekmekte elbet. -Ha şöyle , benim için birinci öncelik bu, yalnız sen başka şeyler söylemek istiyorsun galiba? -Tabi ki, herkesin vizyonu farklı, sen yerel düşünüyorsun ben ise ulusal ve uluslararası alanda Kahramanmaraş’ın tanınırlığını, bilinirliğini sağlamak için sporun çok önemli bir argüman olduğunu söylemeye çalışıyorum. -Hadi bize de dokundurdun ya, anlat bakalım. -Spor denince aklımıza futbol geliyor. Ancak bu şehirde futbolda bir şeylerin başarılması çok zor, onun için futbolu bir kenara bırakıp, dünya da yeni trend olan spor dallarına yönelmek gerekli. -Mesela? -Basketbol, voleybol, hentbol, kort tenisi gibi. -Olur mu canım bizim spor kültürümüz Batıpark Stadı olmadan bir anlam ifade etmez. -İşte benden onun için futbol olmaz diyorum ya, bu şehrin futbolu, Batıpark Standında, Mağralı ve Sakarya’nın baskın kültürü altında olduğundan gelişmemiş, gelişemez. - Tamam da kardeşim, bahsettiğin spor branşları bu şehre yabancı. -İyi ya, taraftarı ile, yöneticisi ile, sporcuları ile herşeye sıfırdan başlayıp, çok değil üç beş yıl içerisinde altyapısı sağlam temeller üzerine inşa edilmiş, kadınlı erkekli, çucukları ile beraber müsabaka izleyen, sadece kazanmayı değil, takımını kaybederken de destekleyen bir taraftar profili oluşturulabilir. -Güzel de bu zamana kadar hiç adım atılmamış bir alanda ,bu işleri kim yapacak. -Bu şehri seven herkes, özellikle bu şehrin tanıtımından en çok menfaati kimlerin olacaksa onlar, sonra ilgili kamu kurumları( özellikle Milli Eğitim) şehrimizin önemli firmaları( Mado, Kipaş, Piserro vs.) Büyükşehir Belediyesini de unutmamak lazım. -Tamam da bunları söylemek kolay, hani şöyle bir söz vardır “Lafla peynir gemisi yürümez.” -Haklısın, ben bunun kolay bir iş olduğunu iddia etmiyorum, eğer kolay olsaydı bu zamana kadar zaten yapılırdı. Ama bu başarılamaz anlamına da gelmemeli. Öncelikle bu yaklaşımın toplumsal zeminde ilgi görmesi, konuşulması gerekiyor. Eminim ki gereken ciddiyetle ele alınırsa dediğim gibi çok uzak olmayan bir zaman diliminde bir çok şeyin başarılması imkansız değil. -İyi güzel dersin de, bu işe de bir baş gerek, bu işi sahiplenecek bir babayiğit gerek. -Bir babayiğit çıkar elbette, aslında çok aramaya da gerek yok galiba. -Senin aklında birisi var galiba? -Başbakan Yardımcımız Sayın Veysi beyefendi dururken babayiğit aramaya ne hacet. - Tamam da kardeşim, ülkenin bin bir gailesi ile uğraşırken, bu işlere nasıl vakit ayırsın ki? -Niye öyle dersin, bak Cumhurbaşkanımıza, bir yandan tüm cihanla uğraşırken, öbür taraftan bir garibanın, bir yaşlı dedenin, bir yetimin de derdine koşabiliyor. Hemşerimiz Başbakan Yardımcısı Veysi Beyefendi de yıllardır Cumhurbaşkanımızla beraber siyaset yapmakta, eskiler ne der “Kıratın yanında duran ya huyundan ya suyundan” misali. --Hadi inşallah diyelim. -Bir an gözlerini kapa ve hayal et. Yıl 2023, Cumhuriyetimizin 100. Yılı. Televizyon’larda her hafta Kahramanmaraş’a ait takımların maçları naklen veriliyor, Ülkemizin ve Avrupanın önde gelen takımları her hafta şehrimize geliyor, Mado erkek basketbol takımı Türkiyeyi Avrupada temsil ediyor, Kipaş bayan voleybal takımı Avrupa Şampiyonlar liğinde final’e kalmış veya Piserro Hentbol erkek takımı Avrupa şampiyonu olmuş. -Ne diyelim insan hayal ettiği müddetçe yaşarmış. -Haftaya görüşmek üzere esen kalın.