Az bilenler küçük fotoğrafı, çok bilen büyük fotoğrafı görürmüş... Ülkemiz üzerinde oynanan oyunları daha iyi anlamak adına neredeyse bütün köşe yazarlarını okuyorum, sağ-sol, ulusalcı fark etmiyor. Sonra taşları yerlerine koyup, büyük fotoğrafı okumaya çalışıyorum. Yazılan her bilgiyi değerlendirmeye de almıyorum,  bilgileri akıl süzgecinden geçirdikten sonra birde vicdan kapısında bekletiyorum sonra okuyucularımla paylaşıyorum. Şunu söylemik istiyorum, düşmanı iyi tanımak gerek, sonra da oyunları bozup, oyun kuran olabilmemiz gerekiyor. Şimdi  üst akıl dediğimiz  “Sadece ülkenin önüne dikilen bu yapının tanınması gerekiyor. Şimdilerde küçük isimler üzerinden gidip  büyük fotoğrafı ıskalıyoruz. Bilinen isimler üzerinden gittiğiniz ve akrabalık ilişkilerini incelediğinizde pek çok sabetayist aile  karşımıza çıkar. Bakın bu insanlara hiç sözüm yok olamaz. Sadece fotoğrafı tanımlıyorum. Çünkü bu işler Türkiye'de konuşulmuyor. Kestanepazarı'nda oluşan bir cemaat dünyanın her yerinde okul açamaz, öğretmen gönderemez, bu para trafiğini idare edemez ve hücre yapılanması ile kendini saklamayı başaramaz.   MASONİK YAPILANMANIN MÜSLÜMAN AYAĞI İLE KARŞI KARŞIYAYIZ Zaten pek çok LOCA bu nedenle 15 TEMMUZ'u biliyordu. Herkesin haberi vardı!  Biz bilmiyorduk ama bilmesi gereken herkes darbeyi biliyordu. Bizler ise aradan bunca zaman geçmesine rağmen 15 TEMMUZ GERÇEĞİNİ öğrenemiyoruz. Pazarlıklar olduğu kesin ve net. Kim kimi korudu? Kim kimi sattı? Bunlar ortaya çıkınca her şeyi anlayacağız. İngiltere'yi hiç yabana atmayın! Koruduğu İSRAİL'i de. Bir de bu uzantının Amerika ayağı. Cemaatin tamamı TÜRK ÇOCUKLARI. Ama akıl ve çalıştıkları yer belli. Büyük hem de çok büyük operasyon. Hem bizi hem İslam'ı yönetmek istediler… Bu nedenle gelecekler. Yine yeniden.”( Ergün Diler  12 Ağustos 2016, Cuma Sızıntı!) Diler yazısının sonunda Rıza Sarraf davası ile yıl sonuna doğru sıkıştırılacağımızı, İmam Hatipli gençlere çengel atılmaya çalışıldığını ve küresel güçlerin ‘Akıl İslam’a sızmadan durmayacağını yazmış.   ANAHTAR KELİMELERİ ÜST ÜSTE GETİRDİĞİMİZDE Sabetayist aile, Hücre yapılanması, Masonik güçler, İngiltere, ABD ve İsrail, Çok büyük operasyon. İslamı yönetmek, üst aklın İslam’a sızmazı. Evet bu dünyanın en şeytanı darbe girişimi. Yani büyük şeytanla karşı karşıyadır ülkemiz insanı. Hedef islamın son kalesi. Yapılması gereken, şeytanın oyununu bozmak, hatta kendi oyunlarını kendi başlarına çevirmek. Bizim böyle bir gücümüz var mı? Var diyebiliyorum çünkü, zalimin zulmü varsa garibin Allah’ı var. Bize Allah(cc) yeter! Bence işe besmele çekerek başlamalıyız.  Sonra içerde milli birlik ve beraberliğimiz korunmalı.  Çünkü, bir beden sağlıklı olursa, dışardan gelen bütün mikropları öldürme gücüne sahiptir. Bunun için bir olacağız, diri olacağız, çok çalışacağız, uyanık olacağız, oyunu anlamaya çalışmaktan çıkıp, oyun kuran haline dönüşmeliyiz. Bu olup bitenleri unutmayacağız, belgelendireceğiz, çocuklarımıza iyi anlatacağız. Tabir yerinde ise her gün, her dakika, her saniye nöbet tutacağız. Son söz, bu mücadele Habil-Kabil ile başlayıp, Ebu Cehil ve Efendimiz(sav) ile devam edip, günümüze kadar gelmiş ve devam edecek bir davadır. Ne zaman biz doğru yol üzerine bir hayat yaşamış isek zafere ulaşmışız, ne zamanda hak çizgiden çıkmış ise kaybetmişiz.  Bu zafer bizim olacaktır! İnanıyorum! Çünkü Allah’ın vaadi var, O(cc) nurunu tamamlayacaktır. Kalın sağlıcakla.