Dünkü yazımda çağımız zalimlerinden bahsettim, yazımın sonunu bağlarken; “Zalimin zulmü varsa, gariplerin, mazlumların Allah’ı(cc) vardır diyerek, tarihte musibetlerin bu tip zalimlerin zulümlerinden dolayı olduğunu vurgulamıştım.
Bu yazıyı okuyanlardan sorular gelince yazıma kaldığım yerden devam edeyim istedim.
Kâinat var olduğundan bu yana Yaratan belirli ölçüler koymuş doğaya, bazıları tabiat kanunları diyor haşa bunlara ve bizler bu ölçülerin dışına çıktığımız da örneğin doğal denge bozuluyor ve buna paralel olarak da bu günkü gibi çevre sorunları çıkıyor ortaya…
Hak ve hukuk ölçüleri ile hareket etmemizi söyleyen Cenab-ı Allah her canlının hukukunu belirtmiş, insanlar arasında hatta tüm yaratılanlar arasında hakkaniyet ölçüleri dışarısına çıkmamamız gerektiğini gönderdiği kitaplar ve peygamberler aracılığı ile bildirmiş.
Dün ve bugün yazacağımız bu zalimlerin veya densizlikler önce Habil ve Kabil döneminde, daha sonra da birçok peygamber döneminde görülmüş. Peki günümüz zalimleri ne yapmışlar?
ZALİMLER ve MAZLUMLAR KİTAP OLMUŞ
İşte bu sorunun karşısında yazılı makale ve kitaplar ile görseller yayınlamış sağ duyulu insanlar. Prof. Dr. Sezgin Kızılçelik’de bu bağlamda Zalimler ve Mazlumlar isimli kitabında bu konulara değinmiş. Kitabın tanıtımında kısmında diyor ki: “Küreselleşmenin dünya ölçeğinde sömürüye, eşitsizliğe, sefalete, açlığa, adaletsizliğe ve yüz milyondan fazla insanın ölümüne sebep olduğu, insanlığa büyük felaketler getirdiği, örnekler ve rakamlarla yazılmış. Bu kitapta, küreselleşmenin toplumları, kültürleri ve bireyleri mahvettiği, şizofren bireyler ürettiği, Batılı zalim toplumların çıkarına işlev gördüğü ve Batı-dışı mazlum toplumları tarih sahnesinden silmeye çalışan bir süreç olduğu iddia edilmiş.
Kitapta küreselleşmenin tahrip ettiği mazlum toplumları, insani değerleri merkeze koyan, her türlü eşitsizliği gideren, özgürlüğü, tam bağımsızlığı, ulus-devleti ve yerliliği esas alan anlayışların kurtarabileceği öne sürülmüş, bu çerçevede küreselleşmeyi sorgulayan teorik tartışmalara yer verilmiştir…” Meraklısına duyurulur.
CORONADAN BOŞUNA ŞÜPHELENİLMİYOR
Küresel zalimlerin foyaları bu Korona virüs belasıyla ortaya saçıldı diyen Yazar Muhammed Özkılınç ise bu konuda yazdığı makalesinde der ki:“ Artık mızrak çuvala sığmıyor. Bu zalimler, insanlığın onuru, erdemi, iffeti, hayâsı, ahlakı ve derken sağlığından çaldıkları minarelere artık kılıf bulamıyorlar. Çünkü yapılan ifsat, bozgunculuk, alçaklık ve kahpelik o kadar büyük ki, cürümlerini kantarlar çekmiyor. Bunlar Kur’an’ın ifadesiyle, “tohumu ve nesli bozdular”
Özkılınç, bu konuda çıkan haberlerle de görüşlerini besleyecek bazı haberlere de yer vermiş. O habere göre: “Küreselci Bill Gates’in Nijerya’ya, korona virüs aşı programını kabul etmesi için 10 milyon dolar rüşvet teklif ettiğinin ortaya çıkmasının ardından İtalya’dan sert tepki geldi. Bu yükselen sesin, başta Bill Gates olmak üzere ifşa olan küreselciler için sonun başlangıcı olarak değerlendiriliyor. (mu acaba?) Skandalın bir aşı suçu olduğuna dikkat çeken İtalyan milletvekili Sara Cunial, Bill Gates’in insanlığa karşı suç işlediğini ve yargılanması gerektiğini söylemiş. Bill Gates’in bir “aşı suçlusu” olarak insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında Uluslararası Mahkemede yargılanması gerektiğini ifade etmiş.
Okumuşsunuzdur: “Bill Gates, 2018’de bir pandemi olacağını öngörmüş ve sonra 2019 Ekim’de Davos’tan arkadaşlarıyla birlikte ‘Event 201’ adlı simülasyon düzenlemiştir. Ve on yıllar boyunca Gates depopülasyon (nüfusun azaltılması) ve global politika üzerinde diktatörce bir kontrol oluşturma planı için çalışmıştır. Peki böyle bir insan nasıl olur da aşıya yatırım yapıyor dersiniz? Önce hastalık, sonra aşı ortaya çıktığına göre, bir bit yeniği olabilir mi?
“ABD'nin eski başkanları Bill Clinton, George Bush ve Barack Obama gibi aşıyı gönüllü olarak halkın önünde yaptırabileceğini söyleyen Gates, bunun kamuoyunun aşıya güvenini artıracağını belirtirken Bende aynısını yapacağım. Sıram geldiğinde yan çizmeyeceğim. Zamanı geldiğinde aşıyı görünür bir şekilde yaptıracağım diyor. Bahsettiği bu ortak isimler, şüphemizi daha da artırıyor…
Kalın sağlıcakla.
