Türk milleti yarım yüz yıldır öyle darbeler yaşadı ki darbelerin verdiği gerek ekonomik gerekse sosyolojik travmaları çok iyi biliyor. Emir komuta zinciri ile yapılan darbelerin ülke demokrasisine, ekonomisine ve prestijine verdiği zararları 50 yılda zor telafi edebilmiş bir milletiz. Bu halk 27 Mayıs 1960 darbesi , 12 Mart 1971 muhtırasını, 12 Eylül 1980 darbesi ve 28 şubat 1997 muhtırası ve bu darbelerin hepsini yaşamıştır.
Bu darbeler Türk milletini derinden yaralamış ve ağır travmalara neden olmuştur. Binlerce insanımız bu darbelerde hayatını, işini ve istikbalini kaybetmiştir. Ülkemiz her darbede 30-40 yıl geriye götürülmüştür. Bu malum darbeler listesine bir grup Fetöcü askerlerin çakma darbe girişimleri de15 Temmuz 2016 tarihi kara gün olarak eklenmiştir.
TSK bünyesindeki bir grup Fetöcü generaller, Tüm generaller, Tuğgeneraller, Yarbay, Albaylar ve askerler, akşam saatlerinde İstanbul ve Ankara’da sokağa indi. Boğaz ve FSM köprüsü, TBMM, Beştepe külliyesi, Genelkurmay, kuvvet komutanlıkları, emniyet müdürlükleri ve TRT-Telekom binaları gibi resmi kurumların bazıları askerler tarafından ele geçirildi, bazıları ablukaya alındı, Jetler alçak uçuş yaparak korku saldı. Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları rehin alındı. Darbeci askerler “Yurtta Sulh Konseyi” adıyla TRT’den bildiri okuttular. Başta Cumhurbaşkanı, Başbakanı ve hükümet üyelerini vatan hainliği ile suçlayarak yargılayacaklarını duyurdular. TRT kanallarında darbecilerin bildirisini dinlerken adeta kanım dondu, ilk aklıma gelen Kenan EVREN’in darbe bildirisi oldu. Tekrar 12 Eylül darbe travmalarım depreşti. O zaman halk evlerine hapsedilmiş, hayat durma noktasına gelmişti. Resmen hayatlarımız kararmıştı. Bu darbe kültürü ile yetişmiş milletimiz tekrar o günlere dönülmesin diye 5-6 bin kişilik cuntacı askerlere karşı oldukça hızlı reaksiyon göstererek halk ve devlet el ele vererek bu Feto darbesini önlemişlerdir. Cumhurbaşkanı, Başbakan ve siyasilerimizin çağrısı ile Türk halkı 2 saat içerisinde şehir meydanlarını, hava alanlarını ve kritik noktaları sahipsiz bırakmamıştır. Sabahlara kadar halkımız iradesini ortaya koymuştur. Bu darbe ızdırabı yaşamış Türk milleti dünyada eşi benzeri görülmemiş birlik göstererek vatansever polislerle birlikte olmuş cuntacılara geçit vermemiştir. Diyanet işleri başkanlığı da Camilerimizde gece saatlerinde Sala okutarak cuntacılara karşı halkımızı motive etmiştir. Cuntacı askerlerin karşısına polis ve halk çıkarıldı, Genelkurmay Başkanlığı başta olmak üzere pek çok noktada silahlı çatışmalar yaşandı, TBMM, Cumhurbaşkanlığı külliyesi ve TÜRKSAT uydu kampüsleri bombalandı ve yüzlerce şehit verdik. Allah şehitlerimize rahmet eylesin. Zaman cuntacıları temizleme zamanıdır. Umarım Genelkurmay başkanlığı, Emniyet Müdürlüğü, HSYK ve diğer kritik kurumlar kendi içindeki Fetocuları daha ciddiye alıp bir an önce süpürme operasyonu ile bunları tarihin çöplüğüne gömerler. Zaman bu darbecilere en ağır bedeli ödetme zamanıdır. Türkiye’yi milenyum çağında düşürdükleri duruma bakın! Türkiye itibarına sürülen bu kara lekenin izleri bir 10 yıl daha alnımızda kalacaktır.
Türk adaleti bu darbe girişiminde bulananları en ağır şekilde cezalandıracaktır.