Camiler Haftası etkinlikleri ilimizde ve Türkiye genelinde yapıldı. Bu konuda Perşembe günü Cumhurbaşkanımız hafta dolayısı ile etkili bir konuşma yaptı. Önemli mesajlar verdi. Camiler ile çocukların buluşması gerektiğini, kadınlarımızın da camilere gitmeyi alışkanlık haline getirmesini isteyerek, cami görevlilerine de bu konuda hedefler gösterdi. 

İsterseniz, Cumhurbaşkanımızın konuşmalarından birkaçını paylaşıp, sonra da bu konuda neler yapılması gerektiği ile ilgili düşüncelerimi aktarayım. 

Mesele çocuklar camiye nasıl alıştırılır? Aile boyu camilere gitme alışkanlığını nasıl kazanırız? Gibi sorulara cevap bulmaya çalışalım. 

Başkanımız der ki; “ Hanım hocaların bulundukları mahallelerin anneleriyle ilişkilerini geliştirmesi lazım. Sadece maaşımı alayım önümdeki 20-30 kız öğrenciye ders vereyim bunlar yeterli değil. İmam efendi müezzin efendi camiyi günde 5 vakit kapıyı aç kapa bu anlayışla değil daha hassas camilerin kapısı namaz dışında kapatılmalı mı kapatılmamalı mı? Bu soruyu sormamız lazım. Bu milletin er veya geç sığınacağı en önemli yer camilerimizdir. Bunu sevdirmemiz başarmamız onlar da sizin göreviniz. Biz de üzerimize düşeni yapacağız.

 

ARTIK BU YANLIŞ TABULARIN YIKILMASI LAZIM

 Almanya'daki konuşmamda kadınlar camiye gelmelidir diye orada konuşmamda değindim bugün de Türkiye'de üst düzey yönetici hanımefendi bundan çok mutlu olduğunu Anadolu'da cenaze sebebiyle bir merasime katıldım bizi camiye sokmadılar dedi. Ben bayan arkadaşlarla beraber caminin dışında bir yerde birlikte namaza iştirak ettik dedi. Çok ilginçtir. Hala bu çirkin geleneklerle bunları İslam diye gösteren zihniyetler var. Bizim bunlardan kurtulmamız lazım. Camilere kadınlar giremez diye bir ayet mi, bir hadis mi var? Ben ne okudum ne gördüm ne duydum ne biliyorum. Bana hocalarım böyle bir şey öğretmediler. Peki kim, hangi kafayla bunu yapıyor? Artık bu yanlış tabuların yıkılması lazım. Bunu başta Diyanet İşleri Başkanımın yürütmesi lazım. Çok garip şeylerle karşı karşıya kaldık. Bugün huzurlarınızda bir Diyanet İşleri Başkan Yardımcımız hanım hocamız varsa bu tabloları yıkmaya başladığımızın alametidir. Ecdadımıza bile baktığımız zaman caminin balkonlarında hep o kafesler vardır. Bazı şeyleri göze almaya mecburuz. Ya biz alacağız ya da diyanet işleri başkanım alacak. Eğer biz konuşmazsak birileri çıkıyor onlar konuşmaya başlıyor onlar konuşmaya başlayınca meydan onlara kalıyor. Bütün hocalarıma söylüyorum eğer yanlışım varsa beni de uyarın diyorum. Biz şu anda çocuklarımızın ayaklarını camilere alıştıracağız, hanımların aynı şekilde ayaklarını camilerimize alıştıracağız ve böylece, cami Müslümanların cem olduğu yerdir, bunu bu şekilde ilan edeceğiz.”

Bu konuşmaların ardından günümüz şartlarına dikkat çeken Cumhurbaşkanımız, neslin manevi boşluklar yaşadığını, bunun din görevlileri tarafından doldurulması için etkinlikler yapılması gerektiğini ve ''CAMİLERİMİZ SÜREKLİ AÇIK KALMALI'' diyerek ötekileştirmenin doğru olmayacağını. 

 Vaaz ve hutbe dilimizin gençlerimizin anlayacağı şekilde güncellenmesi, yenilenmesi, daha rafine hale getirilmesini,  sosyal medyanın girdabına girilmemesini önerdi.  


DİN GÖREVLİLERİNE ÇOK GÖREV DÜŞÜYOR

Aslında bizim inancımızda özellikle bir din görevlisi yoktur, her Müslüman bir din görevlisidir. Ancak çağımız şartlarında Diyanet Görevlilerine çok önemli görevler düşüyor. Bu görevleri bazı cami görevlileri çok iyi yerine getiriyor ama bazıları böyle değil. Yani çocukları ve hanımları camiye çekme adına görevlilerimiz gayret etmeli. Camiye giden Müslümanlar irşad edilmeli. Mesele imam efendi, en azından okuduğu zammı sürenin anlamını namazdan önce cemaate anlatmalı. Yoksa okuduğunuz Kur’anı anlamayınca, huşu ile namaz kılamam, Rabbimin gönderdiği mesajları anlamayınca da, sadece gelip giderim, hayatımı değiştiremem o kadar. Neden bunları yapmaktan kaçınırsınız?

Sonra camiler neden kapanır? Daha öncede yazdım, bazı merkezi camiler sürekli açık olmalı, çocuklar için gerekirse oyuncak alınmalı. Kütüphanesiz cami olmaz. Yani camileri hayatımızın merkezine koyacaksak, değerli hocaefendiler size çok iş düşüyor. Ben dünya hayatımı da ahiret hayatımı da sizlerin yönlendirmesi konusundan önderlik yapmanızı bekliyorum. 

Siz değişmeden, insanlar değişmez. Kalın sağlıcakla.