Orta Doğu bölgesinde savaşın çıkmasına sebep olan Avrupa ülkeleri, ABD ve Rusya, İran bugün Suriye’de süren iç savaşın sonlandırılma çalışmalarında rol alması ne kadar vahim değil mi? Sudan, Lübnan, Libya, Irak ve Suriye gibi ülkelerde hala Müslüman kanı akıtılmaya devam ediyor. Öyle ki iç ve dış mihraklar bu ülkelerde iç savaşı bir yandan körüklemeye devam ediyorlar diğer yandan Avrupa’nın değişik ülkelerinde özellikle Suriye’de süren iç savaşı durdurma arayışlarında bulunuyor olmaları ne kadar inandırıcı! Bakın bir yanda ABD ve Avrupa ülkeleri bu ekonomik kriz yaşadıkları bir dönemde sürekli Suriye’de çarpışan gruplara silah ve ekipman satarak iç savaşı körüklemeleri diğer yandan da barış arayışlarında bulunmaları ne kadar inandırıcı olabilir? Bu gruplar çok ilginçtir hem ABD ve Avrupa’dan hem de Rusya, İran ve Çin’den silah ve ekipman desteği görüyorlar… Suriye’de bulunan iki büyük grup; bir yanda Avrupa ülkeleri, ABD ve Türkiye Özgür Suriye ordusunu destekliyorlar diğer yanda Rusya, Çin ve İran Suriye rejimi yanında yer alıyor…Bu gruplardan Türkiye hariç diğer ülkeler savaşın bitmesini istemeyen ve sürekli kaos isteyen ülkelerdir. Türkiye hem DAEŞ hem de Esed Rejimine ve terörist örgütlere karşı net tavır alırken diğer ülkelerin tutumu nedense fludur. Bu ülkeler adeta bukalemun gibiler…ABD örneğinde olduğu gibi bir yandan Türkiye ile müttefiğiz diyorlar diğer yandan Türkiye düşmanı terör örgütlerinden PYD ve YPG’ye silah yardımı yapıyorlar, bunun izahı nasıl yapılabilir? Bu terör örgütü nasıl bir şey ki hem ABD’den hem de Rusya’dan silah desteği alabiliyor. Bölgede bakıyorsunuz ABD, Esed karşısında ÖSO’nu destekliyor, Rusya’da DAEŞ’i bahane ederek Suriye’ye girdi ama bakıyorsunuz  ÖSO’ya, Bayırbucak Türkmenlerine saldırıyor. Suriye’de Rusya, ABD ve Avrupa ülkelerince  tam da şeytan üçgeni oluşturulmuş durumda, kim kime silah satıyor kim kime karşı savaşıyor  belirsiz. Adeta gruplar ve ülkeler Arap saçına dönmüş vaziyette. Bu günlerde savaşı tetikleyen ülkeler sözde barış için Cenevre’de barış arayışındalar ne kadar komik değil mi? İşin ilginç yanı, Türkiye bu barış masasında haklı olarak kendi düşmanıyla aynı safta yer almak istemiyor ama Müttefiğimiz ABD(!) terör örgütü PYD’yi masada görmek istiyor bu nasıl mantık? Bu gariplik bununla da kalsa iyi, Rusya’da PYD’yi Türkiye yanında görmek istiyor. Bu nasıl yaman çelişki? Yani Suriye bugünlerde akbabalar gibi parçalamak isteyen terör gruplarının pençesinde can çekişen zavallı bir ülke! Tuhaf olan ise Esed bu terör örgütlerinin avucunda vampirliğine devam ediyor… Bu Cenevre zirvesinin Suriye de akan kanı durdurması en üst beklentimizdir. Ancak görüşmelerin taraflarının çatışan siyasal çıkarlarının bu zirveden olumlu sonuç alınmasına dair umudu da söndürüyor. Cenevre zirvesinden beklentilerin geçerliliği, tarafların gizli/ açık hesapları vb. sorulara cevaplar aranıyor. Geçen süreye bakıldığında krize çözüm bulması beklenen aktörlerin bu denli isteksiz, iradesiz, ilkesiz ve en önemlisi samimiyetsiz olduğu bir zirve toplantısı... Konuşmaların içeriği ne olursa olsun, insanların hala ölmekte olduğu gerçeği ortada. Suriye’de Esed rejimice yapılan işkence resimleri ise vicdanları kanatmasının dışında, savaş hukukundan bile habersiz kimi muhaliflerin uygulamalarına odaklananların gizlediği büyük resmi ortaya serdi. Yaklaşık 11 bin insanın işkence altında can verişini resmeden belgeler yayınlandığında kim bilir daha kaç bin kişi benzer akıbeti yaşıyordu. Esed rejiminin devlet eliyle işlediği sistematik işkencelerin Cenevre de sonuç almaya yönelik bir iradeye dönüşmesini beklemek imkansız görünüyor. Cenevre de Rusya ve ABD nin anlaşacağı bir çözümün çıkmasını beklemek beyhude gibi görünüyor. Uluslararası toplantı muhabbetleri devam ederken masum müslümanlar da ya bomba yahut işkence altında veya Akdeniz’de can vermeye devam ediyorlar! Hey Rusya, ABD ve diğer emperyalist ülkeler, bunca yaşanan insanlık dramından sonra hala samimi bir adım atılamıyorsa inançlarınız ve insanlığınız açısından kendinizi sorgulamak zorundasınız!