Malik-i Zül Celal dağları sanki denizde yüzen bir geminin direklerinin geminin dengesini sağlaması gibi, dağları da dünya gemisinin dengesi için bir denge unsuru olarak yaratmıştır.Dünyanın hızı; geminin hızından kat be kat daha fazladır.Dünyanın çevresinin uzunluğu tahminen kırk bin km, dir.Dünya bu mesafeyi yirmi dört saatte kat etmektedir. Ortalama hızı bir top mermisinden yetmiş kat daha fazladır. Bu hızla giderken üstündekileri semaya fırlatmıyor, Çoğunluğu su olan Küre-i Su basmıyor, okyanuslar yerli yerinde duruyor. Bunların hepsi başı boş değil.Çünkü Allah’ın emri altında hareket ediyor. Bazen görüyoruz ufak bir dengesizlikte (tusunam-i ) de neler ola bileceğini dünya görmektedir.Eğer bunlar başı boş ve hesapsız olsalar o hızla giderken suları dağılmış olsa dünya su altın da kalacak ve hayat yaşanmaz hale gelecekti, belki de kıyameti koparacaktı.İşte bu olay dahi hiçbir şeyin başı boş olmadığını göstermektedir.Dağların daha bir çok görevi vardır. Madenlere ve sulara mahzenlik yapmasıdır. Hava akımını sağlayıp, havanın temizlenmesini ve nefes almamızı sağlamaktadır.Zaman gelecek görevi bittikten sonra; dağların aynen bir pamuk hallacının pamuğu savurduğu gibi; dağları pamuk hallacı gibi savuracağını, Yüce Yaratıcı Kur’an da bizlere bildirmektedir.Tahe,Enbiya ve Nebe surelerinde bu konu da bilgiler vardır. O rada ki ifadelerde: Cenab-ı Hak:” Dünyayı dümdüz bir hale getireceğiz, Ora da baktığınızzaman bir yükseklik ve bir tümsek göremessiniz” buyurmaktadır. Ayrıca Dünyanın o hızla dönmasinin başka bir çok önemi ve faydaları var. Batıdan doğuya doğru dönmesinde gece-gündüz oluşmatadır, ( bu dönüş yirmi dört saatte ) tamamlanmaktdır. Kendi etrafında dönmesinde mevsimler meydana gelmektedir. Bir başka dönüşü de Allah’u Alem ( La yağlemül gaybe illallah) gaybı ancak Allah bilir. Mahşer meydanının etrafını çizerek orayı belirlemek amacı ile döndüğü de bildirilmektedir.Daha bilmediğimiz bir çok hikmetleri olabilir.Eğer bu seyyareler , gezegenler başı boş olsalar bir birine çarparak kıyamet-i koparırlar.Bunların tamamı bir idarecinin emri altın da hareket ediyorlar. Hiçbir şey başı boş değildir.Bunların hepsinde inanlar için ibret ve ayetleri vardır. Ne mutlu bunların yaratılış hikmetlerini düşünüp ibret alanlara. Demek oluyor ki ; Dağlar,Taşlar ve bütün Kainat başı boş olmadığına göre ; Alemlerin kendisi için yaratılan insan başı boş olması, vazifesiz olması mümkünmüdür. Her halde kabre girip kalkmamak üzere yatması, saklanması söz konusu olamaz.Mahkeme-i Küpra da; iğneden ipliğe hesaba çekilecektir. Rahman ve Rahim olan Allah’a emanet olun.