Rab’bim nasip etti, dede olduk. Allah(cc) tüm kardeşlerimize dede olmayı nasip etsin. Hocam, bizim yaşlanmamızı mı istiyorsun? Daha erken demeyin, gerçekten dede olmak çok güzelmiş. Büyüklerimiz; “ Torun sevgisi, evlat sevgisinden daha güzel!” derlerdi de inanmazdık. Şimdi anlıyorum ki, torun sevgisi gerçekten evlat sevgisinden farklı, hatta katmerli bir sevgisi var…

Bunu kendi hayatımdan bir kesit olsun diye size aktarmıyorum elbette, ancak sevgilerin özü vardır ya işte torun sevgisi sevgilerin özünden bir demet çiçek misali, neresini koklasanız, Hak’diyor…

Tatil boyunca O’nunla ilgilendim, hatta çok sevdiğim kitaplarıma bile tercih ettim. Bağa gittik, ormanı gezdik sincap aradık. Kekik kokladık birlikte. Taş attık derelere, ördekleri besledik parklarda. Kimi zamanda üzüm yedik bir asma altında, kovaladık birbirimizi…

Her dede deyişinde kendimden bir can olduğunu hissettim, ayrılırken de çok zorlandım! Babası öğretmen olduğu için görevine döndü; çok üzüldem velhasıl torun sevgisi Allah’ın insanlara verdiği bir nimet, kekik kokusundan daha güzele kokuyorlar…

Rab’bim hepinize dede ve nine olmak nasip etsin diyor, konumuza dönüyoruz.

SEVGİLERİN ÖZÜ

Sevgilerin kaynağı şüphesiz Cenab-ı Allah’tır. Allah(cc)’a aşk ile bağlananalar sevginin özünü ruhundaki köşke yerleştirirler. Zaten o sevgi kalpte yoksa, sen bir cesetten başka bir şey değilsin demektir. Öyle ya sevmeyin insan, zaten insan değildir.

Şair diyor ya; “Birkez Allah dese aşk ile lisan” İşte mesele burada bir defa aşk ile Allah desek, dökülecek cümle günahlarımız ve sevginin özünü içimize çektiğimizde ise hayat anlam bulacak…

İşte o sevgi yumağı olan torunlarımızda o aşktan bir parça var. Aslında, her çiçekte, bulutlarda, yağmurda, toprakta, havada, suda ve güneşte. Her yerde O’nun aşkı var. Ama biz koklamasını bilmiyoruz ya da kokladığımız o güzel kokulara anlam veremiyor, kaynağına ulaşamıyoruz….

Bazıları Allah(cc)’ arıyor. Ne güzel aramak, Rab’bim kendini buldursun inşallah.

Çünkü O’nun sevgisi yoksa dediğim gibi hayat boştur….

BOŞ HAYAT YAŞAYANLAR

Masivada mutluluk arayan, bulamazlar. Üç beş dakikalak zevkler vardır onlar için, onlarda bir süre sonra bıtkınlık verir insana…

Bakan nereden nereye geldik, torun sevgisinden girdik, masivadan çıktık. Niçin, hepimiz dünya diyoruz da ondan.

Mal biriktirmek, servet edinmek, daha çok malımız olsun diye hafılamak, hırs, kin, nefret… Bunlar bizi insan etmez.

İnsan olmak istiyorsan önce seveceksin.

Cenab-ı Allah birzat kendisi Kur’an da: “ Kalpler ancak Allah’ı(cc) zikir ettiğinde huzur bulur!” buyuruyor.

Bakın deneyin, yiyin, için, kazanın daha çok kazanın ama sonunda aradığımız huzuru bulabilecek misiniz? Hayır, bulsanız da geçici olacaktır. Ama bir yetim başı okşadığınızda, eşinizi, çocuklarınızı, torunlarınızı, tüm insanlığı Allah için sevdiğinizde göreceksiniz mutlu olacak, huzur bulacaksınız. Velhasıl mutluluk sevmede ve iyiliktedir.

Hadi, bir damla gözlaşı dökün Allah için. Gözyaşındaki mutluluk, olmaz demeyin ve deneyin…

Sakın yanlış anlamayın, çalışmayan, kazanmayın, amir olmayan demiyorum. Hayır sever insanler elbette güçlü olmalı, olmalı ki kötülere karşı üstün gelsinler…

Vatanım, bayrağım, dinim, insanım, evim demeli birlik, beraberlik içinde, küfre karşı mücadelede zafer elde edelim…

Bu arada bu sabah namazı Serintepe Caminde kılmıştık, Büyük Su Cami İmam Hatibi ile bir çay içme imkanımız oldu. Kendisini de buradan kutlamak istiyorum. Çünkü o kapı kapı gezerek, gönüllü Kur’an öğretiyor insanlarımıza. Bu yıl 8 esnafa Kur’an öğretmiş. Ne mutlu ona. İşte mutluluk bu tip hizmetlerde gizlidir…

Peki kalın sağlıcakla.