Bilindiği gibi Kahramanmaraş asrın depremiyle yüzleşti. Bu depremde 10 binin üzerinde canımızı kaybettik, binlerce binalar da yıkıldı. Bir kısmı da yıkılmayı bekliyor. Orta hasarlı güçlendirilmesini bekleyen çok miktarda binalarda yönetmelik ”mevzuat” bekliyor.
Kahramanmaraş seçmeni 28 Mayıs’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde de %76 oy ile Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a oy verdi. Bu seçimlerde alanın oy sürpriz değildi. Zaten beklenende gerçekleşmiş oldu.
Seçimlerden hemen Sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk ziyaretlerine Malatya’dan başladı ikinci olarak Kahramanmaraş’a geldi. Kendisine verilen oy nedeniyle teşekkür etti. Milli İrade Meydanı’nda küçük çaplı bir miting gerçekleştirildi.
Ardından, Aile ve Sosyal hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş; Çevre, Şehircilik ve iklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhasaki; İçişleri bakanı Ali Yerlikaya; Milli eğitim Bakanı Yusuf Tekin; Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır değişik tarihlerde bu bakanlarımız ilimize gelerek, incelemeler yaparak, ziyarette bulundular.
Bakanların içerisinde Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, toplantılar sonunda basına açıklamalarda bulundu. Bu açıklamalar yazılı basın ve sosyal medyada okuyucu buldu.
Diğer bakanlar kısa ziyaretlerinden sonra kapılar, basına kapatıldı, hiçbir bilgide verilmedi.
Bazı arkadaşlarımız bu ziyaretleri “Deprem turizm gezisi ”adını verdiler. Bakanların görevi; gittikleri yerlerde artısıyla eksisiyle açıklama yapmak ve yazıl basın ve sosyal medyanın sorularına cevap vermektir.
MEVZUAT:
Bizim yazılarımızda “Tarih, kültür ve siyaset “sözcüklere çok geçer. “Mevzuat ”dendiğinde “bürokratik engeller” karşınıza çıkar. Mevzuatın ve özellikleriyle var olmasının ilk nedeni bir belirli yönetim felsefesidir: Ülkenin kıt kaynaklarını akılcılık- dışı uygulamaları sınırlayan, aynı zamanda insan değerlerini aynı anlayışla batıl edebilen, kendi manevra alanını kendi eliyle daraltan uygulamalara sahne olmaktadır. Bu olumsuz durumda “mevzuat ”başlıca etkenler arasındadır.
Bundan uygulatan da, uygulayan da şikâyetçidir mevzuattan. Mevzuatın “düzeltilmesiyle “Ülkeye “saklı bir ekonomik gücün ortaya çıkacağı haklı olarak öne sürülüyor. Ancak mevzuat, mevzuattır. Olduğu yerde duruyor.
Neden acaba?
Mevzuatın bu özellikleriyle var olmasının ilk nedeni bir yönetim felsefesidir: Buna göre, devletin mamurları da ekonomik faaliyetin içindekiler de, “kural olarak” Mevzuatın bu nitelikleriyle var olabilmesinin ikinci nedeni ise, daha karmaşık ve daha köklüdür.
Güvencesi yeterince sağlanmamış, kendini geliştirme. Nihayet, bir noktaya çok dikkatle eğilmemiz gerekir: ”Bugün git-yarın gel ”anlayışını, zorlaştırıcı lığı, vatandaşa olan ilgisizliği hiçbir durumda ve koşulda anlayışla karşılamak mümkün değildir. Ancak memur sorunu, basit ve tek yanlı da değildir.
Bir kamu kurumunda, en fazla yararı sağlayacak bile olsa, genç bir insanı sorumlu olarak göreve getirmek mümkün olmaz. Mevzuat engeldir. Açılan ihaleleri, göz göre göre ve sırf mevzuat nedeniyle, o işi iyi yapamayacağını bildiğiniz halde vermek durumuna kalmak mümkün. Yine mevzuat yüzünden, olmadık yazışmalar yapılır, çabuk karar verilmesi gereken durumlarda devleti ve ekonomiyi milyarlık zarara uğratır; ”bugün git-yarın gel’i vatandaşında başını ağrıtır.