Geçen yıllarda olduğu gibi bu yılda 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında TBMM’de 23 Nisan Çocuk Özel Oturumu yapıldı, meclis bahçesinde bilim şenliği düzenlendi. Meclis koltuklarında asıl sahipleri oturdu. Oturumun önceki yıllardan bir farkı vardı. Meclisin bu yılki misafirlerinin arasında depremden etkilenerek MEB işbirliği ile Ankara’da eğitimlerine devam eden 134 çocuk, deprem bölgesinden gelen 100 çocuk yer aldı.

23 Nisan çocuklara dünyada ilk ve tek hediye edilen bayramdır. Bu bilinçle bu ülkede çocuk olmak özeldir, tekdir.

Bu yıl 23 Nisan Ramazan Bayramının üçüncü gününe denk geldi. Bu durum ülkemizin yarınları olan çocuklarımız adına çifte bayram olarak gözükmekle birlikte, 6 Şubat Kahramanmaraş depreminden sonra geriye kalan enkazlar arasında görünen boya kalemleri, defterler, okul çantaları, okuma kitapları, oyuncaklar akla gelince insanın tüm sevincini alıp götürmeye yetiyor.

Deprem sadece biz büyüklerin canını yakmadı ki! Çocuklar bu acı hatıraların bir ömür boyu taşıyıcısı olarak yaşamaya devam ediyorlar. Bununla birlikte sergiledikleri dik duruşa da saygı duymamak mümkün değil… Sözde minicik, gerçek manada kocaman bir kalbe sahip çocukların her şeye rağmen çadırların arasında koştururken yüzlerindeki gülümseme ve içten bakışları, geleceğe dair umutlarının var olduğunun göstergesidir. Önemli olan bu umudun devamlılığı için kimin ne yaptığı/yapacağıdır.

Bugün depremin vurduğu 10 ilde etkilenen çocuk sayısı 4 milyon 815 bin 662’dir. TÜİK 2022 verilerine göre Kahramanmaraş’ta 0-17 yaş grubunda toplam çocuk sayısı 373 bin 637’dir. Hanelerin çocuk sayısı dağılımına baktığımızda ise oranlar, bir çocuk %18.8, iki çocuk %18.7, üç çocuk %11.7, dört çocuk % 4, beş ve yukarısı için %1.3 olarak belirtilmiştir. Bunlar deprem öncesinin sayıları, şimdilerde bu çocukların kaçı Kahramanmaraş’ta, kaçı başka şehirlerde ya da hayata veda etmiş durumda bilemem. Tek bildiğim, kaybedilen her çocuk bu şehrin geleceğini oluşturan taşlardan birinin eksilmesi demektir.

Toplamda etkilenen beş milyona yakın çocuğun içerisinde toprağa verdiklerimiz var, ailesini kaybedenler var, uzuv kaybına maruz kalanlar var, evleri yıkılanlar bulunuyor. Var da var…

Kolay değil depremde çocuk olmak! Bu çocukların temel ihtiyaçlardan yoksunluktan tutun barınma, eğitime varıncaya her bakımdan hayatları alt üst oldu. Hem fiziksel hem de duygusal anlamda bir hayli zorlu bir mücadelenin içerisinden geçiyorlar. Hatta bir çocuk için yaşamın en zorlu anlarıdır tüm bun denilebilir.

Kolay değil depremde çocuk olmak! Zorluklar karşısında dayanıklılık ve şartlara uyum sağlamayı gerektirir. Depremle nasıl başa çıkılacağını öğrenir hale gelmektir. Oyuncağını ekmeğini paylaşmayı gerektirir. Deprem çocuklarının omuzlarında taşıdığı yük ağır, biz büyüklerin mücadelesi bu yükün mümkün olduğunca hafifletilmesi yönünde olmalıdır.

Depremin hemen ardından, birçok çocuk acil barınma merkezlerine yerleştirildi. Yaralı olanlar çevre illerdeki hastanelere gönderildi. Refakatçisi olmayan bir kısım çocuklar devlet korumasında çevre illerdeki yerlerde otel, kamu misafirhanesi gibi yerlere yerleştirildi.

Kolay değil depremde çocuk olmak! Ailelerini kaybeden çocukların bu bayram kalpleri ayrı bir hüzün doluydu. Hayatlarındaki en önemli insanları kaybetmek yaşadıkları travmalar içinde ilk

sırada olanıdır. Bir anda hayat yolculuğunda tek başına kalıvermek… Bu yokluğun tarifi yok. Sorumluları var! Oysa daha bir gün öncesine kadar okula götüren anne/babaları, cebine harçlığını koyan babaları, sabah kahvaltısı yapmadığında kapıda ağzına bir lokma da olsa sıkıştıran anneleri vardı. Ben bir pedagog değilim, yorumda bulunamam ama görünen köy kılavuz istemez. Psikolojik sağlıkları derinden etkilenmiştir ve bu etkinin uzun süreli olacağı muhakkak. Bu nedenle bu çocukların desteklenerek ihtiyaçlarının karşılanması ve devamlılığın sağlanması önemlidir.

Çocukların deprem sonrası sorunlarının farkında olan birçok kişi ve kurumlar, sivil toplum örgütleri, çocuklara yönelik yardım ve destek projeleri başlattılar. Bu projelerde çocukların ihtiyaçlarına yönelik malzemeler, oyuncaklar, giysiler ve diğer materyaller dağıtıldı kısmen de devam etmekte. 23 Nisan günü birçok sivil toplum kuruluşu, belediyeler tarafından çocuklar için etkinlikler düzenlendi. Maddi ve manevi tüm destekler çocukların travmalarını atlatmalarına yardımcı olacak ve hayatlarını daha sağlıklı bir şekilde devam etmelerini sağlayacaktır. Buraya kadar her şey güzel, teşekkür ediyoruz…

Bundan sonraki kısımda özellikle altını çizmek istediğim bir husus, bu yardım malzemelerin dağıtımında veya herhangi bir aşamasında bu sürecin reklam aracı olarak görülmesinin doğru olmadığıdır. Bu durum çocukların özellikle gizlilik haklarına zarar verebilir. Bu nedenle yardım projelerinin çocukların ihtiyaçlarına yönelik, hassas dengelerin gözetilerek yürütülmesi önemlidir.

Çocuklarımız adına, güzel gelecek odaklı projelerle donanmış bir dünya dileğiyle…

Sağlıkla kalın