Tarihe meraklı olanlar, günümüz olaylarını daha iyiokuyorlar, çünkü geçmişi iyi biliyorlar( doğrusu istemesek de tarih tekerrürediyor), bunun için onlar geleceğimiz adına umutlular. İşin doğrusu ben deumutları yüksek olanlar içindeyim…
İnsanlığın yazı ve kışı olmuştur. Yaz mevsimi geldiğindeHak hâkim kılınmış, kış mevsiminde ise zalimler üstün gelmiştir.
Dedim ya tarih boyunca bu düzen böyle gidip gelmiştir.Şimdi yeni yüzyıl İslam’ın olacaktır deniyor, büyükler müjdeler veriyor, bunedenle insanlık yeniden dirilecektir görüşü giderek yaygınlaşıyor.
Elbette her dirilişin bir direnişi olur. Artık bizim içinkaranlık yerini aydınlığa bırakıyor.
Evet, üst akıl 50 yıldır bir plan yaptı, bunun için büyükparalar harcadı, ancak Büyük Oyun Kurucu, onların oyunlarını bozdu.
Zalim boş durur mu? Diriliş çabalarımızı bozmak içiniçerde ve dışarıda oyun üstüne oyun kuruyorlar. Biz ise dikkatle olup bitenleritakip ediyoruz. Aydınlarımız ve yöneticilerimiz çok dikkatli. Akşam kurulanoyunu, ertesi gün bozuyorlar. Daha doğrusu, ayakları birbirlerine dolanıyor,korkuyorlar, korkaklar…
NELER OLUYOR?
Bu sorunun cevabını herkes kendince verebilir. Çünkü herinsanın bilgi birikimi farklıdır. Benim penceremden hadise şu şekildegörülmekte.
Ülkemiz doğudan da, batıdan da bağımsız bir gelecek inşaetmeye çalışıyor. Ancak, Lozan sonrası boyumuzu 10 cm, ayarlama planı yapanlar,uzayan boyumuzu kesmek için boş durmuyorlar.
Yeni Şafaktan İbrahim Karagül, önceki günkü yazısında bukonuya değinerek şöyle bir değerlendirme yapmış: “ Baltıklardan Doğu Avrupa’ya,Ukrayna’dan Gürcistan’a kadar sınırları çok geniş bir bölünmenin, ayrışmanınilk işaretlerini görüyorsunuz. Bir süre sonra bu hattın nasıl cephelere,çatışma alanlarına dönüşeceğini de göreceksiniz. Bu hattın Kafkaslar’danGüneydoğu Asya’ya doğru uzanacağını, Asya-Pasifik’te ise çok daha şiddetli birçatışma alanı oluşacağını, etkilerinin küresel ölçekte olacağını göreceksiniz.
YENİ HARİTALAR OLACAK
Güç haritasını Türkiye’nin tercihleri biçimlendirecek. YineOrta Afrika’dan Yemen’e, Kızıldeniz’den Basra Körfezi’ne ve Doğu Akdeniz’ekadar çok güçlü sarsıntılar yaşanacağını, yeryüzünün fay hatlarının tamamınınhareketlendiğini, üstü örtülmüş bütün hesapların masaya sürüldüğünü, Doğu’nunbüyük yükselişi ile Batı’nın dünyayı tek yanlı denetim altında tutma ve talanetme hırsı arasında büyük mücadele yaşanacağını, yeni bir dünyanın inşaedilmesinin bu gerilimin sonucuna göre belirleneceğini söylemiş olalım.
Şüphesiz, bubüyük küresel fırtınanın en keskin cephelerinden biri belki de en önemlisiTürkiye’dir. Doğu-Batı güç hesaplaşmasının ve küresel ölçekte yeni güçharitasının dengesini belirleyecek olan şey Türkiye’nin tercihleridir. 15Temmuz saldırısı sadece iç politikayı yeniden dizayn etmeye dönük değildi.Türkiye’yi daha da küçültüp Atlantik ittifakına yeniden bağlama çabasıydı…”
DİRENİŞ GÜÇLÜ OLMALI
15 Temmuz bana göre halka tam anlatılamadı, tarih o günübir direniş ve diriliş günü olarak hep hatırlayacaktır.
O gün, güçlübir el, bizi uçurumun kenarından aldı ve yeni yüzyıl için Türk milletine yenibir misyon yükledi.
Artık bizimsahibimiz, bizi yalnız bırakmıyor. Bunun için dirilişe yürekten inananlardanım.Cenab-ı Allah bir milleti tuttu mu? Artık o milleti kimse durduramaz. Bunukişilere de bağlamak doğru değildir.
Konu uzun, yol dar, hesaplar büyük, üst aklın ‘akıllıları’oyunüstüne oyun kurarken, Yaratan’da(cc)oyunları bozuyor. Bozmaya devam edecekinşallah!
Evet, Hak ile Batıl yeniden bir savaşa girişti. Duracak gibide görünmüyor, sonuç da batıl kaybedecek, zafer ise inananların olacaktır...
Kalın sağlıcakla.