Teröre karşı 9 gün önce iki ananın HDP Diyarbakır İl Başkanlığı binasının önünde başlattığı oturma eylemi bugün 30 yarın 60 ve katlayarak binleri hatta yüzbinleri bulacağına inanıyorum. Bu kalemde Diyarbakırlı Anaların yanındadır. Hey emperyalist AB ve ABD böyle cesur yürekli analarımız olduğunu hesaplayamamışlar! Diyarbakırlı Aysel ana, HDP'lilere haykırdı: Bizim çocuklarımız dağda, siz sıcak koltuklarınızda oturun! Bu bize reva mı?.
Diyarbakır'da geçen hafta "HDP oğlumu dağa kaçırdı" diyerek HDP binasının önünde eylem yapan Hacire ana oğlunu geri aldı. Darısı diğer Analara…

Bu gelişmenin ardından cesur yürekli anneler tek tek ortaya çıktı.Meryem Savur, Sabiha Balta ve 17 yaşındaki oğlu Süleyman Çetinkaya'dan 4 gündür haber alamayan Fevziye Çetinkaya’da bu teröre isyan edenler kervanına katıldı…Baba Çetinkaya, "HDP oğlumu kandırdı. Suriye'ye PKK-YPG'ye götürdü. Çocuğum gelmeden buradan gitmem. Kendi çocuklarını işe bıraktılar, bizim çocuklarımızı dağa götürdüler" diye ağladı. Diyarbakır'da 4 yıl önce oğlu Azat, terör örgütü tarafından kaçırılan Remziye Akkoyun da HDP binasına gelerek eyleme katıldı. Oğlu Mehmet 2014 yılında dağa kaçırılan Sariye Tokay ve "Oğlum Mustafa Biçer, HDP tarafından Suriye'ye götürüldü" diyen Ayşegül Biçer de HDP binasında eylem yaptı. Evlatlarını bekleyen aileler, HDP'ye "Çocuklarımızı geri verin" diye bağırdı..

Anaların haklı haykırışına bir kulak verelim! Ne diyorlar?

HDP’liler çocuklarımızı dağa kaçırdılar” “Bizim çocuklarımız dağda, siz koltuklarınızda otururken hanımlarınız plajlarda keyif sürerken, çocuklarınız Kolejlerde, özel üniversitelerde, Avrupa’da ve Amerikada lüks yaşam sürerken bizler fakir hanemizde bizim gariban çocuklarımız mağaralarda yaşıyor. Neden? Çocuklarımızı geri verin” diye haykırıyorlar…..

Haydi Diyarbakır’da "evlat nöbeti"ne kayıtsız kalmayalım, Türkiye’nin cesur yürekli anaları Güney Doğuda terörün acısını yüreğinde hisseden anaların yüreğine su serpelim ki artık anaların yüreği yanmasın! STK’lar, Aktivistler, Sanatçılar, yazarlar, siyasetçiler, sendikalar, bu ülkenin tüm kurum ve kuruluşları haydi hep birlikte yüreği yanan analara sahip çıkalım. Onların yalnız olmadığını tüm iç ve dış düşman mihraklara gösterelim! Sadece HDP’ye değil onun Kandil uzantısı teröristlere ve en önemlisi bu teröristleri maşa olarak Türkiye’ye karşı kullanan emperyalist AB ülkeleri ve ABD’ye karşı hep birlikte analarımızın yanında yer alalım.

Diyarbakırlı anayı alkışlıyorum…”Başlarım sizin Kürdistan davanızda” diyor hem de öyle bir ses tonuyla söylüyor ki…Bu ana gibi aslında Güney Doğumuzda yüz binlerce ana var… Haydi analar zaman birlik zamanı, zaman teröre sille atma zamanı…

Siyasi parti kimliğini ve siyaseti araç olarak kullanarak çocuklardan terörist oluşturma planları yapanların bu planlarının ilk kez annelerin isyanıyla gizlenemez duruma geldiği vurgulanan açıklamada, evlerinde, okullarında olmaları gereken çocukları PKK ve destekçilerinin ailelerinden kopararak, bir çocuktan terörist yetiştirmek amacıyla, hem çocukları hem de ailelerini sonu gelmez bir zulme maruz bıraktıklarına işaret edildi..

Kürt Analar sesleniyor; ÇOCUKLARIMIZIN YERİ EVLERİ VE OKULLARIDIR.
Çocuklarını terörden kurtarmak isteyen aileler HDP ve PKK'ya isyan ederek çocuklarına seslendiler. HDP il binası önünde oturma eylemi başlatan acılı anne Fevziye Çeitnkaya, “Mücadeleye devam. Evlatlarımız bizi görüyor ve duyuyor ise, oğlum bu Kürdistan davası değildir. Bunlar Kürtleri kukla olarak kullanıyorlar. Üstüne basa basa söylüyorum, oğlum bizi görüyor ve duyuyor isen geri dönün. Bu bir senaryodur içine düştünüz” dedi.

Bir çocuktan terörist doğuran karanlığa ses çıkaramayanların, annelerin çocuklarına kavuşmak için ortaya koydukları direnişi görmezden gelenlerin çocuğunu arayan annelerin yanında duramama acizliğine karşılık, çocuklarımızın yaşam hakkını savunmayı hem insani hem de mesleki bir görev olarak değerlendiriyoruz.

Anadolu Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Genel Başkanı Sözen;eylem yapan gözü yaşlı anneleri ve çocukları için çırpınan babaların bu haklı davasında onları sonuna kadar arkalarında olduklarını söyledi. Sözen "CHP'li birtakım yöneticilerin ailelerinin bu haklı direnişine 'kurgu' diyerek açık bir şekilde PKK'ya HDP'ye destek verip, ailelerin bu haklı direnişine gölge düşürmeye çalışmakta. Bu söylemi kullananları kınıyoruz” dedi.

Çocuklarımızı terörist yapmak için dağa çıkarmak ne kadar utanç verici ise Diyarbakır'da çocuklarını isteyen analara karşı sessiz kalmak da aynı derecede utanç vericidir. Siyaseti perde yaparak, barış adı altında çocuklarımızı terör örgütü PKK'ya kaçıranlara karşı, çocuklarımızdan vazgeçmeyeceğimizi, annelerin yanında olacağımızı, PKK'nın ve destekçilerinin çocuk ve anne kıyımına sessiz kalmayacağımızı ifade ediyoruz. Çocuklarımızın yeri evleri ve okullarıdır, terör örgütü PKK'nın saklandığı mağaralar değildir.

Çocukları dağa kaçırılan ailelerin isyanı: Bunlar Kürtleri kukla olarak kullanıyorlar

Kürt anaları ve babaları isyan ediyor. Kime isyan ediyorlar? En değerli varlıklarını, evlatlarını çalan PKK’ya. Peki neden HDP’nin kapısındalar? Çünkü çocuklarının PKK’ya kaçırılmasında HDP’nin parmağının olduğunu çok iyi biliyorlar.

Kaybedecekleri bir şey yok. Çünkü evlatlarından başka neleri çalınabilir ki?

“Tehditlerden korkmuyoruz. Canımdan başka daha neyimi alabilirler ki?” diyorlar.

“Ben oğlumu istiyorum. Bir çocuğumu daha PKK’ya kurban vermeyeceğim” diyorlar.

Çocuklarını kurtarmakta kararlılar.

Zira terör, her şeyden önce, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizdeki insanlarımızın canına, malına ve refahına kastediyor.

Tekirdağ Kapaklı ilçesinde yaşayan Latife ana da “ kendisinin kürt olduğunu, vatanı ve bayrağı için seve seve canını feda edeceğini söyledi.Bir anne olarak hep askerlerimizi düşünüyorum, asker olup yavrularımızın yerine ben ölmeye razıyım yeterki onlar şehit olmasın” dedi.