Yazımıza devam ediyoruz. Biliyorsunuz ABD eğitim sistemi ile ilgili yazılmış en kapsamlı eserlerden biri olan, John Taylor Gatto’nun; “Eğitim Bir Kitle İmha Silahı” kitabından alıntılar yapmış. Yazımızın sonunda ise, eğitime eleştirel bakarak, bizimde dersler çıkartmamız gerektiğini vurgulamıştık. Bir yönü ile “kızım sana söylüyorum, gelinim sen işit” diyerek kendi sistemimize de değineceğimizi ifade etmiştik.

Yazar Gatto; ABD’de kurulurken 1795 yıllarında, bir çok Alman olmasına rağmen sistemin şaşırtıcı bir şekilde Prusya Kültürünün en kötü yanını alıp benimsemiş!” eleştirisini yapar ve şöyle bir tespit ile devam eder: “ Açıktan açığa vasata zihinler yetiştirmek, çocuğun iç dünyasını, tarumar etmek, öğrencilerin liderlik vasıflarına sahip olmaları engellemek, yumuşak başlı ve yetersiz vatandaş yetiştirmek üzere tasarlanmış, yani bir bütün olarak nüfusu “idare edebilir” kılmayı amaç edinmiş bir eğitim sistemimiz var… Bu söylediği iddialı  sözleri de mevcut standart test sisteminden nesillerin hoşlanması ile birlikte hazırcılığa çocukların yöneldiğini delir olarak gösterir.

Kendi sistemlerinin birlikte hareket etmeyi, düşünüp yeni fikirler ile mevcut bilgileri geliştirmeyi engellediğini belirtilen eserde,(s.24) “ Okulların bir amacı da insanları hizaya sokmaktır. Tepkisiz bir toplum oluşturmak, sıkıcı aptalca şeyler öğretilir. Onlara göre çocukların hepsi  birbirine benzemeli, kurallara uymalarını sağlamaktır. Böylece kurallara uyan insanların davranışı önceden tahmin etmek kolay olacak. Elbette bu, geniş bir iş gücünü dizginlemiyi ve manipüle etmeyi hedefleyenler için faydalı bir işlevdir!”

Devam ediyor okulların işlevlerin saymaya, “ Okulun amacı her bir fert için uygun rol tanımlamaktır. Sonra notları matematiksel olarak hesaplayıp ‘en başarılıyı’ alkışlayıp, başarılı olarak değerlendirmektir. Bunlar her çocuğun elinden gelenin en iyisinini yapmasını sağlamak için yeterli bir eğitim değildir!

Bu işlev, insanların seçim yapabilme meziyetinden çok, Darwin’in “avantajlı ırklar” şeklinde adlandırdığı duruma uyarlayabileceğimiz doğal seçilim kuramına işaret etmektedir. Kısaca ifade edecek olursak buradaki temel işlev, türün, devamını sağlamak üzere kasıtlı olarak geliştirilmesidir…

Böylece istenilen öğreti ve davranışları hasbelkader alanlar, biryerlere gelecek. Başarısız diye bir yerlerde ayırdığımız diğer öğrenciler, yani “toplumun devamı için uygunsuz olanlar” yani notlari düşük olanların, tedaviye ihtiyaç duyanların ve diğer benzeri durumdakilerin-açıkça etiketlenmesi, böylece bu kişelerin arkadaşları tarafından aşağı görülerek, türün devamına katılmlarının etkin bir şekilde engellenmesidir…”(s. 25)

Şimdi ABD’den bize geçecek olursak, bizde durum farlı mı? İsterseniz siz bu sorunun cevabını düşünürken, ben yazmaya devam edeyim.

ZİHİNLER İĞDİŞ EDİLİYOR

Şimdi dikkat edin buraya, bu yazdıklarımız bizim ülkemizde olup biten hadiseler değil eğitimde bir numara olarak görülen ABD’den eğitim sisteminden pasajlar…

Yazar, bu sistemi ABD’ye dayatana etkin bir anlayış olduğunu vurgulayarak bakın nasıl bir iddia da bulunuyor. “ George Peabody gibileri, Prusya’daki sistemin yalnızca zararsız bir seçmen kitlesi ve köle ruhlu bir iş gücü ordusu yaratmakla kalmayıp, zihinleri iğdiş edilmiş bir tüketici sürüsüne de hayat verdiğinin pekala farkındaydılar.

Zaman içerisinde Andrew Carnegieve John D. Rockefeller (bu soyada dikkat buyurun)gibi çok sayıda sanayi baronu, kamusal eğitim yoluyla tam da böyleci bir sürü yaratmanın kendilerine sağladığı devama fırsatları fark ettiler. (s.26)

Görülüyor ki hakim güçler bireyelerin ve toplumların özgürleşmesini, analitik düşünmesini engelleyerek, yeni değerleri doğrultusunda yetişmesi için gerekeni yapıyorlar.

Böylece akademik zekası yüksek, yetenekli çocuklar seçilecek, bunlar kendi şirketlerinde değerlendirilecek, gerekirse siyaset dizayn edilecek. Onlar için verimlilik, herşeyden yüksek bir değer ifade eder. Seri üretim yapacaklar, böylece seri tüketime zorlanacaklar.

İşte size kapitalis eğitim sistemi ve bu sistemin getirdiği sosyal bozukluklar da yarın ele alınacak.

Devam edeceğiz, şimdilik kalın sağlıcakla.