Eğitim Hukuku: Devletin Ücretsiz Halk Eğitimi sunmakzorunda olması ve çocukların okula gitmesi gerektiği fikri 1642’ye dayanır.Tüzük, ilk kez Massaachusetts’te geçti. 1918’de tüm eyaletler bu yasayıgeçirdi. ‘’ Öğrencilerin haklarını okul kapısında… bırakmadıkları’’söylenmiştir. Birleşmiş Milletler Yüce Divanı… 1975’ te görülen Goss- Lopezdavasında… bir okulun belli bir prosedür izlemeden… Bir öğrenciyi ihraçedemeyeceğini söyler. Bu prosedür, hukuk kurallarına bağlıdır. Nasıl bir zanlıhapse atılmadan önce… Kanuni prosedüre tâbi tutuluyorsa… öğrenciler de ihraçedilmeden önce aynı hakka sahiptir. Soru:Bir öğrenci ihraç edilip geri alınmayabilir mi?
Eğitim Hukukuyla İlgili Yüce Divankararları… 1969’ dakibir Yüce Divan davasında… Ohio’da 10 öğrenci Vietnam Savaşı’nı kol bandıylaprotesto ettiği için kovuldu. Durum Anayasa’ya aykırı bulundu. Çünkü kanuniprosedür ve ifade özgürlüğü ihlal edilmişti. Bu, Tinker – Des Moine davasıydı.
İfade özgürlüğü: İfade Özgürlüğü anayasal demokrasilerintemel taşlarından biridir. En geniş anlamda ifade özgürlüğü bir düşünce, inanç, kanaat, tutum veya duygununbarışçı yoldan açığa vurulmasının ( izharının) veya dış dünyada ifade edilmesinin serbest olmasıdemektir.
Evelyn Beatrice Hall: Söylediklerinin hiçbirine katılmıyorum.Ancak onları ifade etme özgürlüğünü hayatım pahasına savunurum.
Bir başka konu…Çalışmayan kadınlarla ilgili…
Ev kadını: Evde oturan çalışmayan kadınlara ‘’Ev Kadını’’ deniliyor. Kimilerinegöre bu bir iltifat… Kimlerine göre kadını aşağılamanın bir başka şekli… Banagöre ise bu bir hakaret… ‘’ Kadınların kafalarına bu sözü öyle bir nakşetmişleröyle bir işlemişler ki, bu sözle kadınlar kendilerini sanki çok değerli bir varlıkmışgibi hissetsin, halinden memnun olsun, yani evde oturması gerektiğini baştankabullensin… ‘’ diye… İnsan düşünmeden edemiyor. Erkekler bu ‘’ Ev kadını’’sözünü kendi kendilerini memnun etmek ve topluma bu sözü empoze etmek, sanki iyibir şey söylüyormuş, sanki güzel bir iltifat yapıyormuş gibi algılatmak için söylüyorolmasın sakın? Bana göre kadınları iş hayatından uzak tutmak için, uydurduklarınıdüşünüyorum… ( Oysa kadınlar da tıpkı erkekler gibi hayatın bütün iş alanlarındaçalışabilirler…) Devam edelim…
Örneğin:‘’ Neden erkeklere ‘’ Ev Erkeği’’ denilmiyor…Vaktinin çoğunu evde geçiren erkekler de var… Neden sadece kadınlara ‘’Ev Kadını’’deniliyor? O çok bilen hükema dil bilimciler TDK… Kalplerinde kötülük yoksa busözü neden lügatlarından çıkartmıyorlar? Bu sözcük yerine başka bir sözcükbulamazlar mıydı? Sanki sıradan basit bir konuymuş gibi algılanan bu konuaslında hiçte basit bir konu değil… Toplumu oluşturan kadın- erkek bireylereayrım yapılmaksızın, insan onurunu zedelemeden güzel bir üslupla ifade etmek çokmu zor? Ev Kadını ne demek? Anlayabilmiş değilim… Ve…
Sonaylarda kadınların üstünde uygulanan şiddetin ne boyutlara ulaştığınıgörüyoruz. Kimisi ev kadını der, kimisi ev karısı der, kimisi ulan karı der, insanyerine bile koymak istemez… İfade Özgürlüklerini kullanıyorlar… Sayın‘’Erkekler’’ evlatlarınızı yetiştirecek olan yine o kadınlar… Bu denliaşağılanan kadınlar nasıl iyi bireyler yetiştirebilir? Onu da varın sizdüşünün… Nasıl olsa her şeyi çok biliyorsunuz yaa… Bunu da biliverin… Nedersiniz! Gününüz sağlık ve başarılarla geçsin. Hoşça kalınız.
Evrensel Hukuk: Madde 4: TabiiMahkeme ve Hâkim Güvencesi:Herkesin işlem veya eylem tarihinde tabi olduğu mahkeme ve hâkim huzurundayargılanması hakkıdır. Bu ilkenin bir alt derecesi kanuni mahkeme /hâkimgüvencesidir ki, bugün Anayasa m.37’de öngörülen bu ilke ile maalesef kanunlasonradan mahkeme ve hâkimlerin değiştirilebilmesi mümkündür. İdeal olan ise,tabii mahkeme/hâkim güvencesidir.
‘’ Özgürlük kolaykaybedilir zor kazanılır…’’