Üst akıl var mı, yok mu? Varsa ne kadar güçlüdürler. Kimlere çalışırlar ya da kimler onlara çalışır. Yeni Dünya Düzenini bu güçler mi kurguluyorlar? Silah ve uyuşturucu pazarı kimlerin elinde? Mafya ile bağlantıları var mı? Uluslar arası finans kurumları ile işbirliği yapıyorlar mı? Uluslar arası gücü sahip olan ve dünyanın kaymağını yiyen 13 aile kimler, nerede yaşarlar. Bizim ülkemiz üzerinde kimler onlar için çalışıyorlar? PKK’yı bunlar mı yönetiyor??? Bu soruların cevabını hep merak etmiş, araştırmalar yaparak, büyük fotoğrafı görmeye çalışmış biri olarak; Dünyanın Yeni Efendilerini(sözde) araştırıken,  karşıma bu konuda yazılmış bir kitap çıktı. Hatırlarsanız,  Irak’ın lideri Saddam’ı gönder ingiliz ve ABD güçleri, orasını işgali ettiler, kukla bir yönetim koydular. Daha sonra gazetelerden okuduğumuzda, bu ülkelerin, Irak’a girmeden tam 15 yıl önce hangi petrol kuyusunu hangi ülkenin kullanacağına bile karar verdiği yazılmıştı. “Avustralyalı savaş muhabiri, gazeteci-yazar John Pilger, tarafından kaleme alınan yukarda bahsettiğim bu kitapta. ABD ve İngiltere’nin başını çektiği Küresel yağmacılığın gerçek yüzü acı örneklerle ortaya konuluyor. Kitapta;  “Dünyanın Yeni Efendileri” olarak görülen ABD ve İngiltere’nin Endonezya, Irak ve Afganistan’da yaptığı tahribat akıllara durgunluk verecek nitelikte olduğu belirtiliyor. John Pilger’in Küresel Yağmacı devletlerin Dünya Bankası ve IMF aracılığıyla ülkeleri nasıl esir duruma düşürdüğünü. Saddam ve Suharto’nun nasıl desteklendiğini ve halkın alın terinin nasıl hortumlandığını anlatılıyor. “Dünyanın Yeni Efendileri: Küresel Yağmacılığın Gerçek Yüzü” isimli kitapta. özellikle Irak’ta yaşananların yer aldığı bölümdeki gerçekler yürek yakıyor. “Bedel Ödemek” başlıklı bölümde Irak’ta değil kitle silahları 12 yıldır devam eden ambargo sebebiyle insanların kendilerin savunmak için normal silah elde etmelerinin bile imkansız hale getirildiği vurgulanıyor. Birinci Körfez savaşından sonra konulan çağdışı ambargo ile birlikte Irak’ın dünya ile bağlantısının kesildiği. savaş boyunca ABD ve İngiltere’nin zayıflatılmış uranyum kullanılan bombalarla ülkeyi zaten yok ettiği ve halkın büyük bir bölümünün uranyum sebebiyle kansere yakalandığı vurgulanıyor. Uygulanan ambargo nedeniyle ülkeye ilaç girmediğini. tifo. dizanteri. kanser gibi hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların dahi “Dünyanın Efendileri” tarafından “söz konusu ilaçlar kitle imha silah üretiminde kullanılır” iddiasıyla Irak’a gönderilmesine yasak getirildiği ifade ediliyor. Dünyanın önde gelen yayın organları arasından yer alan The Guardian. The İndependent. The New Yort Times. The Los Angeles Times. Associate Television ve Reuter gibi gazete. televizyon. dergi ve haber ajanslarından çalışan Avustaryalı bu gazeteci. “küresel yağmacı” olarak kabu edilen ABD ve İngiltere’nin maskesini düşüren bir kitaba imza atarak,  Birleşmiş Milletler Medya Ödülü’ne layık görülmüş ve çalışmalarını Londra’da yürüten Avustralyalı savaş muhabiri. gazeteci-yazar John Pilger. Türkçeye çevrilen “Dünyanın Yeni Efendileri” adlı kitabında “Küresel Yağmacılığın gerçek yüzünü” ortaya koyuyor.”( Not; Bu kitap Timaş Yayınlarından çıkmış, bilgiye yayın evinin Web sitesinden sizde okuyabilirsiniz) GÖZLERİ VAR GÖRMEZLER Hani Rabbimiz diyor ya, gözleri var görmez…Hala batı diyenlere söylüyorum. Kardeşlerim, batı işte bu,  bizim bu manada  onlarla bir araya gelmemiz mümkün değil. Onlar sömürgecidir. Sülük  bilirsiniz kan emer, bunlar kan emicidir tıpkı sülük gibi. Fıtratlarında emperyal emeller bulunduğu için, Hakkı savunanları  akılsız görürler. Tersi olsa, kendilerini inkar etmiş olurlar. Batılılara göre onlar dünyanın efendisi, biz ise köleleriyiz. Bunu niye anlattım, onlar gücü savunurlar, biz ise hak ve adaleti. Onlar sadece kendilerinden olana merhamet eder, biz ise bütün mazlumlara. Onlar savaşta herkesi öldürür, biz  ihtiyar, yaşlı, çocuk, din adamlarına dokunmayız v.s b Bunu yazarken, insanları kutuplaştırmak istemiyorum, batılıları düşman da ilan etmiyorum. Ama şunu da biliyorum, onlar bizi düşman ilan etmişlerdir bu biline. Fakat şunu da biliyorum,  onların içinde de hak ve vicdan sahipleri, iyi niyetli insanlar vardır. Sonuç olarak, makalemin girişindeki soruların cevabını  George Soros’un planlarında bulabilirsiniz.  Bakın son zamanlarda altın fiyatlarının bu kadar yükselmesinin nedeni de bu spekülatördür. Onlar dünyayı, yağlı börük olarak görüp, kaymaklısını da kendilerine ayıranlardır. Ne diyeyim, inşallah gözlerimiz bir gün bu gerçekleri görür. Kalın sağlıcakla.