Yüce Allah'ın bize verdiği en büyük nimetlerin en başındasağlık yer almaktadır.

Sağlık herşeyin başı ona çok dikkat etmemiz gerekir.

Sağlığımız yerinde iken yapmamız gereken görevlerimiziyerine getirmemiz gerekir bu nimet elimizden gittiğinde birçok şeyi yapmaktanmahrum kalabiliriz.

Gözümüzün görmesi, elimizin ayağımızın tutması,konuşabilmemiz, düşünebilmemiz bunların hepsi Allah'ın bize verdiği en büyüknimetlerdir.

Sağlığı etkileyen faktörlerin başı temiz olmaya dikkatetmemektir.

Kim bilir Allah abdest almayı bize böyle şart koştuysabunun başında sağlık gelebilir mi acaba?

En çok dış etkene mağruz kalan elerimiz, ağzımız,burnumuz, yüzümüz, kollarımız, ayaklarımız sizce de çok önemli değil mi?

Pisliği ve mikropları vucudumuzdan uzak tutarsak hastaolmamızda bir o kadar zor olur değil mi?

Sağlığımızı bozan faktörlerden en büyüğü de zararlıalışkanlıklar.

Sigara ve alkol sağlığımızın baş düşmanları.

Allah bunları en kesin biçimde yasaklamış olsa da sankihaşa onun emirlerini yerine getirmiyor onu dinlemiyormuşuz gibi toplumun birçok kesimi bunlardan uzak durmuyorlar.

Uzmanlar o kadar çok belirtiyorlar sigara ve alkolsağlığın en büyük düşmanları onlardan uzak durulmalı diye.

Konumuz sağlık olduğuna göre belkide beyin sağlığından dabahsetmemiz gerekir mi? Bunları kullananların beyin sağlığı bence yerinde değilhangi aklı başında insan bile bile kendine zarar verir acaba?

Sağlık konusunda sizlere kısa bir bilgi vermek istedikumarım azda olsa faydası olur.

Yüce Allah, kendisine kulluk etmesiiçin yaratıp dünyaya gönderdiği insana sayısız nimetler ihsan etmiştir. 

Bu nimetlerin en kıymetlilerinden biri de sağlık vesıhhattir.

Çünkü insanın şahsi ihtiyaçlarını karşılayabilmesi,hayatını idame ettirebilmesi için çalışıp geçimini sağlaması, ailesine vetopluma yararlı olabilmesi, kulluk görevlerini tam manasıyla yerinegetirebilmesi bedenen ve ruhen sağlıklı olmasına bağlıdır.

Bundan dolayıdır ki, bir insanın hem ruhen, hem debedenen sağlıklı olması paha biçilmez bir hazine ve büyük bir nimettir.

Ama ne yazık ki, insanoğlu bu nimetin kıymetini yeterikadar bilememektedir.

Ta ki hastalanıp sağlığını ve sıhhatini kaybedinceyekadar.

Hastalık, insanın duygu, düşünce ve davranışlarınıderinden etkileyen fevkalâde zor bir durumdur. Hastalık insanın moralini bozar,neşesini kaçırır, sosyal ilişkilerini zayıflatarak hayatını zorlaştırır. 

Bu nedenle sağlık ve âfiyet içinde olan bir Müslüman,bunun kıymetini bilmeli ve Allah’a şükretmelidir.

İnsan hasta olmadan önce sağlığın kıymetini bilmeli, onukorumak için elinden gelen her türlü gayreti göstermelidir. Bunun içinöncelikle hastalığı önleyici tedbirlere başvurmalı, beden, elbise ve çevretemizliğine titizlikle uymalı, dengeli ve sağlıklı beslenmeye özen göstermeli,sıhhatine zarar verecek zararlı davranışlardan sakınmalıdır.

 Bunlar, Cenâb-ıHakk’ın bizlere emaneti ve nimeti olan bedenimizi korumak için yerinegetirmemiz gereken en önemli görevlerimizdendir. Çünkü kıyamet günü, vücudumuzukoruyup korumadığımızdan da hesaba çekileceğiz. “Hiçbir kul, kıyamet gününde,ömrünü nerede tükettiğinden, ilmiyle ne gibi işler yaptığından, malını neredenkazanıp nerede harcadığından, vücudunu nerede yıprattığından sorulmadıkçabulunduğu yerden kıpırdayamaz” (Tirmizî, Kıyamet, 1) hadisi bu gerçeği ifadeetmektedir.

 Sağlığımızıkorumak için bütün tedbirlere başvurmakla beraber Allah’a dua da etmeli veinsan hayatını altüst eden hastalıklardan Allah’a sığınılmalıdır.

Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.) dayanılamayacak dert vemusibetten Allah’a sığınmamızı tavsiye buyurmuşlardır.  (Buhârî, Daavât, 28)

 Bütün bunlararağmen insan yine de hastalanabilir. 

Bu durumda insana düşen görev, hastalığın sıkıntılarınasabretmek ve Allah’tan şifa dilemektir. Çünkü hastalığı veren de şifa verecek olanda Allah’tır.

Kur’an’ın ifadesiyle; “O, hastalandıklarında kullarınaşifa verendir.” (Şu’arâ, 26/80) Hastalığın da şifanın da Allah’ın takdiriyleolduğuna ve eğer Allah dilemezse başka hiç bir kimsenin şifa veremeyeceğine tammanasıyla inanmak gerekir.

 Elbettehastalıktan kurtulmak ve iyileşip sağlığımıza kavuşmak için tıbbî tedaviyollarına başvuracağız. Bu bizim görevimizdir. Peygamber Efendimiz (s.a.s.),“Ey Allah’ın kulları! Tedavi olun, çünkü Allah, yarattığı her hastalık içinmutlaka bir şifa veya deva yaratmıştır. Ancak bir dert müstesna; o daihtiyarlıktır” (Tirmizî, Tıb, 2; İbn Mâce, Tıb, 1) buyurmak suretiylemü’minleri tedavi olmaya ve hastalıklara çare aramaya teşvik etmiştir.

Allah'a emanet olun. Allah herkese sağlık huzur mutluluk versin.