Feyz, kalbden kalbe gelen, insana Allahü teâlânın razı olduğu şeyleri yaptıran nurdur, bir kuvvettir. Feyzler, Resulullah efendimizin mübarek kalbinden yayılmakta, evliyanın kalbleri vasıtası ile, evliyayı çok seven kalblere gelmektedir. Feyze kavuşan bir insanın kalbi, ilimler, marifetler, kerametler hazinesi olur. Bu saadete kavuşmak için, Ehl-i sünnet itikadında olmak ve dinin emir ve yasaklarına uymak şarttır. Bedeni besleyen rızıklar ve kalbi temizleyen feyzler, ezelde takdir ve taksim edilmiştir. Fakat, bunlara kavuşmak için, âdet-i ilahiyyeye uymak, sebeplerini aramak, bulmak için çalışmak lazımdır. Şartlarına uyarak çalışana elbet verilir. Kıymetli ulema ve evliyanın kitaplarından tercüme edilerek hazırlanmış olan Hakikat Kitabevi’nin yayınlarından ilmihal ve diğer kitaplardan her gün bir veya iki sayfa okuyan o büyüklerden feyz alır. Feyz, nur demektir. Nur kalbe yağar, kalbi temizler. Okudukça kalb nurlanır. Okuduğunu da anlamaya başlar. Evliya, Resulullahı iyi tanıdığı için, Onun mübarek kalbinden feyz alır ve bu feyzler, bunun kalbinden, kendisine bağlananların kalblerine akar. Feyz gelen kalb temizlenir. Ahlakı güzel olur. Velinin kalbindeki feyzler, nurlar, güneşin ziyası gibi yayılır. Onu seven müslümanların kalblerine akar. Onların bu feyzleri aldıklarından haberleri olmaz. Kalblerinin temizlendiğini anlarlar. Karpuzun güneş karşısında olgunlaştığı gibi, kemale gelirler. Eshab-ı kiram, Resulullahın sohbetinde, böyle kemale geldi. Günah işleyince, hemen tevbe ve istigfar etmelidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:Paslanan her şeyin bir cilası vardır. Kalbin cilası "Estagfirullah" demektir. HARAM KALBİ KARARTIR Haram yemek kalbi karartır, hasta eder. Mısri hazretleri buyurdu ki: Kalbin kararmasının dört alameti vardır: İbadetin tadını duymaz. Allah korkusu hatırına gelmez. Gördüklerinden ibret almaz. Okuduklarını, öğrendiklerini anlayıp kavrayamaz. Muhammed bin Fadl Belhi hazretleri de buyurdu ki: Kalbin kararmasına 4 şey sebep olur: Öğrendiği ile amel etmemek. Bilmeyerek yapmak. Bilmediklerini öğrenmemek. Başkasının öğrenmesine mani olmak. Nefs, kötü isteklerden [dinin yasakladığı şeylerden] kurtarılınca, kalb temizlenir. Kalbi temizlemek için riyazet ve mücahede gerekir. Riyazet, nefsin arzularını yapmamaktır. Nefsimiz, haramları, mekruhları arzu eder. Bunlardan kaçmak gerekir. Mücahede, nefsin istemediği şeyleri yapmak demektir. Nefsimiz, iyilik ve ibadet yapmak istemez. İyilik ve ibadet ederek kalbi temizlemelidir! KALP TEMİZİLİĞİNE ENGELLER VARDIR Mal sevgisi: Malın kendisi değil, sevgisidir. Kalbi temizlemek, ahireti kazanmak için malın önemi büyüktür. Fakat mal sevgisi engeldir. Mal sevgisini kalbden çıkarmalıdır! Makam sevgisi: Ahiret nimetlerini elde etmek için makam ve mevki elbette iyidir. Mal gibi makamın da kendisi değil sevgisi engeldir. Hizmet için bir makama talip olmak başka şey, nefsin arzularını tatmin için makam sahibi olmak ayrı şeydir. Yabancı sevgi: Allah sevgisinden başka her sevgiyi kalbden çıkarmalıdır! Günah: Her günaha tevbe etmelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Kim günah işlerse, kalbinde siyah bir nokta hasıl olur. Tevbe ederse silinir. Günahlara devam ederse, o leke büyüyüp kalbin tamamını kaplar.) [Nesai] Bu dört engeli aşmak için dört şey gerekir. Çok yememek, çok uyumamak, çok koknuşmamak ve kötülerden uzak durup, helalinden yemek gerekiyor. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:Çok yiyip içmekle kalbinizi öldürmeyin! [İ.Gazali] Galibe asrın en büyük hastalığı da bu olsa gerek. Büyükler “Haram karıştırmadan, kırk gün helal yiyenin kalbi nurla dolar. Kalbine nehir gibi hikmet akar. Dünya sevgisi kalbinden çıkar” derlerdi Haftanın manevi ve maddi bereketle dolsun. Dua edelim birbirimiz için kalın sağlıcakla.